Dünyanın ilk avm'si ve en büyük değerlerinden biri Kapalıçarşı' dayım. Buraya hiç de yabancı değilim.. Üniversitemin kapısından geçerken, 21 yıl önce ilk adımımı atttığım o güzel ve tarihi bina bana oldukça duygusal anlar yaşattı... Zaman su gibi geçse de bazı değerler daha da köklenmiyor mu sence de?
Eskinin kıymeti şimdilerde pek anlaşılamıyor olsa da, değerlerimize sahip çıkmak adına harika bir söyleşi gerçekleştirdim.
Şimdi seni harika bir başkanla tanıştıracağım. Ne ego, ne de sahtelik, hiçbiri yok onda. Lafını karşısındaki kim olursa olsun asla esirgemeyen bir karakter. O kadar açık sözlü ve içten ki tam da hepimizin aradığı ama bulamadığı bir profil…
Eskinin kıymeti şimdilerde pek anlaşılamıyor olsa da, değerlerimize sahip çıkmak adına harika bir söyleşi gerçekleştirdim.
Şimdi seni harika bir başkanla tanıştıracağım. Ne ego, ne de sahtelik, hiçbiri yok onda. Lafını karşısındaki kim olursa olsun asla esirgemeyen bir karakter. O kadar açık sözlü ve içten ki tam da hepimizin aradığı ama bulamadığı bir profil…
DR. HASAN FIRAT , 1953
Malatya Pötürge doğumlu. Evli ve 2 çocuk babası. 1986’ da tıp doktoruyken,
doktorluğu bırakarak Kapalıçarşı ‘ da küçük bir dükkanla işe başlamış, 1990’dan
sonra da ithalat yapmış. Çeşitli sektörlerde şirketleri var yurtdışında. 2000
yılında Kapalıçarşı’ ya oğlunun ısrarlarıyla başkan olmuş ve 17 senedir de keyifle
devam ediyor.
PINAR : Demek 17 yıl…
Çok sevmişler sizi Hasan Bey :) … Kapalıçarşı’nın
durumu nedir?
DR. HASAN FIRAT : Evet Pınar Hanım sevmişler…:)
Kapalıçarşı turizme hizmet eden, Türkiye’ye ekonomik katkıda
bulunan en büyük işyerlerinden biridir. Altın ve döviz borsasının ve günde
500.000 kişinin alışveriş için geldiği bir merkezdir. Son 2 senedir hem siyasi
hadiselere hem de teröre bağlı nedenlerle yurt dışından gelen insanların can güvenlikleri
sebebiyle ilişkilerini kesmelerinden
ötürü Kapalıçarşı zor dönemler yaşıyor. Bu sırf Kapalıçarşı için değil, turizm sektörü
için de sıkıntı tabi…
Seyahat acentaları, restoranlar artık eskisi gibi turist
getiremiyor. Bir tek Araplar var ama Arapların da buraya gelmesi yeterli değil.
Eskiden zengin Araplar gelip alıyordu şimdi daha orta halli olanlar geliyor.
Onlar da fazla alışveriş yapmıyor.
Çarşı’nın durumu gittikçe geriledi. Geçmişteki işler yok,
işlerin %25’i durdu. Kiralar dolar üzerinden idi ve esnaf iş yapamadığı için
zorlanıyordu. Bir kısmı bıraktı, kiralar daha da yukarı gidecekti ama mal
sahipleri yılbaşında kiraları TL’ye çevirdiler. Daha önce yıllık olarak
sözleşme yapıyorlardı onu da aylığa çevirdiler. Bu da kiracıya bir nefes aldırdı.
Yılbaşından bu yana aktif bir iş olmadı ama önümüzdeki
günlerde inşallah olur diye bekliyoruz. İnşallah bir savaş falan çıkmaz, terör
olayları yaşanmaz o zaman daha fazla insan gelecektir ama ben yine de, bu sene
fazla turistin geleceğine inanmıyorum çünkü bu konuda fazla bir çalışma yok.
Bizim son 1 ayda yaptığımız seyahat vardı Avrupa ülkelerinin
5 tanesini dolaştık ve gördük ki seyahat acentalarının bütün programları iptal.
Seyahat acentaları bunu gizliyor. Buraya gelen gemilerin hepsi iptal oldu yani
bir tane bile gemi gelmeyecek. Bir gemi demek 3000 kişi demek. Bu gemilerin
hepsi Yunanistan’a kaydırıldı. 30 tane geminin hepsi kaydırıldı. Çeşme’ye de
gelmeyecek , Kuşadası’na da gelmeyecek, İstanbul’a da gelmeyecek. Bunu turizm
bakanlığı da biliyor, seyahat acentaları da biliyor ama söylemiyorlar.
Buraya Avrupalı can güvenliği olmadığı için gelmiyor. Yani
siyasi sıkıntılar var. Yunanistan’ da batmak üzereydi şimdi otel bulamıyorsun .
Biz gittiğimizde yer bulamadık otellerde mesela… Eskiden 30 euro olan otel
fiyatları 70-80 euro’lara çıkmış durumda. Bizim otellerimiz bomboş
PINAR: Çarşı’yı canlandırmak
için neler yapıyorsunuz, organizasyonlar oluyor mu?
DR. HASAN FIRAT : Eskisi
gibi organizasyon yapamıyoruz. Eskiden kongrelere gelen turistlere ya da
yabancılara çarşıyı gece açıyorduk alışveriş için hem de burada konserler
veriliyordu.. O tür guruplar artık gelmiyor. Tanıtım geceleri yapıyoruz her
sene, geçen sene terörden dolayı yapmadık. 29 Mayıs İstanbul’un kurtuluşu
ramazana denk geliyor o yüzden bu sene 22 Mayıs’ta burada bir gece yapacağız.
Onun dışında turistin gelmesi için her türlü reklamı yapıyoruz. Eskiden burada
film çektirirdim şimdi çektiremiyorum.
PINAR: Bir James Bond
filminin burada çekilmiş olmasından bahsediyoruz. Sizi tebrik ediyorum bunu
organize etmiş olmak büyük bir başarı.
DR. HASAN FIRAT :
Evet bu organizasyon için tam 8 ay uğraştım. Normalde Hindistan’da çekilecekti.
Burada bir yönetmen arkadaşım vardı, o söylemişti buraya alabilir miyiz alamaz
mıyız diye. Baya uğraştık. Sonra kabul ettirdik. O zaman Egemen Bağış ile
ilişkilerimiz vardı, onun katkısı oldu, turizim bakanının katkısı oldu.
Önce kabul etmediler buranın konumundan dolayı. Anıtlardan
izin aldık. 2 ay boyunca çatıyı kurdular, motosikletler gitti geldi. Çok iyi
oldu sonuç olarak. Keşke böyle filmler hep çekilse, sadece burada değil de her
yerde.
Diziler çekiliyordu şimdi dizilere izin vermiyorlar.
Olağanüstü halden sebep zorluyorlar. Halbuki hiçbir şey yok burada, can
güvenliği de var her şey var. Koymuşlar silahlı polisleri kimse gelmez tabi.
Herkes korkuyor biz de korkuyoruz.
PINAR: Peki basında
çıkan haberler doğru mu? Zarar verdi mi çarşıya gerçekten…
DR. HASAN FIRAT : Tamamen
asılsızdır bu haberler, aksine daha çok faydası oldu. Zarar gördü dedikleri
çatıları bile ingiltere’den özel getirdikleri çatılarla yenilediler. Buraya
para kazandırdılar sonuçta, sırf bize olmadı yararı. Devlet demir yollarının
çürümüş vagonlarını 1 milyon dolara aldılar Adana’dan. On milyon dolar turizm bakanı verse dünyada o
reklamı yapamazlar.
PINAR: Çarşı esnafı
profilini nasıl değerlendiriyorsunuz?
DR. HASAN FIRAT : Bizim
esnafımız ümitsiz değil. Ümitle bekliyor işlerin açılmasını, sonuna kadar
direnecek. Yani kepenk indirmeyecek. Başka bir ülkede olsa çoktan kepenk
indirirlerdi.
PINAR: Neden böyle
kepenk indiriliyor gibi haberler yapılıyor sizce?
DR. HASAN FIRAT :
Bana kalırsa sansasyon yapılıyor. Esnaf diyor ki “ben siftah etmedim, acımdan
ölüyorum akşam da çıkınca eğlence merkezinde 1000$ para harcıyor J son model arabaya
biniyor valla ben bilmiyorum anlamıyorum bu işi… Bir pırlanta taşlı yüzüğü
50.000$ ‘ a satıyorsa ya da bir camı 500 £’ya satıyorsa demek ki millet para
kazanıyor. Bir sahte çanta 40£’ dır, 1000£’dan başlıyor satmaya.
Mesela; 30 senenin üstünde buradayım, benim bir komşum sabah
6.30’ da gelirdi Hristiyan’dı bir ihtiyacı da yoktu. İhtilal oldu “8 milyon
dolarım var İsviçre’ye nasıl yollarım” dedi. Dedim İsviçre’ye gönderme. Şimdi
beyin kanaması geçirdi, oğlu geldi. Dedim babanın parası n’oldu. Bilmiyorum
dediJ
şimdi de parayı arıyor. Dedim enişten 2 tane gemi aldığına göre babanın
parasıyla almıştırJ
Üzerine baksan 20 senelik elbise, ayakkabısı eski. Yeşilköy’de oturuyor. Yani
esnafı çok farklı bir yer burası. Biri ölüyor adamın 100 kg altını çıkıyor.
Kimin zengin kimin fakir olduğu belli değil.
PINAR: Buradan
herkese vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
DR. HASAN FIRAT : Ben
bu sene turistlerden ümitli değilim. Yerliye dönmesi lazım eskisi gibi, çevreye
otoparkların yapılması lazım. Buranın alt yapısı düzenlenmeye başladı. Yerlinin
buraya gelmesi lazım. Eskiden adam Kartal’dan kalkıyordu evlenecek ya da kızına
bir yüzük alacak, gelinine bir gelinlik alacak Mahmutpaşa’ya geliyorlardı,
Kapalıçarşı’ya geliyorlardı ama şimdi avm’ ler var. Buraya ulaşım zor. Her bir
semte bir avm açıldı. 5 tane 6 tane kuyumcu var. Geçen Adapazarı’na gitmiştim,
oradaki adamın vitrininde Kapalıçarşı’ daki bir dükkanda olandan daha fazla
ürün vardı. Demek ki orada satış yapabiliyor. Buralarda bin tane kuyumcu var
ve her gün biri kapanıyor yerine lokumcu
açılıyor. Dün de misafirlerim vardı, yurtdışından onları gezdiriyordum açıkta
lokum satılıyor burada! Çıkınca çekin resmini de görün açıkta lokum mu satılır!
Gıda müdürü geldi, “bunlara bir rapor ver yahu”. Kapalı
satılması lazım, lokumu 3 günde satamazsan bozulur. Kurtlanmış lokumu burada
satıyorlar ondan sonra da sağlıktan bahsediyorlar. Gelen müdürlerle benden daha
samimiler anlamıyorum. Lütfen yazın bunları, çekin de resimlerini. Seçim zamanı
bütün politikacılar geliyorlar buraya. Eski sağlık bakanı benim sınıf arkadaşım
ama karşılamaya gitmedim. Çocuklara dedim ki, bu simitçi kestaneci, çörekçi
nedir ya. Tamam polis konulsun o ayrı mesele ama bunlardan hangisi istihbaratçı
ya. Eskiden olsa ben burada elim sopalı, seyyar sokmuyordum. Burada hırsızlık
yapan, dayak yiyen bir daha gelmiyordu.
Sen şimdi buraya turizmi getireceksin… Turisti 1,5 saatte
buraya getireceksin, bakan 1 saatte gelemiyor sen turisti nereye getireceksin
nereye yerleştireceksin. Bu caddenin kapanması lazım. Roma’ da, Yunanistan’ da
kapalı. Ülkeye bir insanı getiriyorsan, can güvenliğini sağlayacaksın,
yedireceksin, içireceksin, ulaşımını sağlayacaksın. Müzeye 5’e kadar program
yapıyor, 5’den sonra zaten yorgun adamları getiriyor 10 dk çarşıya koyuyor.
09:30’ da Japonları getiriyor buraya, daha çarşı açılmamış temizlik yapılıyor!
Yahu avm ler bile 10:00’ da açılıyor. Devletin bununla uğraşması lazım.
PINAR: Sizin özel
olarak hazırladığınız bir projeniz oldu mu?
DR. HASAN FIRAT :
Biz 10 tane proje hazırladık. Ben çıkıp tv’lerde konuştum o kadar, kitaplar
hazırlandı. Çarşıları birleştirdik. Federasyon yaptık ki 25 tane çarşı var
Bursa, Edirne vs… Sonuç alamadık. Durum böyle…
PINAR: Son olarak ne
söylemek istersiniz?
DR. HASAN FIRAT :
Yerliler çocukları alıp gezdirsinler tanıtsınlar. Yurt dışından gelenler 2. sefer
geldiklerinde mutlaka Çarşı’yı tekrar ziyaret ediyorlar. Bırak alışverişi,
Topkapı Sarayın’ dan Ayasofya’ya kadar ilk uğradıkları yer SultanAhmet.
Gençler Çarşı’ya
sahip çıksınlar. Nasıl sahip çıkıyorlar? Telefonla!!!
ESKİDEN İSTİKBAL
GÖKLERDE İDİ, ŞİMDİ TELEFONLARDA…
Bir kitap kokla gidip, küçücük dükkanlardan taşan kocaman tarihinle tanış... Zamanını tamamen teknolojiyle geçirmek sana emin ol Kapalıçarşı' yı gezmek ve kitapçıları dolaşmak kadar haz vermeyecek...
Saygı ve sevgiyle,
PINAR TOK