DR. MURAT TOPOĞLU İLE SAĞLIKLI YAŞAM

By | Perşembe, Temmuz 01, 2021


TARTI YANLIŞ GÖSTERMİYOR, SEN YANLIŞ BESLENİYORSUN!

2018' in en uzun ve zayıflatan röportajına hazır mısın? Yeni yıl, yeni kararlar, yepyeni bir sen!

Akupunktur ile nasıl sağlıklı bir şekilde zayıflanıyor, akupunktur nelere çare oluyor, çocuklar bebeklikten itibaren nasıl beslenmeliler, mezoterapi, ozon tedavisi, radyofrekans ile zayıflanır mı, diyette 50 altın yiyecek...

Röportajdan ziyade, adeta bir yaşam koçundan sağlıklı yaşam tüyoları aldığım yoğun bir çalışma. Şimdi senin de yaşam koçunla tanışma zamanın…Sağlık getirsin hayatına...
GALOŞ EŞİTTİR HİJYEN:)
DR. Murat Toploğlu, 1960 yılında Avanos’ta doğdu. 1984 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp fakültesini bitirerek yine aynı yıl ilk akupunktur çalışmalarına İsviçre'de başladı.1985 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından görevli olarak Sri-Lanka Kolombo'daki. Akupunktur akademisinde öğrenim gördü. Akabinde Danimarka'nın Kopenhag şehrinde yapılan 4. Avrupa Akupunktur ve Doğal Tıp Kongresine katıldı.1988 yılında ise Akupunktur tedavisi üzerine master yapmak için Çin'e gitti. 

Pekin Şangay ve Hong-Kong'da bu konuda çalıştıktan sonra gözlem ve incelemelerine Filipin ve Amerika'da devam etti. 5-8 Aralık 1990 tarihinde WFAS ve WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından Fransa Paris'te düzenlenen 2.Dünya kongresine davet edilip Obezite ve akupunkturla tedavisi konulu bir bildiri sundu. 25-28 Haziran 1992 tarihlerinde Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen Dünya kongresinde de ''Migrenin Akupunkturla Tedavisi'' konulu bir bildiri daha sundu.
Daha sonra; dünyada son yıllarda hızla gelişen tıbbi ve estetik Mezoterapi ile selülit, lokal şişmanlığın ve yağların azaltılması üzerine Paris ve Barselona'da eğitim yaptı. 20-23 Kasım 1993'de Japonya'nın Kyoto şehrinde düzenlenen III. Dünya Akupunktur Kongresine katılarak bildiri sundu.1994 Yılında Türkiye'de yapılan Uluslararası Akupunktur Sempozyumuna Genel Sekreterlik yaptı.20 Eylül 1996 yılında da Amerika'nın New York şehrinde yapılan uluslararası Kongrede Obezite ve Akupunktur konusunda bir bildiri sundu.  

1 Kasım 1996 yılında İtalya'nın Cervia kasabasında WHO tarafından yapılan ve Milano Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen ''Akupunktur Normlarının belirlenmesi, Asamblesine Türkiye adına gözlemci olarak katıldı. Ekim-Kasım 1997 tarihinde Çin'de yapılan Dünya Akupunktur Dernekleri Federasyonu'nun kongresinde de hazır bulunmuştur.1998 yılı Kasım ayında Brezilya'da yapılan Çin Tıbbı Kongresinde Brezilya'dan davet alan Dr. Murat TOPOĞLU Obezite tedavisi konusunda konferans ve workshop yapmıştır.

12-16 Ağustos 1999 yılında Amerika'nın Las Vegas şehrinde yapılan Kulak Akupunktur kongresine katıldı. Burada yapılan Ulusal Kulak Akupunktur sınavını da başarı ile geçerek Amerika'da bu konuyla ilgili çalışma hakkını da kazanmış oldu. 


2000 yılı mayıs ayında Fransa Lyon’da düzenlenen Kulak Akupunkturu Kongresine de katılmıştır. 04-06 Ekim 2002 yılında Türkiye'de düzenlenen II. Ulusal Obezite Derneği toplantısında katıldı. 2003 yılı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin açmış olduğu Akupunktur Kursunda eğitim vermiştir. Yeditepe Üniversitesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde açılmış olan Akupunktur Kursunda da Tıp doktorlarına eğitim vermek için seçilmiştir. 2005 yılında Sağlık Bakanlığı Medikal Estetik Uygulama Sertifikasını da almıştır.(Belge No:945 Tarih 12.07.2005) 

1991-2005 yılları arası Akupunktur Derneğinin Genel sekreterliğini yürütmüştür Dr. Murat Topoğlu hali hazırda Şişli’de Akupunktur Tedavi Kliniği'nin sahibi olarak çalışmalarına devam etmektedir. 2005-2012 yılları arasında da Fransa Paris’te yapılan medikal estetik kongrelerine de katılmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından verilmiş Akupunktur, Mezoterapi ve Ozon tedavileri uygulama sertifikalarına sahiptir. 2014 yılından itibaren Akupunktur Derneği başkanı seçilmiş halen Başkanlığı devam etmektedir. 

Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış Ankara Yeni Yüzyıl Üniversitesi, İstanbul Medipol ve Yeditepe Tıp Fakültelerinde Akupunktur üzerine ders vermektedir. 2014 Houston Amerika WFAS, 2015 Toronto Kanada WFAS, 2016 Tokyo Japonya WFAS kongrelerine katılıp Obezite ve Lazer akupunktur konularında sunum yapmıştır. 2017 Aralık Pekin'de yapılan WFAS Dünya Kongresine katılmıştır. O kongrede 2019 WFAS Dünya kongresinin Türkiye'de yapılma kararını onaylatmıştır. Murat Topoğlu İngilizce Fransızca bilmektedir.

Neden akupunktur?
Öncelikle estetik cerrah olmak istiyordum. Fakat son sınıfta Avusturya akupunktur Başkanı Dr. Johannes Biscko bir dizi konferanslar vermek için İzmir’e gelmişti. Anlatımlarından etkilendim. Böylece akupunktur serüvenim başladı. Önce Sağlık Bakanlığı Sri Lanka ya gönderdi Sonraki yıllarda Çin’de 1 yıl master eğitimi aldım. Hem doğal hem de oldukça etkili ve bilimsel bir tedavi yöntem. Tüm dünya sağlık örgütleri tarafından bilimsel olarak kabul edilmiştir.
Akupunktur ile hangi hastalıklar tedavi ediliyor?

Akupunktur sadece zayıflama veya sigara bırakma tedavisi değildir. İlk defa 1978 yılında Filipinlerde toplanan WHO (World Health Organisation =Dünya Sağlık Örgütü ) Akupunktur ile tedavi edilebilir hastalıkların bir listesini yayımladı.

Bilimsel Kontrol gruplu çalışmalarla akupunktur etkinliği ispat edilmiş hastalıklar hangileridir?

Sırt ve bel ağrıları, boyun ağrısı, siyatik, tenisçi dirseği, diz ağrısı (Diz kireçlenmesi) omuzun kireçlenmesi, yüz (trigeminal nevralji) ağrısı, baş ağrıları (Migren, sinüzit, gerilim ve boyun kireçlenmesine bağlı baş ağrıları), dental (diş ) ağrıları (Çene eklemi rahatsızlığı), romatoid artritis ,operasyon sonu ağrılar, doğum indüksiyonu(Kolay doğum ), bebeğin anne karnındaki pozisyonunun(malpozisyon ) düzeltilmesi, gebelik bulantı ve kusmaları, felç (ilk 3–6 ay içinde), yüksek tansiyon, alerjik burun nezlesi, safra kesesi taşı ağrısı, depresyon, akut basilli dizanteri, ağrılı adet, akut epigastralji, peptik ülser (Mide ve oniki parmak barsağı ülseri), akut ve kronik gastrit, abdominal(karın) ağrıları , akne vulgaris( sivilce), alkol bağımlılığı ve detoksifikasyonu(arındırılması), periferik yüz felci, bronşiyal astma, kanser ağrılarında, kardiyak(kalp) neurosis(psikolojik ağrılarında), kolesistit(Safra kesesi iltihabı), kolelitiasis(Safra kesesi taşı), stres, diabetes Mellitus(İnsüline bağımsız=Tip 2), kulak ağrısı(nedensiz), epistaksis(Burun kanaması), kadın infertilitesi(Organik bulgusu olmayan), kasiyal spazm, kibromiyalji ve tendinitis(Kas ve tendonların rahatsızlığı), gut artritis, uykusuzluk, doğum ağrısının azaltılması, süt eksikliği, erkek seksüel bozukluğu(Organik olmayan), meniere, post herpetik sonu ağrılar(Zona sonu ağrıları), obezite, morfin, kokain ve eroin bağımlılığı, osteoartritis(kemik kireçlenmeleri), burger(Trombo-anjitis obliterans), polikistik over sendromu, adet öncesi gerginlik sendromu, kronik prostat iltihabı, nedensiz kaşıntı, raynaud sendromu, tekrarlayıcı alt idrar yolu enfeksiyonları, idrar retansiyonu(İçerde kalması, sjögren sendromu, boğaz ağrısı(Tonsillitte bağlı), boyu kaslarının ani spazmı(tutulması), nikotin bağımlılığı, ülseratif kolit (Spastik kolon)



Akupunktur ile nasıl zayıflanıyor, süreçleri nasıl ve destek bir diyet programı veriyor musunuz?

Akupunktur, iştah ve acıkmayı azaltır. Özellikle diyet yapan insanların en büyük sıkıntısı diyet sırasında iştahlarını engelleyememeleri…İştah nedir? Doğduktan bir müddet sonra ortaya çıkar. Bir şeyi zevkle yeme olayıdır. Acıkma ise doğduğumuz zaman ortaya çıkar. Bir içgüdüdür bebek ağlayınca anne memesindeki sütü verir bebek susar. Aslında ölünceye kadar olan bir içgüdüdür. Ancak çok ağır hastalıklarda acıkmayı hissetmeyiz (Kanser veya çok ateşli hastalıklarda). Akupunktur beyindeki hipotalamus bölgesinde noradrenalin seviyesini düşürüp serotonin (Mutluluk sağlayan bir maddedir. Özellikle çikolata yedikten sonra ortaya çıkar) seviyesini artırıyor. Bu sayede iştahsız ve hep tok hissederiz.

Midede ekşime ve yanmayı önler; Özellikle diyet sırasında daha önceden de mide yanma ve kazınmaları olan kişilerde daha da ortaya çıkar. Halbuki kulaktan yapılan akupunktur mide ve bağırsaklara giden sinirlerin bazı uçları kulağa da geldiği için buraya yapılan uyarılar mide asidini azaltıyor dolayısıyla mide diyete bağlı boş olsa bile asit az sağlandığı için kişiler diyetini çok rahat bir şekilde yaparlar.

Halsizliği ve bitkinliği önler; Akupunktur hem enerji verir hem de buna bağlı diyet ona uygun olduğu için halsiz kalmayız. Aslında şişmanlık insanları halsiz ve bitkin yapar.

Stresi azaltır; Akupunktur iğneleri vücuda ve kulağa uygulanınca beta endorfin adını verdiğimiz bir madde salgılanır. Bu da stresi azaltıp sakinleştiricidir. Dolayısıyla diyet sırasında kimsenin boğazını sıkmazsınız. Metabolizmayı düzenleyici rolü vardır. Bununla beraber tabi ki kişiye özgü beslenme programı da veriyorum.


Diyette nelere dikkat edilmelidir, 50 altın yiyecek nelerdir?

Kilo vermek cins, yaş, boy, kilo ve metabolizmaya bağlı değişir. Mesela erkekler bayanlardan daha hızlı verir. Fazla kilosu olan daha hızlı verir. Genç insan, menopoza girenden daha hızlı kilo verir. Elbette metabolizmayı yavaşlatan insülin direnci troit bezi az çalışanlar veya diğer hormonal rahatsızlıkları olanlar daha yavaş kilo verirler.

Sıcak su içmenin metabolizmayı hızlandırıp fazla kilo verdirdiği doğru değildir. Ancak bağırsakların az çalışması söz konusu olduğunda sabahları 2–3 kuru kayısı ile beraber ılık su içilebilir.

Sabahları sıcak suyun içine limon sıkıp içilince zayıflanacağını zannetmek de yanlıştır.
Yemek aralarında su içilirse zayıflamanın durduğuna inanmak yanlıştır. Zayıflama kremlerinin kilo verdirdiğine inanmak yanlıştır.

Piyasada bulunan zayıflama çayları adı altında bazı laksatif (Bağırsaklarda gevşetici) veya diüretik etki(idrar söktürücü) yapan çayların kilo verdirdiğine inanılması yanlıştır. Bu tarz çay veya ilaçlar sadece doktor kontrolü tarafından verilmeli ve takibi yapılmalıdır. Aksi takdirde laksatifler tamir edilemeyecek bağırsak hastalıklarına; idrar söktürücüler ise tansiyon düşmelerine ve gece bacak kas kramplarına neden olabilirler.

Zayıflarken az su içmek yanlıştır. Her hafta kilo verilmez. Bazı haftalar diyet bozulmasa bile metabolizma hızının yavaşlaması sonucu kilo verilemeyebilir. Gene bayanların özellikle adet döneminden 3 gün, adet bittikten 2 gün sonrasına kadar; vücudun su tutumuna bağlı olarak kilo verilemeyebilir.

Günün neredeyse her saatinde tartılmak doğru değildir. Çünkü tartılma stresi bazen metabolizmayı durma noktasına getirebilir.
Diyette mutlaka sebze, meyve tüketilmelidir. Kabukları soyulmamalıdır. (Özellikle şekerli meyve sularından kaçınmalıdır.)

Alınan enerji harcanan enerji ye eşit olursa ne kilo alırız ne de veririz.
Diyet yaparken 1 veya 2 ince dilim tercihen kepekli veya tam tahıllı ekmek yenmelidir.
Kesinlikle öğün atlanmamalıdır. Sabah kahvaltı alışkanlığımız olmasa bile bir meyve yiyip çıkmalıyız. Sık ve az yemeliyiz ki açlıktan diğer fazla kalorili yiyeceklere saldırmayalım.
Diyet yaparken haftada bir kez abartmadan kendimize ödül verebiliriz.(Hamburger, pizza, lahmacun )

Haftada bir kez sütlü veya meyveli tatlı (Muhallebi puding, keşkül kazandibi veya ayva, kabak tatlısı gibi) Light pudinglerden haftada 2–3 kâse yenebilir.
Sebzeleri az suda pişirmeli sularını dökmemeliyiz(vitaminler suyun içinde olurlar)
Salatayı hazırladıktan hemen sonra yemeliyiz.
Taze meyve suları bekletilmeden içilmelidir.
Sütlü tatlı yaparken şeker, ateşten almaya yakınken eklenmelidir.
Yoğurdun suyu kesinlikle dökülmemelidir B 2 ve folik asitten zengindir. Ayrıca bu yeşil renkli su kolesterolü de aşağı çeker.
Besin maddelerini gazete kâğıdına sarmak veya deterjan kutularında saklamak doğru değildir.
Makarna, kuru baklagiller, az suda pişirmeli kesinlikle suyu dökülmemelidir.

50 altın yiyecek;
Ananas, kuru hurma, limon, greyfurt, armut, kuru fasulye, kuru veya taze barbunya, nohut, tam buğday ekmeği, arpa, çörek otu, her türlü yeşil salata çeşidi, soğan, sarımsak, süt, yumurta, balık, brokoli, nar, yeşil çay, enginar, mantar, bal, tavuk (derisi hariç), kefir, kivi, siyah turp, lahana turşusu, ıspanak, yoğurt, yulaf, zeytinyağı (çorba kaşığı ölçüsünde), su (günde en az 2-3 litre), esmer pirinç, karpuz, kayısı, yeşil biber, kırmızı biber, tarçın, elma, zerdeçal, yaban mersini, pırasa, zencefil, ıhlamur, kereviz, bal kabağı, çilek, keten tohumu, elma sirkesi…

Bölgesel zayıflama nedir?

LİPOLİZ
İlk lipoliz 1995 yılında Brezilya’da uygulanmıştır. Lipo=yağ Lizis=eritme anlamına gelmektedir.
Etki mekanizması: Lipoliz etkisini yağ hücresinin çeperini saran zarın geçirgenliğini artırarak yağların dışarı çıkmasını sağlar. Lipoliz etkili bir lokal zayıflama ve bölgesel yağ eritme yöntemidir.

Uygulama alanları nereler?
Bölgesel yağlanma (karın, basen, bacak, kol, diz içleri,)
Jinekomasti (Erkeklerdeki göğüs büyümesi)
Çene altı toplanan yağlanma
Göz altındaki yağ torbalarında
Mezoterapi nedir?
Cildin 2–4 mm. derinliğine çeşitli ilaçların çok ince iğne uçları ile enjekte edilmesiyle uygulanan, cerrahi olmayan bir tedavi yöntemidir.
Latince;
Mezo: orta
Therapy: Tedavi anlamına gelir. Kısacası orta deri tedavisidir.

Selülit tedavisinde, bölgesel incelme ve sıkılaşma tedavilerinde, ağrılı durumların (romatizma, spor burkulmaları, migren, ameliyat pozisyonuna gelmemiş bel ve boyun fıtıklarında, siyatalji, diz kireçlenmelerinde vs.) tedavisinde fibromiyalji ve tendinitlerde, saç dökülmelerinin tedavisinde mezoterapi uygulanabilir.

Radyofrekans ile nasıl zayıflanır?
Radyo frekans deri boyunca yol alan bir elektromanyetik enerjidir. Bu elektro manyetik enerji bir dirençle karşılaştığında(yağ dokusu ve bağ dokusu) ısı üretir. Radyo frekansla derin dokularda 42-45.C derece bir sıcaklık sağlanır. Normalde vücut ısıs 36-37.C derecedir. Aynı zamanda cilt altında bulunan su ve iyonları (sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum) nı harekete geçirir. Bunların hareketlenmesine bağlı olarak enerji açığa çıkar ve bölge ısınır. Bu ısı da yağ hücrelerinin etrafındaki zarı eritir ve parçalanmasına neden olur.

Detoks hakkındaki düşünceleriniz neler, zararları var mıdır ?
Vücudumuza aldığımız toksinlerin dokularımıza zarar vermeden atılmasına detoksifikasyon, kısaca detoks denir. Toksinlerin hepsi dışardan alınmaz. Vücudumuz da bu zararlı maddeleri yaşam tarzımıza bağlı oluşturabilir. Vücudumuzda iki farklı detoks sistemi vardır. Birincisi antioksidasyon sistemi, ikincisi ise karaciğerin detoksifikasyon görevidir.

Tek yapmamız gereken bu çürümeyi baştan engelleyecek besin eklerini almak. Bu temel besin ekleri C, E ve B2 vitaminleri, biflavinoid, beta karoten, glutatyon, selenyum ve çinkodur.

Detoks takviye gıda ekleri, önceden de belirttiğimiz oksijenlenmeyle oluşan serbest radikalleri bağlayıp vücuttan uzaklaşmasını sağlayan maddelerdir. Burada ki önemli nokta bunların her birinin birlikte alınma gerekliliğidir, küçük dozlardan başlanmalı.

Vitamin C 500–2000 mg
Vitamin A 5000–7500 IU
Beta karoten 15000-30000IU
Bioflavonoid 200-1000mg
B vitaminleri ( B1,B2,B3,B5,B6,B12,Folik asit)
Mineraller ( çinko, manganez, bakır, molibden, selenyum)
Aminoasitler (L-sistein, L-glutatyon, L-metionin)
Bitkiler ( sarımsak, silimarin /deve dikeni sütü/, ginko bilboa, kafeinsiz yeşil çay, keten tohumu )
Enema (lavman): Bağırsaklar toksinlerin atıldığı temel yollardan biridir. Çok eski bir teknik olmasına karşın detoks önemi son 10 yıldır artmakta ve kullanılmaktadır.

Bu oldukça yanlış bir yöntemdir. Tüm bağırsak florasını  bozar.

Sakıncalı durumlar: Çocuk ve yaşlıların, ciddi kronik hastalığı olanların, alkol ve madde bağımlısı olanların; ilaç, ağır metal veya radyo aktiviteyle zehirlenmiş olanların ve tabi ki hamile ve emziren annelerin detoks uygulaması sakıncalıdır.

PROTELAN NEDİR?

PROTELAN kalorisi kısıtlanmış öğün yerine geçen gıdadır.

Ozon tedavisi nedir, nasıl sonuçlar sağlar?
Ozon, yaşamımızı sürdürmek için hayatımızın her anında bize gerekli olan Oksijen molekülünün üç atomlu halidir. Doğada, havada bulunan oksijenden çeşitli doğa olayları sonucu oluşan ozon, tıbbi kullanım için özel cihazlar yardımıyla üretilebilir.
Dünyada bilinen en güçlü oksidanlardan biridir. Mikroorganizmalar üzerinde %99,99 oranında etkilidir. Klordan 3.000 kat daha güçlü bakteri öldürme özelliğine sahiptir. Tıbbi kullanımda ağrı kesici etkisi vardır. Bağışıklık sistemini uyarır. Kan yapımını ve kemik iliği çalışmasını arttırır. Kanın oksijen taşıma kapasitesini arttırır. Detoks etkisi vardır.

Ozon terapi nerelerde kullanılıyor?
Zayıflama sellülit tedavileri, antiaging detoks vücut direncini arttırma Her türlü alerjiler hipotiroidi diabetes dellitus (Şeker Hastalığı) yara tedavisi: iyileşmeyen yaralar, yanık, ülserler, bası yaraları vb. romatizmal hastalıklar fibromyalji dolaşım bozuklukları: burger hastalığı, iskemik arter hastalığı. Kemik-Eklem hastalıkları: Gonartroz (Diz kireçlenmesi), tendinit vb.Koruyucu Genel Sağlık alanında: Stres etkilerini giderme, genel sağlık düzeyini yükseltme, vücut direncini arttırma...

Akupunktur baş ağrılarında uygulanıyor mu? Migrenin aşısı var mı?

Akupunktur, her tür migren ve diğer damarsal baş ağrılarında, gerilim (kas kasıntısı) baş ağrılarında, sinüzit (akut veya kronik) antibiyotik eklenebilir ya da eklenmez, boyun kireçlenmelerine bağlı baş ağrılarında uygulanıyor.
Günümüzde migren, tıbbi tedavilere çok az cevap vermektedir. 5000 yıldır uygulana gelen ve Çin'deki bütün hastanelerde branş olarak okutulan akupunktur migrende %75-%90' lara varan iyi sonuçlar almaktadır.Yalnız akupunktur tedavisinde migren tedavisine 3 bazen 6 ay kadar devam edilmelidir. Migrende akupunktur, seanslar şeklinde olup,seans süresi günde yarım saat olarak başlanıp devam edilmelidir.

MİGRENİN AŞISI YOK!

Gelelim sigara sorununa. Nikotinden kurtulmak neden zordur? Akupunktur buna çözüm müdür, nasıl?

Nikotin yüksek derecede organik bağımlılık yapar. Dolayısıyla sigara bırakmaya bağlı (abstinens) belirtileri fazladır. Bunlar: anksiyete, terleme, çok çabuk irritable olma, baş ağrısı, ishal, konstipasyon, yorgunluk, baş dönmesi, uykusuzluk, dilde ve başta uyuşma, boşluk veya şişme hissi, konsantrasyon azlığı, dikkat eksikliği…Tüm bu belirtiler sigara bırakılmasını müteakip ertesi gün ortaya çıkar.

Nikotinin beyinde morfin salgılayan reseptörleri bastırdığı dolayısıyla nikotin ortadan kalktığında akupunkturun bu reseptörleri uyararak vücut morfininin salınmasını sağlamakta bu da kişinin daha sakinleşmesine ve de bırakma belirtilerinin daha azalmasına neden olmaktadır.

Seans sayısı: 6–10 (2 hafta içine yayılır)
Seans sıklığı: İlk 2 – 3 seans özellikle hemen her gün. Sonraları gün aşırı veya 2 günde bir seans.
Seans süresi: İlk Seans 15 dakika sonraları 30 dakikaya kadar uzatılır.

2019 WFAS(Dünya akupunktur dernekleri federasyonu) Kongresi Türkiye’ de olacak öyle değil mi?

Evet kesinlikle öyle, inanılmaz bir mutluluk benim için.
2018 yılı aralık ta yapılan Dünya Akupunktur Kongresinde oylamada 2 Amerikalı Akupunktur Derneğinin önüne geçen Türkiye Akupunktur Derneği Türkiye’de 2019’ da kongreyi yapma hakkını almıştır. Aynı zamanda WFAS yönetim kuruluna da girdim.

Büyük ihtimalle 2019 Ekim ayında Antalya şehrinde yapılacak. 2000’i aşkın yurtdışı doktor en az 1000’e yakında Türk doktoru katılması bekleniyor.

Çocukların beslenmesi nasıl olmalı?

Kesinlikle karbonhidrat, protein ve yağdan dengeli bir şekilde bir beslenme sağlamak gerekiyor.
Çocuklara verdiğiniz harçlıklarla gün içinde ne tür gıdalar aldığını bilmeniz gerekir. (cips, çikolata, hamburger, pizza vs.)
Çocuklarınızın sürekli yetersiz beslendiğini düşünerek onlara zorla veya onları kandırarak fazla yemelerinde ısrarcı olmayın. (örneğin; yemezsen küserim, tabağını bitirmezsen köpekler kovalar, seni sinemaya götürmem gibi laflardan sakının)

Çocuklarınızla bol oynayın veya diğer çocuklarla oynamasını sağlayın. Onları başınızdan atarak bilgisayar veya televizyona yönlendirmeyin.

Özellikle bebekliğinin ilk 6 ayında anne sütünden başka bir şeye ihtiyacı yoktur. Gece kalkarsa sadece 2-3 damla limon sıkılmış su verin.

Çocuğunuz normal diğer çocuklardan daha iri görünümde ise mutlaka bir uzmana götürün. Çocuğunuzun gelişme çağında olduğunu ve boyunun uzamayacağını düşünmeyin. Unutmayın ki boya giderken enine doğru da genişleyecektir. Sonra 18-20 yaşlarında 90-100 kilo olacak olan bir çocuğunuz ve de 20 yaşına kadar (kemik uzamasının bittiği yaş)  takipli tedavisi gerektiğini unutmayın.

“Gürbüz ve kilolu çocuk sağlıklı çocuktur” deyimini bırakın. Unutmayın ki okulda arkadaşlarının onunla dalga geçmesi onun hem psikolojik gelişimini hem de derslerini olumsuz etkileyecektir..

Çocuğunuz bir uzman tarafından diyete başlatıldığında ona destek olun, onunla beraber aynı yemekleri yiyin. Acıma duygularınızı bir tarafa bırakın.

Kilolu bir çocuğunuz varsa, kilosunun organik nedenlerle olup olmadığını (troid, şeker hastalığı vs.) kontrol ettirin.

Tombul çocuk gürbüz çocuktur ve sağlıklıdır” yanlıştır.
Şişman çocuklarda aşağılık kompleksi daha çabuk gelişebilir. Derslerinde de başarısızlık artabilir. Ne demişler “ağaç yaşken eğilir.” Dolayısıyla anne ve babalara burada çok görev düşüyor.

Sizden bir yeni yıl menüsü alabilir miyiz?

IZGARA ET(TAVUK, BALIK, KIRMIZI ET 200 GR)
BOL YEŞİLLİK
1-2 ADET BÖREK
SÜTLÜ TATLI(MUHALLEBİ, KEŞKÜL, DONDURMA KAZANDİBİ VS.)
MEYVELİ TATLI(KABAK VEYA AYVA ÜSTÜ CEVİZLİ)
BOL SU, MUTLU YILLAR…!

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez demiş Montaigne…Mucize, enerjini korkularına değil, rüyalarına verdiğin zaman başlar.

Sağlıklı fit günlere,
PINAR TOK










W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

Gülümse...

Gülümse...
Dünya tüm yanılsamaların merkezine koyar seni, büyü diye...

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

Bu Blogda Ara

Translate