SAĞLIKLA ZAYIFLA

By | Pazartesi, Kasım 21, 2022

 



Değerli dostum, hepimizin en sevdiği doktorlardan biri olan sevgili Murat Topoğlu ile geçenlerde instagram hesabım olan pinarla_hayatin_renkleri üzerinden gerçekleştirdiğimiz keyifli ve sağlık dolu canlı söyleşimizi kaçıranlar için yazıya döktüm. Sizlerden gelen yoğun soruların özetini kendisine sorarak, cevapları sizlerle buluşturdum. Hepinize keyifli ve sağlıklı günler dileğiyle...

Kendisi gibi ekibinin de güler yüzlü ve pozitif enerjili oluşuyla birleşen enerjim söyleşimize harika bir renk kattı. Misafirperverlikleri için sonsuz teşekkürler diyerek bana yolladığınız soruların ilkini yöneltiyorum;

Sevgili Murat spor yapmadan sadece diyetle zayıflanır mı?

Spor yapmadan zayıflanır evet, mesela benim 50-60 yaş üzeri birçok hastam var. Hepsinin kalp rahatsızlıkları, aynı zamanda diz kapaklarında kireçlenme, bellerinde fıtıkları var. Onlar gerçekten de spor yapmaya uygun insanlar değiller. 

Belli bir kalori kısıtlamasıyla hepsi güzelce kilo verdi. Tabi ki üzerine spor yapıyor olsalardı daha hızlı ve seri kilo verirlerdi ama herkesin bir yaradılışı var, bir sosyal hayatı var. Buna göre değişiyor durumlar. Ayrıca spor sevmeyen birine "sen asla kilo veremezsin" diye bir şey asla söyleyemeyiz. Üşengeçlikse mesele, o ayrı tabii (gülüyoruz)

Su içsem yarıyor diyenler çok fazla hocam, bununla ilgili yorumlarınızı alalım mı?

Baklava üzerine su içenleri kastediyorsan o başka. Baklavanın , çöreğin, böreğin üzerine su içiyorlarsa su tabi ki yarar! Su çok önemli çünkü % 70' imiz su. Hastalarıma şunu söylüyorum; sabahki idrar rengi hariç, gün içindeki idrarınızın rengi su rengiyse hızlı kilo veriyorsunuz demektir, koyu ise kilo vermiyorsunuz demektir. Bu sebeple, günde 2,5-3 litre su tüketmemiz gereklidir.

Regli dönemi öncesi bel tutulması yaşayan bir hanım der ki, "regli öncesi iki kat daha fazla giyinip geziyorum, regli olunca geçiyor. Regli dönemim dışında belimde tutulma olmuyor. Doktorum, fizyoterapist ve/veya aletli pilates önerdi, önce hangisine gitmeliyim? " 

Pilatesin ağrılar üzerinde oldukça olumlu bir  tedavi edici etkisi vardır ama normalde bazı kadınlarda regli sancıları ve ağrılar yoğun olarak görülebiliyor. Bu tarz durumlarda, öncelikle mutlaka kadın doğum uzmanına gidilmeli.

"Tatlı isteğimi bir türlü bastıramıyorum " diye yakınan takipçilerimize neler söyleyebilirsiniz?

Ekmeğin üzerine sürüp sürüp yiyorsunuz yani olacak şey değil (gülüyoruz). 

Bazı hastalarım var, sabah kalktıklarında gece kaşıklayarak yedikleri çikolataların boş kavonozlarına bakıp bakıp pişman olduklarını anlatıyorlar. Tabi ki çikolata yenir ama biz abartıyoruz. Hergün küçük bir parça yenen bitter çikolatanın bir zararı olmaz, kilo vermeye yine devam edersiniz ama siz televizyondaki dizileri izlerken kaşık kaşık yerseniz bu iş olmaz.

Tatlı ihtiyacınız varsa ben en çok medine hurmasını tavsiye ediyorum. Medine hurmasını alın, leblebiyi de alın beraber tüketin. Ağızda baklava gibi bir tat bırakıyor birlikte tüketince. Mesela gece acıktınız diyelim ve buzdolabını açtınız. Oradan güzel bir süzme yoğurt alın, bir dilim ekmeğin üzerine sürün, bir de pul biber ve sumak serpin, afiyetle yiyin. Doyuyorsunuz zaten bu şekilde.

Herhangi bir sağlık sorunu yoksa kilo verememenin sebepleri nelerdir?

Kilo verememek gibi bir şeye ben asla inanmıyorum. Neden inanmıyorum çünkü insanlar yedikleri şeylerin kalori hesabını yapmıyorlar. Kilo vermenin iki yöntemi var;

1) Yediklerinizi azaltacaksınız

2) Bu fıstık kız gibi pilates yapacaksınız ( teşekkür ediyorum :) ). Yani harcayacaksınız kalorileri.

Bunun haricinde bir takım çaylar, karışımlar size yardımcı olup metabolizmanızı hızlandırabilir ama boğazınızı tutmazsanız zayıflayamazsınız.

Tiroit problemleriniz varsa yani tiroitleriniz  az çalışıyorsa, polikistik over dediğimiz yumurtalıkta testesteron üreten kistleriniz varsa bunlar kilo vermenizi yavaşlatır. İnsanlar hep insülin direncinin arkasına sığınıyorlar;

"Murat Beycim bende insülin direnci var, kilo veremiyorum" diyenler oluyor. Yahu mübarek, sen kilolu olduğun için var o insülin direnci zaten diyorum. Kilo verince insülin direnci diye bir şey kalmıyor.

Burada bir parantez açalım mı hocam, check-up yaptırma konusunda oldukça hassasım ve tüm çevreme de her zaman hatırlatmaya çalışırım. Özellikle kadınlar her sene mamografi ve genel check-up 'larını mutlaka yaptırsınlar diyorum.

Kesinlikle katılıyorum Pınarcım, kadınlarda maalesef özellikle iki kanser türü yaygın görülebiliyor. Bir tanesi meme kanseri ikincisi de rahim ağzı kanseri. 

Buna istinaden tabii ki belli bir yaştan sonra, benim gibi 61 yaşında olunca da ( sözünü keserek hiç göstermediğini ekliyorum :) ) her 5 senede bir kez gastroskopi ve kolonoskopi  dediğimiz testleri, bağırsak ve mide kanserlerinin erken tanısı için yaptırmak gerekiyor.

Bu soruyu kendi adıma sormayacağım çünkü çok iyi biliyorum sizden aldığım vitaminleri hocam. Evet arkadaşlar Naturbes vitamini sabah, Omegayı ise akşamları alıyorum ve oldukça memnunum.

Kesinlikle yararlı, eczanelerden bulabilirler.

Hocam, bununla ilgili gelen soru şöyle; "Vitaminleri neye göre seçeceğiz, bunun için test yaptırmak şart mıdır, doktor tavsiyesi olmadan kullanılan viteminler ne gibi sonuçlara yol açabilir?

Çok güzel bir soru bu. Şu anda covid sebebiyle kısıtlamalarımız çok fazla olduğu ve elimizden geldiğince dışarı çıkmamaya çalıştığımız için, D vitaminimiz çok düşük çıkabiliyor. Şuanda Türkiye'de bir analiz yapsak, %90' a yakın kişinin D vitamini düşük çıkar. D vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin çökmesine neden olabilir. D vitamini düşükse, sadece multivitamin ve multimineral dediğimiz şeyler yeterli olmayabilir. Mesela demir ve /veya B12 düşükse kansızlık başlar. Gözleriniz kararmaya başlar ve kendiniz çok yorgun hissedersiniz. Saçlarınız dökülmeye başlar. Bu tarz spesifik vitaminleri ekstradan almak için test yaptırmak gereklidir. Bunların dışında, kışın ben sağlıklı kalayım zinde olayım derseniz, Naturbes'in vitamin ve omegası yeterli oluyor. 

Migren çok sorulmuş, buna çözüm var mıdır?

Migren benim ana branşım. Migren maalesef genellikle kadınlarda ortaya çıkıyor. Arada bulantısı ve kusması da oluşabilen, zonk zonk ağrıyan ataklar oluyor. Haftada iki gün olanı da var, ayda bir kez olanı da. Enseden göze ya da yarım baş şeklinde ağrılar oluşabiliyor. Değişik tipleri var. Akupunktur ile şuanda binin üzerinde migren tedavisi yapmışımdır. Oldukça etkili bir yöntemdir akupunktur. 6-12 ay boyunca haftada 3-4 gün  30dakikalık seanslarla toplamda 10 seansta olumlu sonuç alıyorlar hastalarım. Başarı oranımız %80'dir, oldukça yüksek bir oran bu.

Psikolojimiz yeme düzenimizi nasıl etkiler, duygularımızın hastalıklar üzerindeki etkileri nelerdir?

Çok doğru. Psikolojik sorunlar, insanların yeme düzenlerini mahvedebiliyor. Erkek ya da kadın olsun, kilo almaya meyilli kişiler, duygusal olarak bir çöküşteyse; örneğin eşleri ile çocukları ile aralarında herhangi bir problem olursa buzdolabı ile arkadaş oluyorlar. Özellikle erkekler, genelde iş gezileri olunca sürekli insanlarla toplantılarda kontrolsüzce yemek yiyebiliyorlar. Kadınlarda duygusal açlık maalesef çok fazla gelişiyor. Çikolata yediğiniz zaman seratonin yani mutluluk hormonu artıyor ama vücut mutlu olmuyor çünkü şişiyor ve kilo alıyorsunuz. Kilo alınca da bu sefer sabah banyo yaparken, ayakkabınızın bağcıklarını bağlarken bile zorlanıyorsunuz. 

Arkadaşlarınızdan bazıları size " ay sen kilo mu aldın bu aralar" diyebiliyorlar.

"Yapmayın böyle şeyler arkadaşlar, olumlu yorumlar yapın" diye lafa giriyorum

Kesinlikle yapmayın arkadaşlar. Mesela kadıncağız kilo vermeye çalışıyor ve kilo vermeye başlıyor. 7 kilo verdi diyelim, fark edilmeye başlandı ya, hemen etrafındakiler başlıyorlar; "A aaaa Ayşe kız, seni tanıyamadım vallahi, ay ne kadar incelmişsin. Vallahi çok hoş görünüyorsun " diyor ama arkasından şu geliyor; "Ayşe vallahi yeter kız, çöktün sen, gözlerinin altları kırıştı valla. Kanser olacaksın!" diye yanlış konuşabiliyorlar. Bunlar çok yanlış şeyler. Sırf bu yüzden tedavisini bırakanlar olabiliyor. Tedaviyi asla bırakmayın!

Kadın kadını neden çekemiyor? Bunu anlamış değilim yani...

Hemen araya giriyorum ve tam da bu konuyla ilgili yaptığım instagram paylaşımdan yola çıkarak hatırlatıyorum. Kadın kadının kurdu olmamalı, destekçisi olmalı arkadaşlar!

Kesinlikle Pınarcım. Yahu bu bir hastalık, insanların hastalığı ile dalga mı geçilir! Kilo da hastalık, kanser de hastalık. Eğer birisi size zayıflamaya çalışırken " ay çöktün, çok zayıfladın" diyorsa benim kartımı ver ve bana yolla (gülüyoruz).

Günlük beslenmemiz nasıl olmalı, et yiyemiyorsak yerine ne tüketebiliriz?

İkinci sorudan başlayayım, et yiyemiyorsanız kuru fasulye, barbunya, nohut tüketebilirsiniz. Bunların protein oranları çok fazladır. Özellikle soya fasulyesinde %30 yani neredeyse ete yakın bir protein oranı bu. Mantar, yine çok güzel bir protein kaynağıdır. 

Mesela veganlar bu şekilde proteinlerini alıyorlar. Bir de vejetaryenler var. Onlar yumurta yerler, veganlar yemezler.

Hocam çok karışık onların durumları, birisi yumurta yiyor birisi et yemiyor. Siz ortasını söyler misiniz ?

Ayne öyle karıştı ortalık. Başta saydıklarımı  yerseniz gayet güzel proteininizi almış olursunuz.

İlk soruya gelecek olursak; günlük beslenme şekli gayet basit. Özellikle mavi tabaklarda yemek yerseniz, iştahınız kapanır ve daha az yersiniz. Tabağın yarısında sebze, diğer yarısında ızgara tavuk veya balık, kalan kısmında da salata olursa bu doğru bir öğün ve sağlıklı bir beslenme şekli olur. 

Sabah kahvaltıda mutlaka bir dilim ekmek, peynir, domates, zeytin, haşlanmış yumurta tüketin. Öğlen öğünlerini ise kilonuz fazlaysa; salata-yoğurt, salata-çorba ile geçiştirebilirsiniz. Akşamında da söylediğim şekilde bir tabak hazırlayarak hafif beslenebilirsiniz.

Omeganın sağlığımız üzerindeki etkileri nelerdir?

Çok olumlu etkileri var. Mesela balık yiyemiyorsanız, balık yağını mutlaka kullanmak lazım. Balık yağının içerisinde birçok faydalı şey var. Naturbes Omegada, 3,5 ,6,7,9 var bir de morino balığının karaciğerinin yağı var , bu yağın içerisinde de omega 11 var (gadeolik asit). Yani omega 3 dediğimiz balık yağı ile morino balığının karaciğerindeki omega 11'i aynı anda içeren kapsülü beraber aldığınızda kolesterolü daha hızlı indiriyorsunuz. Bunlar hakkında yapılmış ve kanıtlanmış bilimsel çalışmalara istinaden özellikle öneriyorum. Omega 6 fındık fıstığın içerisinde de var ama bu kapsilde olan omega 6 hodan bitkisinin yağıdır. Hodan, Türkiye'de de var. Yemeğini yaparlar bunun. İçerisinde bulunan gamma linolenik asit, romatizmal ağrıları azaltan özelliğe sahiptir. Dolayısıyla, sabah akşam aldığınız zaman 3 ay içerisinde olumlu etkisini görmeniz kaçınılmazdır. 

İsveç'ten Sevil Hanım'dan gelen bir sorumuz da şöyle hocam, kendisi sizi  tv programlarına çıktığınızda  2 saat fark sebebiyle izleyemiyormuş. Der ki, ensemden omurgama kadar çatırtılar, sesler var. Her hareket ettiğimde bu sesler oluyor. Ne yapabilirim?

İsveç'e Sevil Hanım'a sevgiler. Çatırtılar, sesler varsa, kireçlenmeye bağlı gelişebilir bunlar. Yaşla da doğru orantıdadır. Belli bir yaştan sonra, bütün eklemlerden ses gelebilir. Bazıları el parmaklarını çıtlatabiliyor, bunu yapmalarını doğru bulmuyorum. Kişinin aktif bir romatizması var mı diye belli kan testleri gereklidir. MR dediğimiz filimler çekilmelidir. Önce, iltihaplı mı iltihapsız mı romatizması var, enfeksiyona bağlı mı değil mi, bunlara bakılması lazım. Eğer bunlara bağlı değilse ve belli bir yaş üzerinde olan kişiden bu sesler geliyorsa o zaman kıkırdakların eskimiş olduğunu ve kemiklerin birbirine sürtmesinden dolayı bu seslerin geldiğini düşünebiliriz.

Bunun çözümü nedir?

Murat hoca "PİLATEEEEESSSS " der demez sevinerek tekrarlıyorum pilates en sevdiğim spor olduğu için:)

Doğal beslenmek yani organik ürünleri tercih etmek Türkiye'de oldukça pahalı. Bunlara alternatif en sağlıklı nasıl beslenebiliriz?

Aslında tüm dünyada hava yani iklim çok büyük  bir değişime uğradı. Ozonu kaybettik, oksijeni kaybettik, karbondioksit salgılama çok fazla. Sonuçta siz bitki yetiştirecekseniz bile, hem kötü havadan hem de sentetik ilaçlamalarla toprağa müdehale edilmesinden dolayı zaten bozuldu her şey. Ne kadar doğal olduğu tartışılır bu şartlarda ama köy pazarlarından alışveriş yapmak mantıklı olabilir. Ben de, bana yurdumuzun dört bir yanından gelen hastalarımın aracılığı sayesinde, alışverişimi oralardan yapabiliyorum. Dolayısıyla herkese köy pazarlarını tavsiye ediyorum. 

Son sözleri size bırakmak istiyorum hocam, tavsiyelerinizi mesajlarınızı dinliyoruz...

Sevgili arkadaşlarım, sevgili dostlarım, Pınar Hanım'la dostluğumuz neredeyse 10 seneyi buldu, kendisi çizgisini otoritesini hiç kaybetmedi. Türkiye'nin ileride gerçekten konuşacağı güzel blog yazıları ve kitapları yazacak şimdi olduğu gibi. On senedir de gerçekten hiç kilo almadı (gülüyoruz ben teşekkür ederken), böyle de şanslı vücutlar oluyor tabii.

Kilo vermek herkes için mümkün. Mevlana'nın dediği gibi; "Bin kere tövbe etsen de yine gel"...Siz de bin kere diyete başlayıp bıraktıysanız yine de pes etmeyin ve devam edin kilo vermeye. Bunu isteyen herkesin başaracağına inanıyorum. 37 senedir bu meslekteyim, 38 bin tane obezite vakasıyla karşılaşmış bir hekimim. 7 yaşından 88 yaşına kadar her yaşta hastam mevcut. Herkes kilo verebilir, herkesin sağlıklı yaşaması gerekir. Şunu lütfen unutmayalım; 1 kilo fazlamız, diz kapaklarımıza 20 kilo olarak yansıyor.

Bu harika soru ve cevaplar için hem takipçilerimize hem de değerli dostum Dr. Murat Topoğlu'na teşekkür ediyor, hepinize sağlıkla, mutlulukla dolu uzun bir yaşam diliyorum.

Sevgiyle;

Pınar TOK








W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

Gülümse...

Gülümse...
Dünya tüm yanılsamaların merkezine koyar seni, büyü diye...

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

Bu Blogda Ara

Translate