MERCANKÖŞK

Bol oksijen, temiz hava... Bu şehir bir tanedir havası ve suyuyla!

Abartmıyorum, tamam kabul trafiği hepimizi bunaltıyor hatta arabalarımıza yolluk :) alır olduk ama her gülün bir dikeni vardır unutma. Öyle yerler var ki bu caanım İSTANBUL' da... İşte o yerlerden birindeyim, Mercanköşk'deyim. Tabi bu tarihi ismi. Taaa Ballıbabagiller familyasından kalma, halk arasında mevsimlik çiçekli bir bitkiden almış adını ŞİLE.

Şile'ye kaçmak 3.köprünün de hizmete girmesiyle artık daha kolay. İstanbul' a yaklaşık 60 km. uzaklıktaki Şile, adeta bir cennet. Eskiden beri gittiğim için şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Şile inanılmaz büyüdü ve gelişti. Harika projelerle, organizasyonlarla ve tertemiz deniziyle gidip de dönmek istemeyeceğin güzellikte bir yer.

Mesela tamamlanan bir doğal ürünler pazarı projesi var. Burada köy halkı ürettiği ürünleri satışa sunarak tüketici ile buluşmasını sağlıyor bu da ekonomik anlamda köylüye oldukça faydalı.Onun dışında, mobil belediyecilikten Ağva meydan örtü projesine, odun dışı orman ürünleri projesinden, Şile kadın toplum merkezine kadar birçok yararlı ve başarılı proje tamamlanmış durumda. Bu harika projeler ve organizasyonlar için Şile Belediye Başkanı Sayın Can Tabakoğlu'nu gönülden tebrik ediyorum.

Ayrıca, dünyada bir ilk olan Uluslararası yöresel yemek yarışması da burada gerçekleştirildi. Bu yarışmanın ismi "Yemeğin Dili Yok". Birbirlerini tanımayan, dilleri,dinleri, milliyetleri ve kültürleri farklı olan insanların takım olarak yarıştığı ilk yarışma... Bu yarışmada, 6 Alman 6 Türk yarışmacı konuşmadan anlaşarak "yemeğin dili" olmadığını gösterdi...

Şile'deki kitap festivali de görülmeye değerdi...

Şile, uzun ve doğal plajlarıyla, yumuşak tepeleriyle, akarsuları ve ormanlarıyla tam bir doğa merkezi. Şile'nin büyük kısmı meşe, kayın, kızılağaç ve kestane ormanları ile kaplı. Şile'nin merkez mahallelerinin dışında, ayrı bir cazibe merkezi de Ağva. İki dere arasında kalan bir balıkçı koyu burası. Butik otelleri ile turizm cenneti...

Şile'nin tarihi yapıları da görülmeye değer. Tam 4 tane kalesi var. En tanınmışı, Cenevizlilerden kalan limanda Ocaklıada'nın üzerinde yer alan Şile Kalesi ya da Ocaklı Kale. Şile'nin sembolleri haline gelen çok havalı fenerleri saymıyorum bile...

Ünü yurt dışına kadar taşmış olan Şile bezi en önemli kültür değerimiz. Şile bezinden buluz, gecelik, gömlek, masa örtüsü,çay takımı,şalvar, nevresim, pike takımları kısaca her şey var... Motif isimleri de oldukça enteresan:) Çatlak kahve, gelin tacı, aslan pençesi, akarsu, hanım düğmesi, çın çın bağları, vs....Almadan dönme, hepsi el emeği, göz nuru...

Denizi seviyorsan o kadar uzağa gitmene gerek olmayacak kadar harika koylara sahip Şile. 60 km'lik bir sahil şeridinden bahsediyorum. Hem de deniz el değmemişinden, okadar temiz ve şahane yani... Karadeniz'in sakin dönemleri olan haziran-eylül ayları arasında keyfini çıkarabilirsin. Merkezdeki büyük plajların aksine, Ağlayan kaya, Kumbaba, Ayazma, İmrenli, Sahilköy, Ağva ve Kurfallıyı tercih edebilirsin mesela...

Yöresel lezzetler arasında erikli çorba, mındıllı çorbası baş seçeneklerin olabilir. Kazayağı salatası, su manacarı salatası, kabaklı böreği, malgadın mantarlı börek, kaymaklı dolması, maydonozlu palamut köftesi, yumurta dolması, öre, boncuk helvası , sirke tatlısı, kavşaklı kuru fasülyesi, Şile paprikası da bu güzel lezzetler arasında yer alıyor.

Seyretmelere doyamadığın birçok dizinin de doğal çekim alanı Şile...

Gezerken görür müsün bilmem ama ben gördüm ve çok sevdim kendisini. İnatta yarışabileceğim birnden bahsediyorum. Dünya tatlısı bir keçiden:) . Düşünsene, etrafı dolaşırken keçi seviyorsun. Masal gibi bir şey şehir insanı için... Sahibinin koşarak gelip küçük bir tabela asması da sağlamdı:) Çok güldüm. Sevmek, selfie çekmek paralıymış...Tabi ki şaka şakaaa...