Duruşuyla, geçmişteki ve günümüzdeki yazıya sığdıramayacağım sayısız başarılarıyla dövüş sporlarının üstadı Birol Topuz'la harika bir söyleşiye hazır mısın?
Birol Topuz, 1969 Tunceli Ovacık doğumlu. Henüz 1 yaşındayken Almanya’ya gitmiş, 3 yaşında geri dönmüş İstanbul’a. Spor yaşantısına 1990 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra başlamış. Enteresan bir spor yaşantısı var çünkü spora 20 yaşından sonra başlayan biri. Kabul etmeliyim ki bu kadar geç yaşta başlayıp bu kadar başarılı olmak her yiğidin harcı değildir:)
Birol Topuz, 1969 Tunceli Ovacık doğumlu. Henüz 1 yaşındayken Almanya’ya gitmiş, 3 yaşında geri dönmüş İstanbul’a. Spor yaşantısına 1990 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra başlamış. Enteresan bir spor yaşantısı var çünkü spora 20 yaşından sonra başlayan biri. Kabul etmeliyim ki bu kadar geç yaşta başlayıp bu kadar başarılı olmak her yiğidin harcı değildir:)
PINAR: Neden Kick boks?
BİROL TOPUZ: Kung Fu federasyonu yoktu, Kick Boks un o dönemlerde Hollanda’ da maçları olurdu. 1991 yılında Kadıköy’ de bir spor salonu buldum. Orada Kick Boks ve Thai Boks’ la başladım. Fakat içimde hep bir ukte vardı neden hep daha iyi olmak istiyordum ve o dönemlerde 1992 yılında gençler dünya şampiyonu olan Rahmetli Sinan Şamil Sam benim takım arkadaşım, o günlerde onun dünya şampiyonluk maçlarını seyredince bir de Kadıköy’de Caferağa spor salonunda uluslararası Ahmet Cömert boks turnuvasını seyredince ben de boks yapacağım dedim akabinde boksa başladım Fenerbahçe Spor Kulübünde. Boks ve Kick Boksu beraber yürüttüm ve 1995 yılında ilk defa kurulan Kick Boks federasyonu dünya şampiyonu oldum kendi kilomda. 1996 yılnda Avrupa şampiyonu olduktan sonra bir de dünya şampiyonu oldum. Böyle macera başladı. Yaklaşık 2006 yılına kadar Avrupa dünya şampiyonasında birçok dereceler yaptım. Dünya şampiyonu olduğum için o dönemde K-1 organizasyonuna ismen çağrıldım K-1 Kick Boksun F-1’İ yada Futbolun Şampiyonlar Ligi diyebiliriz. Aynı anda da amatör olarak boksta Türkiye yi temsil ettim. 2006 yılına kadar amatörde 300 tane maça çıktım 280 tanesini kazandım 20 tane kaybettim, profesyonelde 21 maç kazandım. 3 malubiyet, 1 berabere olmak üzere 25 maç yaptım.
2016 yılında Bu organizasyonları Türkiye ye getirebilmek
için Topuz spor management ı kurdum. 2006 yılında ilk organizasyonumu yaptım.
Avrasya Ring Masters Olympia
organizasyonun yaptım. Bunun ismi tamamen bana aitti, ringin ustaları
olimpiyatı diye… 2016 yılından itibaren K-1 i Türkiye ye getirdim ve
Türkiye’deki sporcuların menejerliğini yaparak onları Dünyanın en büyük
organizasyonlarında ( K-1, Glory Kick Boxing, W-5, Thai Fight, WBC, ProFC )
mücadele etmesi için kontratlar yaptım. . Yaklaşık olarak 30-40 tane organizasyon
yaptım ve en son olarak 18 Mart Cumartesi gecesi Silence İstanbul Otel
Ataşehir’de Uluslar arası Profesyonel Boks VIP konseptini yaptım.
Amacımız her zaman Türkiye de iyi şeylere imza atabilmek. Bu
işlerde iyi şeyler ne, hem yurtdışında
iyi bağlantıları olması lazım neden çünkü yurt dışında bağlantınız yoksa,
yurt dışında tanınmıyorsa yapmış olduğunuz organizasyonun size ve sporcuya bir
katkısı yoktur.Bizim yaptığımız organizasyonlar Fifa gibi düşünün, fifa'nın kabul ettiği bir
organizasyondur. Oradaki boksörler kazandıkları her maç sonunda dünya
sıralamasında puan alırlar ve yukarıya doğru çıkarlar . Bizim de o gecede
yaptığımız bütün maçlarda boksörlerimiz, dünya sıralamasında yerlerini aldılar
ve kazananlar sıralamada yukarı çıktılar.
BİROL TOPUZ: Evet, aslında şöyle; seyirci anlamında biz
organizasyonu doldurduk. Reklam kısmında biraz zayıf kalmış olabiliriz. Gerçi
kısacık tanıtıma rağmen, tv' deki geri bildirim güçlüydü. Ayrıca dışarıda
kalan seyircinin gelip bilet alamaması da talebin ne kadar yüksek olduğunu
gösterdi.
PINAR: Maç tarihleri belli mi önceden?
BİROL TOPUZ: Maç tarihleri Türkiye' deki önemli spor (futbol, basketbol v.s.) karşılaşmalarının tarihlerine çakışmayacak şekilde organize edilir. Genelde 1 yıl içinde Türkiye' de 3 veya 4 gece organize edilir. Bu organizasyonlar diğer spor karşılaşmaları ile aynı günlere çakışmadığı zaman gerek gelen seyirci kitlesi ve gerekse tv' de izleyen seyirci kitlesinde takip oranı artacağından ona göre planlama yapılır. Tabi ki yurtdışı maçları ile paralel ve uluslararası organizasyonlarla bağlantılı planlı tarih üzerinde ortak bir kararla sonuca ulaşılarak resmi bildirimler yapılır.
PINAR: Dünyada kaçıncı sıradayız?
BİROL TOPUZ: Biz dünyada (boks, kick boks, muay thai) sporlarında ilk 15 ülke içinde her zaman mevcuduz.
PINAR: Şimdi neler yapıyorsunuz?
BİROL TOPUZ: Şimdi benim bir spor dövüş kulübüm var Topuz
Fight Akademi. Ataşehir’de Let’s Club' ın içinde faaliyet gösteriyor bir de,
danışmanlık yaptığım Göktürk’te Young Bulls Boksing Gym diye bir kulübümüz var.
Orada da iki olimpiyat, iki dünya şampiyonu Kuba’lı bir antrenör olan Hector Vinenti getirdik
altyapıyı oluşturduk. Orada dünya çapında boksör yetiştirmeye çalışıyoruz.
Bizim organizasyonlarda onlara mücadele alanları açıyoruz. Hedefimiz, Türkiye’de
mücadele sporları Boks, Kick Boks, Thai Boks ve MMA branşlarda sokaklardan gelecek çocukları
topluma kazandırmak.
Bugün ülkede sigara ve alkol tüketimi çok hat safhaya
ulaşmış durumda ve baktığımz zaman 20 milyonluk bir metropolde suç oranı çok
yüksek… Onları daha farklı bir şekilde ringlere kanalize edecek bir yapının
içine girdik. Hedefimiz, bir market oluşturmak.
BİROL TOPUZ: Bize gelenlerin yüzde 30’u bayandır.Maçlarda da
aynı şekilde yüksek bir bayan profil var çünkü bayanlar gerçekten mücadele
sporlarında hem kendilerini olası tehlike ve şiddete karşı koruyabilecek hem
eğlenecek hem de güzellik anlamında fiziklerine olan etkileriyle onları
cezbedecek… Bu gibi sporların kadınlar için vazgeçilmez bir spor dalı olduğunu
düşünüyorum bundan dolayı da bunun bizim için büyük bir Pazar olduğunu
düşünüyorum.
Zaten toplumda tüketim yapılan iki unsur var biri çocuk
diğeri kadındır… Bu iki unsuru iyi tutarsanız, Pazar payını da iyi
tutabilirsiniz diyebilirim.
PINAR: Kesinlikle doğru bu :) . Peki, bu spor kaç yaş aralığında yapılabilir?
BİROL TOPUZ: Şimdi şöyle, ben çocukları genelde ilk
başlangıç seviyesi olarak judoyla başlatıyorum çünkü çocukların başta vurma ,
kontak teması yapmaları bana göre doğru değil. Gelişimleri açısından da doğru
değil. Judo’ ya baktığımız zaman dünyada üniversitede tek kürsüsü olan tek
mücadele spordur.
Burada çocuklarda kuşak olayı var, kademeyi ve disiplini
getiriyor. Onla beraber pedagojik judoyla başlayıp 12 yaşına kadar hem fiziksel
gelişimde hem jimnastik gelişimleri, 12 yaşından sonra da daha yumuşak, sert
olmayan Kick Boks ya da Boks ama kontak yapmadan, tekniklerle torbada
elliklerle gölge boksuyla, 16 yaş yani ergenlik dönemlerinden sonra, boks ve
kick boksu aktif olarak yapabilirler .
PINAR: Kimler yapamaz?
BİROL TOPUZ: Benim spora başlamamın en büyük sebeplerinden
biri de bir engelli vatandaşımızı TV’ de görmemdi. O beni çok etkiledi. Eskiden
bir program vardı, HERŞEYE RAĞMEN HAYAT DEVAM EDİYOR diye… Onun yüzme sporu
yaptığını görünce, biz ne yapıyoruz dedim! Mesela sosyal medyada görmüştüm, kolu
bacağı olmayan bir insanın boynuna taktığı ağırlıkla çalıştığı… Demek ki engel sınır
tanımıyor.
PINAR: Bu spor ne kazandırıyor insana?
BİROL TOPUZ: Şöyle söyleyeyim, bir kere mental olarak çok
büyük yararları var. Fiziksel olarak da olduğu gibi… Birincisi eğlenerek spor
yapıyorsunuz, ikincisi fiziksel olarak baktığımızda vücudunuzun her kası yüzme
sporunda olduğu gibi ayağınızın ucundan kafanıza kadar çalışıyor. Üçüncüsü,
içinizdeki stresi atıyorsunuz. Özellikle şirketlerde çalışan insanlar için bunu
öneriyorum. Şirketlerde genelde baskı altında kalan insanlar, doğru karar verme
yeteneklerini yitiriyorlar. Boks ve kick boks gibi sporlar da baskı altındayken
karar verme yeteneğini geliştiriyor. Düşünün ki sürekli biri size vurmaya
çalışıyor ve siz ondan kaçıp doğru yoğunluğu bulmak doğru teknikleri uygulamak
için karar veriyorsunuz. Bir de, en önemlisi mücadeleden korkmamayı öğretiyor.
YERE DÜŞTÜĞÜNÜZ ZAMAN KAYBETMİYORSUNUZ, AYAĞA KALKMADIĞINIZ
ZAMAN KAYBEDİYORSUNUZ!!!
Sürekli kalkıp devam etme dürtüsünü geliştiriyor bu spor… Bu
amatör kısmı. Profesyonel olarak baktığımız zaman ise, dünyanın en çok kazanan
sporcuları ne futbolcular ne de başka sporcular… Her zaman ilk 10’ da boksörler
vardır ki dünyanın en çok kazanan sporcusu bir boksör, milyar dolar servete
sahip May Weather’dır.Niye? Amerika’da
boksun medya geliri, reklam geliri ve sponsor geliri çok yüksek. 100
yıllık bir spor Muhammed Ali geleneği var dünyada bilinen. Ondan dolayı
ekonomik olarak da bir geliri var profesyonel sporculara.. Bunların hepsini
koyduğumuz zaman yan yanan, amatör sporculara da profesyonel sporculara da iyi
bir kazancı var.
PINAR: Klasik bir soruyla devam edelim. Boks yapmak beyne
zararlı mı, parkinson olur mu yapanlar…
BİROL TOPUZ: Evet gerçekten klasik sorudur bu J . Biz boksörle yumruktan
kaçma sanatını öğretiyoruz. Parkinson olayı Muhammed Ali örneğinden çıkıyor
aslında bu hastalık evet onda vardı ama doktoru ona “eğer sen boksa devam
edersen bu hastalığa 40 yaşında yakalanırsın, öbür türlü 60 yaşında
yakalanırsın” demiş. Ben hayatında hiç sporla alakası olmayan birçok insan
biliyorum perkinsona yakalanan. İnsan beyninin belli bir protein sentezi
yapmamasından kaynaklanıyor. Bu hastalık eğer siz bu hastalığa yakalanıp,boks yaparsanız, hastalığı hızlandırıyor. Dünyada milyonlarca boksör var kaçı bu hastalığa
yakalanmış bakın… Araştırdığınız zaman bu sporun zararları var mı yok mu
göreceksiniz.. Yani kısacası bu tamamen yanlış bir algıdır. Dünyada zararlı
sporlar olarak ilk 20’ye baktığınız zaman kick boksu veya boksu göremezsiniz bile..
PINAR: Bu spora başlamak isteyenler ne kadarlık bir bütçeyi
gözden çıkarmalı?
BİROL TOPUZ: Aslında bu spor için büyük bir bütçeye gerek
yok. Eğer siz bu sporu yapmak istiyorsanız, kulüpler bazında Fenerbahçe,
Beşiktaş gibi spor kulüpleri var İstanbul’da bir de belediyelerin desteklediği
kulüpler var. Bunlar sizde bu yeteneği gördükleri zaman size eldiveninizi de
veriyorlar antrenman da yaptırıyorlar, yapacağınız tek şey, bir tane ayakkabı
bir tane şort almak olacaktır…Malzemeler eskiden çok pahalıydı. Segment olarak
yoktu ama şimdi, bir eldiven 30 TL’den başlayıp 500TL’ye kadar bulunabiliyor.
Her segmente uygun demirbaş bulabilirsiniz. Zaten aldığınız bir eldiveni en az
1,5 – 2 yıl kullanabiliyorsunuz. Yani, siz kendinizi gösterip İyi bir kulüp bulduğunuz
zaman, o kulüp size maaş da veriyor lisans çıkarıp, kontratınız yapıyor.
Olimpiyatlarda kazandığınız zaman milyon dolar alıyorsunuz sonuçta. Ayrıca
boksta başarılıysanız başarılısınızdır çünkü bu bir futbol gibi değil, maçta
size kimse arkanızdan ya da yanınızdan pas vermiyor, başarıya ortak olan yok
yani…
BİROL TOPUZ: Ben hep şunu söylüyorum. Bir kere en önce doktora gideceksiniz. Kalp kontrollerinizi yaptıracaksınız. Diğer tüm kontrolleri de. Yani komple bir sağlık taraması gerekiyor. Hani derler ya, “bir şey olur iyi olursa Allah’tan, kötü olursa kuldan “ diye. Bunları yaptıran bir insan için sorumluluğu üzerinizden atmışsınızdır artık çünkü bilmiyorsunuz ki gelen insanın ne gibi bir sağlık sorunu var.
Sağlık raporlarına göre kişiye doğru antrenmanlar vererek, level lar vardır ona göre idman yaptırırsınız. O seviyeleri ayarlamak önemli. Yani röntgeni çekmek önemli. Röntgeni çekmezseniz, sadece ekonomik boyuta bakarsanız sıkıntı yaşarsınız. Ben buraya gelen insanlara diyorum ki, hedefiniz ne?, amacınız ne? Benden beklentiniz ne? Beklentinizi söyleyin ben karşılayabiliyor muyum onu söyleyeyim…
PINAR: Herkes eğitmen olabilir mi? Bu konuda ders almak isteyenler neye dikkat etmeliler?
BİROL TOPUZ: Eskiden merdiven altı diye bir tabir vardı,
isteyen bu sporu öğrenip eğitmenlik yapabiliyordu kolayca ama şimdi öyle değil.
Mücadele sporlarının eğitmenliğini verecekseniz mutlaka Gençlik Spor
Müdürlüğü’nün açmış olduğu antrenörlük kurslarına gitmeniz lazım. Bu
antrenörlük kursları 10 gün sürüyor, bunun 3 günü beslenme anatomi (spor
fizyolojisi ve anatomisi) , ondan sonraki 7 gün ise tamamen teknik ve
taktiktir. Bunları geliştirdiğiniz zaman, Eğitim Daire Başkanlığı size bir
diploma verir. O diplomayka beraber siz eğitmenliğe başlarsınız.
PINAR: 10 günlük bir diploma yeterli oluyor mu?
BİROL TOPUZ: 10 günlük diplomayı alabilmesi için, öncesinde
müsabaka yapması lazım, belgeleri olması lazım( hangi belgeler?) . Ancak bunlar
olduktan sonra geçerli olur.
Ben antrenörlüğü şuna benzetirim, “ANTRENÖRLÜK TERZİLİK
GİBİDİR, BİR KUMAŞI TERZİ YANLIŞ KESERSE O DİKİŞ TUTMAZ” . Onun için iyi bir
antrenörden eğitim almanız lazım, bu çok önemli.
Kişiye, anatomisine göre boksu vermeniz lazım. Yani, genelde
bizde klasiktir sol sağ direk bitti! J
İşte öyle değil, boks ayakta başlar önce yürümelerle. İleri yürüme, geri
yürüme, yana yürüme gibi… Ondan sonra bakarsınız, anatomisine. Kolları uzunsa
direkler ile tekniğini verirsiniz kolları kısaysa kroşe ve aparkatları
kullandırırsınız. Çok atak dövüşüyorsa, atak dövüş yaptırırsınız. Kontura
ataksa, geriye vuruşlarda, öne vuruşlarda, bunların hepsini analiz etmesi lazım
bir antrenörün. Yani size göre güzel bir elbise dikmesi lazım. Yani adamın boyu
kısaysa ve duble paça bir pantolon yaptıysa terzi, adam Charlie Chaplin gibi
görünür, bunun bir anlamı yokJ
PINAR: :) kesinlikle öyle. Çok güzel bir teşbihti.
Boksa başladım, ne kadar bir süre geçmesi gerekiyor
belli bir seviyeye gelebilmek için?
BİROL TOPUZ: Ben size şunu söyleyeyim, bunun oturabilmesi
için 1 yıl şart. Temelini oturtmanız lazım. Ondan sonra zenginleşmesi lazım. O
zenginleşme de ne biliyor musunuz? Eğer siz, gölge boksunu, hiç düşünmeden
yapabiliyorsanız bir şey düşünmeden hemen karar verip vurabiliyorsanız
tamamdır. Ama ip atlayamıyorsanız, vuramıyorsanız henüz boksu öğrenememişsiniz.
Gölge boksu, boksun temeli. Muhammed Ali’nin dediği gibi” hayaliniz yoksa
uçamazsınız”… O hayali yaşamanız lazım.
PINAR: Bundan sonraki projeleriniz neler?
BİROL TOPUZ: Ben yine tabi ki, Topuz Spor Management olarak
amacım, Türkiye’de yeni yetenekler bulup ki şuanda Umut Camkıran isimli yeni yeteneğim var. Ağır
siklette 7 maç 7 nakavt. Dünyada 1250 boksör içinde 140. Sıraya yükseldi.
Hedefim onu ilk 15’e koymak. İlk 15’e girdiği anda Challenger olur yani, Dünya
Şampiyonuyla mücadele hakkına sahip olur. Hedefim bu, buna yatırım yapıyorum.
Onun dışında Topuz Mangement olarak RMO (Ring Masters Olympia) organizasyon
yapıyorum. Bu tarz yetenekleri çoğaltıp, ülkem adına da organizasyonlar yapmaya
devam edeceğim.
PINAR: Son olarak okurlarım için bir mesaj alabilir miyim sizden?
BİROL TOPUZ: Bu ülkenin içinde aynı gemide gidiyoruz. Hep
derim mesela, Nuh’un gemisinde evren yok olurken, Nuh herşeyi almış içeri.
Tilkiyi de almış, ağacı da almış, hayvanı da almış, insanı da almış. Biz bu
gemide batarsak, hepimiz birden batarız. O yüzden bu geminin içinde toplumsal
bir mütabakatla birbirimize destek vererek, başarılı olan işlerin arkasında da
destekle durmalıyız. Eleştiri mutlaka olacak çünkü eleştiri insanı bir noktaya
getirir. Bu eleştiriyle beraber, bir Türk markası olarak, dünya çapında
başarılı sporcular yetiştirerek ve buna inanarak destek vermeliyiz.
twitter/@birol_topuz
facebook/Birol Topuz
instagram/biroltopuz
linkedln/Birol Topuz
facebook/Birol Topuz
instagram/biroltopuz
linkedln/Birol Topuz
PINAR: Sevgili Birol Topuz, Türk sporuna gerek başarılarınızla gerek yetiştirdiğiniz geleceğin şampiyonları ve eminim dünya şampiyonu olacak olan öğrencilerinizle gerekse gerçekleştirdiğiniz dünya standartlarındaki spor organizasyonlarıyla bir marka olduğunuzu düşünüyorum. Kendim ve okurlarım adına size bir kez daha teşekkür ediyorum. Gerçekten çok özel bir örnek olduğunuz düşünüyorum. Bu güzel söyleşiyle ve harika bilgilerle, umarım neredeyse sadece futbolun spor sayıldığı ve takip edildiği ülkemize güzel bir alışkanlık kazandırmanın önünü açmışızdır.
PINAR: Bunun için sabırsızlandığımı söyleyebilirim, teşekkürler:)
Spor dünyasının en başarılı örneklerinden Birol Topuz ile gerçekleştirdiğimiz bu keyifli ve yararlı bilgilerle dolu söyleşi eminim bir çok gence ve kendini genç hissedenlere ışık olmuştur. Özellikle günümüzün fastfood & akıllı telefon gençliğine seslenmek istiyorum.YaşIandığımız için egzersiz yapmayı bırakmıyoruz, egzersiz yapmadığımız için yaşIanıyoruz. HAREKET ET !
Spor bir miIIetin gençIerinin o üIkeyi ayakta tutmasını sağIar.Sporda başarıIı oImak için bütün miIIetçe sporun niteIiği ve değeri anIaşıImış oImak ve ona kaIpten sevgiyIe bağIanmak ve onu vatan görevi saymak gerekir diyen bir liderin torunlarıyız unutma....
Sevgiyle, sporlaPINAR TOK