The Latest

hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SİFU AYDIN ERDEM


SİFU-Uzak doğu dövüş sanatlarında usta,hoca anlamına gelen kelime karşılığı baba olan sıfat..
Sifu Aydın Erdem,Büyük Usta Ip Man'ın oğlu olan Büyük Usta Ip Ching'in öğrencisi ve Ving Tsun Athletic Association'un sertifikalı üyesidir.
Wing Chun kariyerine 1989 yılında başlamış,Avrupa merkezli iki farklı organizasyonda wing chun eğitimi almıştır. 2001 yılında Ip Ching'in özel öğrencisi, Amerikalı Sifu Ron Heimberger'le tanışmış ve Türkiye'de Ip Ching Wing Chun eğitimlerini başlatmıştır.
Sifu Aydın Erdem,halen düzenli olarak Hong Kong'a giderek Büyük Usta Ip Ching'den özel dersler almakta ve düzenlediği seminerlere katlımaktadır.
Aydın Erdem,Büyük Usta Ip Ching'in en doğru şekilde ,pozitif ve arkadaşça bir tutum içinde kendisine öğrettiği Wing Chun sistemini Türkiye'de geliştirmek için büyük çaba göstermektedir. 
SÖYLEŞİMİZE GEÇMEDEN ÖNCE...

Wing Chun'a özel ilgim,bir arkadaşım vasıtasıyla 2 yıl önce başladı ve profesyonel iş hayatımdaki birçok projeyle de devam etti.
Özellikle,ülkemizde ve tüm dünyada maalesef bitmek tükenmek bilmeyen "kadına şiddet"i yoketme konusunda alınacak birçok önlemin yanında,çok yararlı olduğunu&olacağını düşündüğüm gerçek bir savunma sporu wing chun.
Son iki yıldır öğrencisi olmaktan gurur duyduğum,wing chun'un sadece savunma sporu olmadığını aynı zamanda felsefesiyle başlıbaşına bir "doğru insan olabilme"yi içinde barındırdığını,öfke kontrolü,stresten arınma,ruhsal&fiziksel denge kurabilme vs gibi harika yararlarının da olduğunu bana öğreten sevgili Sifu Aydın Erdem'le sizleri de tanıştırmak istiyorum.
Roportajımızın içerisinde yer alan resimleri incelerken duyacağınız heyecanla kendinizi wing chun yaparken bulursanız şaşırmayın;) 

Keyifli okumalar dileyerek ilk sorumu yöneltiyorum:
PINAR: Sifu,soracağım herşeyi biliyorum ama bu bilgilerin herkese ulaşmasını dilediğim için tekrar sizi yoracağım sanırım.
Wing chun nedir,tarihçesiyle birlikte öğrenebilir miyiz sizden ve sizin wing chun hikayeniz nasıl başladı?
SİFU: Sevgili Pınar,yararlı olacağını düşündüğüm hiçbirşey beni yormaz aksine keyiftir benim için...
Wing Chun yaklaşık 300 yıl kadar önce geliştirilmiş Güney Çin kökenli bir savunma sanatıdır. Hikayeye göre bu sanatı geliştiren kişi rahibe Ng Mui. Ng Mui o dönem halkını baskıcı bir şekilde yöneten Çin Hanedanlığına karşı halkı direniş için örgütlemiş ve eğitmiştir. Bu eğitimler genelde Shaolin manastırında oluyordu. Bu eğitimler arasında ruhsal ve fiziksel gelişimin yanında dövüş sanatı üzerinde de çalışmalar yapılıyordu.Çin yönetimi bu manastırı kendileri için bir tehlike olarak gördüğü için yakmıştır. O yangından birkaç rahip dışında kurtulan olmamıştır. Kutulanlardan biri de Rahibe Ng Mui olmuştur. 
Kendisi kurtulduktan sonra Songshan dağlarına kaçmış ve orada yeni dövüş sanatının yapısını oluşturmuştur.
    Bir gün Ng Mui genç bir kızla tanıştı. Kız Mançuryalı bir kabadayı  tarafından rahatsız ediliyordu. Bu kızı yanına aldı ve ona dövüş sanatını öğretmeye başladı. Bu kızın adı Yim Wing Chun idi ve Ng Mui'nin de ilk öğrencisiydi. Dövüş sanatını yeterli seviyede öğrendiğine kanaat getirdiğinde, Yim Wing Chun yaşadığı bölgeye geri gönderildi ve o Mançuryalı kabadayıyı  yendi.Kızın zaferi, yeni sitilin ne kadar başarılı olduğunun bir kanıtıydı. Daha sonra Ng Mui yeni dövüş sanatının adını Wing Chun olarak seçti.Wing Chun günümüzde Büyük Usta Ip Man (1893-1972) tarafından aktif olarak dünyaya tanıtılmıştır.Ip Man olmasaydı bu gün Wing Chun olmazdı.Ip Man'ın 1949 yılında Hong kong'a gelişinden sonra Hong kong Macau ve Taiwan'dan başlayarak Wing Chun bütün dünyaya da yaygınlaşmıştır.
Benim Wing Chun hikayeme gelince, 1990 yılında başladı.Komşumuz olan ve Wing Chun eğitmenliği yapan 2 kardeş aracılığıyla tanıdım ve başlamaya karar verdim.Avrupa merkezli 2 farklı organizasyonda Wing Chun çalıştım ama kariyerimdeki en önemli nokta Büyük Usta Ip Ching ‘in özel öğrencisi olan Sifu Ron Heimberger’le tanışmam olmuştur. 

Ron Heimberger’in mütevazi kişilik özellikleri ve bilgisi beni çok etkiledi.Wing Chun öğrenimim boyunca bilgi ve becerilerimin gelişmesinde bana büyük katkıları olmuştur. 
Merkezi Hong Kong’da bulunan B.U Ip Man’ın oğlu B.U Ip Ching tarafından yönetilen Ving Tsun Athletic Association’a bağlı olarak çalışmalarımı sürdürüyorum.Uzun yıllardır düzenli olarak Hong Kong ‘a giderek Ip Ching'den özel dersler alıyorum ve seminerlerine katılıyorum. 
PINAR: Masal gibi tarihçesi beni gerçekten her duyduğumda birkez daha büyülüyor.Özellikle de bir kadın tarafından bulunmuş olması apayrı bir duygu.
Wing chun'un fiziksel ve ruhsal denge sağladığını söylüyorsunuz, bunu açıklar mısınız?
   
SİFU: Evet gerçekten öyle.Wing Chun programları kişiye çok iyi bir fiziksel denge kazandırır.Kas ve kemik yapısını sağlıklı ve dayanıklı bir hale getirir.Ayrıca kemik özgül ağırlığını ve bağ dokularının esnekliğini artırarak baskı ve gerginliklere karşı güçlendirir. Wing Chun teknikleri düzenli olarak uygulandığında bedenin fiziksel performansının artmasının yanında iç organlarının çalışma fonksiyonlarını da geliştirir.Kalp ve dolaşım sistemi daha güçlü hale gelir.Enerji seviyesi artar.Böylece orta ve yüksek şiddetteki bir çok hareket en verimli şekilde yapılır.İlk öğrenci  formu (Siu Lim Tao Form) kişiye   temel tekniklerin doğru bir şekilde kullanımını öğretmesinin  yanında , fiziksel özelliklerin gelişiminde de oldukça faydalıdır.
Kişinin kendisini saldırılara karşı etkili bir şekilde koruması çok önemlidir ama daha önemli olan şey insanın iradesini ve duygularını kontrol altında tutabilmesidir.Wing Chun prensipleri kişiye sadece iyi bir dövüşçü olmayı değil,egodan uzak,sabırlı ve iyi bir insan olmayı da öğretir. Wİng Chun’ da mistik unsurlarla süslenmiş gerçek yaşamdan kopuk bir felsefi anlayış yoktur.Düşünceye ve sosyal yaşama yönelik çok farklı bakış açıları vardır.Bu prensipler yaşamım içerisinde efektif olarak kullanılabilir.Wing Chun kişiye bedensel ve ruhsal olarak kendini tanımayı,sınırlarını zorlamayı ve sorunlara karşı mücadele etmeyi öğretir.Kendini her anlamda tanıyan ve sınırlarını bilen kişinin iç huzura ulaşması daha kolaydır.
PINAR: Bu felsefeye en ihtiyacımız olan günlerdeyiz...Peki,savunma sanatı olmasına karşın dövüş gibi algılayanlar var, bunu en iyi ayıran açıklamayı sizden alabilir miyiz…

SİFU: Wİng Chun'u biz genelde savunma sanatı olarak anlatırız.Wing Chun teknikleri arasındaki uyum ve ahenk, ruhsal ve fiziksel olarak kişiye kazandırdıklarını düşündüğümüzde ,uygulamadaki ustalıklara baktığımızda sistemin sanatsal bir yönü olduğu net olarak anlaşılıyor. Dövüş sporu dendiğinde anlam daha dar ve sadece saldırı anlayışıyla yapılan bir stil gibi görünüyor.
Oysa Wing Chun saldırılara karşı çok komplike ve hızlı savunma teknikleri içeriyor.Bu yönüyle diğer stillerden net olarak ayrılıyor.
PINAR: Kadına şiddete çözüm içerikli birçok haberde birlikte yer almıştık,özellikle ülkemizde en büyük problem olan bu konuda wing chun'un nasıl bir çözüm olacağını düşünüyorsunuz?Bunu her isteyen kadın yapabilir mi ve nekadar sürede kendini koruyabilecek hale gelir ?

SİFU: Kadına şiddetin son bulmasını dileyerek şunu söyleyebilirim ki,Wing Chun bireysel olarak savunmada kadına çok büyük üstünlük kazandırır.
Günlük hayatınızda herhangi bir saldırıyla karşılaştığınızda belirli bir süre eğitimden sonra Wing Chun'u kolaylıkla uygulayabilirsiniz.Wing Chun teknikleri basit ve pratiktir.  fiziksel yapıyı zorlayan karmaşık akrobatik hareketler yoktur yani bir saldırı karşısında kolaylıkla kendinizi koruyabilirsiniz.6-12 ay arasında belirli bir düzeye gelebilirsiniz.Ama gerçek anlamda kadına şiddetin engellenmesi için toplumsal bir bilinçlendirme ve sert hukuksal önlemler gerekir diye düşünüyorum. 

PINAR: Öğrenci profillerinizin çok çeşitli mesleklerden olduğunu biliyorum.Neden wing chun'u tercih ediyorlar sizce?

SİFU: Evet çok farklı meslek guruplarından insanlar var. Doktorlar, işadamları, hukukçular,emniyet görevlileri,öğrenciler vs.Herkesin Wing Chun’u tercih nedeni farklı ; kendini savunabilmek için yapanlar var,özgüven duygularını geliştirmek için yapanlar var, enerji seviyelerini artırmak ,kas ve eklem sorunlarını çözmek için yapanlar vs.

PINAR: Derece ve eğitim kısmına gelelim,bunu anlatır mısınız?

SİFU: Bizde alt, orta, ve üst öğrenci dereceleri olmak üzere 3 öğrenci derece sistemi var.Alt derecede Siu lim tao formu ve bu formun kullanımı ve temel teknikler öğretiriz.Orta derecede Chaum Kiu Formu ve bu formun yapısal olarak kullanımı ve rakiple temas kurulduğunda Chi Sao dediğimiz reflexleri ve hızlı tepkiler verebilmek için hisleri geliştiren özel çalışmaları başlatırız.Üst derecede Biu Gee Formu başlar. Bu Form çok özeldir. Öğrenciler saldırılara karşı daha serbest ve güçlü enerjiler kullanmayı öğrenir.Biu Gee potansiyel olarak rakibe büyük zararlar veren teknikleri içerir.Öğrenci dereceleri bittikten sonra yardımcı eğitmen ve eğitmen dereceleri başlar.Kısa olarak değindim ama öğrenci ve öğretmen derecelerinin eğitim programları içerikleri çok yoğundur.

PINAR: Bu yoğunluğu çok iyi biliyorum...
Türkiye'de bu işi yaptığını söyleyen birçok yer var artık ve isimleri biraz değişik,asıl "wing chun" u ayırt edebileceğimiz kriterler nelerdir? Sizin haricinizde yetkili bir kurum var mıdır Türkiye'de?

SİFU: Türkiye’de wing chun ya da wing tsun adıyla bu işi yapan farkli birçok organizasyon var.İki ismin kullanımı da doğrudur.Organizasyonlar arasında uygulamada ve teknik yorumlamalarda farklılıklar var.İnsanlar iyi araştırarak karar versinler benim tavsiyem bu. Ben Büyük Usta Ip Man ın oğlu Büyük Usta Ip Ching in öğrencisiyim.Hong Kong merkezli Ving Tsun Athletic Association'a bağlı olarak Türkiye'deki çalışmalarımı sürdürüyorum. Öğrettiğimiz Wing Chun, Ip Ching'in babasından öğrendiği ve bize öğrettiği wing chun'dur. 
PINAR:Seminer ve etkinlikleriniz olduğunu biliyorum,merak edenler için de bilgi alabilir miyiz?
SİFU: Düzenli olarak yaptığımız yurtiçi ve yurtdışı seminerlerimiz var.Öğrencilerimiz bu seminerlerde alt ,orta ve üst dereceler için sertifikalarını alırlar.Derecelerine göre yeni eğitim programları görürüler.Yine yılın belirli zamanlarında öğrencilerin birbirleriyle olan ilişkilerini geliştirmek için farklı birtakım etkinlikler düzenliyoruz.

PINAR: Wing chun için farklı bölgelerde de okul projeniz var,bunun için neler yapıyorsunuz?

SİFU: Evet şu anda Merkez okulumuz Bakırköy'de olmak üzere,Başakşehir ve Beylikdüzü'nde okulumuz var.İstanbul'un farklı bir ilçesinde hergün sabahtan akşama kadar wing chun eğitimi verilecek bana ait bir okul projem var.Kısa sürede duyuruyu yapacağım. Farklı bölgelerde de şubeleşme çalışmalarımız devam ediyor.

PINAR: Türkiye'de wing chun denince "o ne?" diyen birçok kişi olduğunu düşünürsek, neden bukadar ağır yayılıyor sizce bu muhteşem spor?

SİFU: Evet Wing Chun ‘u eskiden insanlar hiç bilmiyordu ama Ip Man filmlerinden sonra tanınırlığı arttı.Şu an insanlar okulumuza daha bilinçli ve iyi bir araştırma yapmış olarak geliyor ama yine de Avrupa'yla kıyaslarsak daha ağır yayıldığı bir gerçek.Bizim insanımızın bakış açısı Avrupa'lılara göre daha farklı o yüzden bu ilerlemenin aynı olmasını zaten beklemiyorum ama yine de ben Wing Chun’un geleceğinden çok umutluyum.
PINAR: Kesinlikle geleceğinin parlak olduğunu düşündüğüm bir spor wing chun.
Dengeli ve sakin halinizi biliyorum, sizi de çileden çıkaran durumlar elbette vardır, bunları öğrenebilir miyiz,en çok neye sinirlenirsiniz?

SİFU: Sosyal hayatta sizi olduğu gibi beni de kızdıran durumlar oluyor ama elimden geldiğince sakin kalmaya çalışıyorum.Öfke ve korku kişiye en fazla zarar veren iki duygudur. Çinliler bu olumsuz duygulara ikiz yıkıcılar adını vermiştir.
Kavgadan önce ya da kavga sırasında kontrolü asla kaybetmemeliyiz.En çok insanların ses tonlarını yükselterek saygısız konuşmalarından hoşlanmam.
PINAR: İkiz yıkıcılar harika bir betimleme olmuş...
Öğrencilerinize ders verirken en çok nerede zorlanıyorlar ya da sabrınızı zorluyorlar? Buna ben de dahilim sevgili Sifu, tarafsız cevap bekliyorum.

SİFU: Çabanızı ve gücünüzü bilen biri olarak zorlandığımızı düşünmüyorum:)
Ben çok sabırlı biriyimdir.Çaba gösteren ve öğrenmek isteyen herkese kolaylıkla wing chun öğretebilirim.Wing Chun öğretirken dengeli bir duruş ve merkez hat üzerindeki kontroller ve esneklik çok önemli.Yeni başlayan öğrenciler en çok bu iki konuda sorun yaşıyorlar.
PINAR: İlerisi için planlarınız nedir?

SİFU: Hergün sabahtan akşama kadar Wing Chun eğitimi verilecek akademik bir okul projemden bahsetmiştim.İstanbul çok büyük bir şehir,İstanbul'daki okul sayımızı bu yıl içerisinde artıracağız inşallah.Sizinle bir proje kapsamında birçok tv ve gazete tanıtımı yaptık biliyorsunuz.Bu sayede insanlar wing chun'u daha iyi tanıdılar.Yine bu tür çalışmalara ağırlık vermeyi düşünüyorum. 

PINAR:Evet gerçekten ilgi çeken projelerdi ve başarılı sonuçlar getirdi fakat buna rağmen,Wing chun'un hakettiği ilgiliyi görmediğini düşünüyorum bunun sebebi tanıtımların eksikliği mi sizce?
SİFU: Evet kesinlikle size katılıyorum wing chun hakettiği yerde değil.Tanıtım eksikliği en önemli etkenlerden biri tabi ki.Doğru tanıtım yapılmalı wing chun'un sadece savunma yönü değil fiziksel ve ruhsal etkileri ,felsefesi de anlatılmalı diye düşünüyorum.Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de doğru işler yapmayan insanlar var.Bu durumda bence wing chun,'a zarar veriyor.





PINAR: İnsanlar,wing chun'un özellikle felsefesini benimsedikleri zaman ve yeni projeler ve doğru tanıtımlarla  bu sorun da zamanla ortadan kalkacaktır.
Aklıma gelmişken sormak istiyorum.Kendisini sosyal hayattan soyutlamışken wing chun'la tanışan ve hayatı değişen bir öğrencinizden bahsetmiştiniz ve bu beni çok etkilemişti.Tekrar anlatır mısınız?

SİFU: Aslında o bahsettiğiniz kişi otistik.Sosyal hayattan kendini o soyutlamamış,insanlar onu kendilerinden farklı gördükleri için soyutlamış ve yalnız bırakmış.
O arkadaşımız 10 yıldır bizimle ve çok gelişti.İlk başladığı dönemlerde kimseyle konuşmayan ve fiziksel her hareketi yapamayan biriydi ama şimdi çok şeyi rahat yapabiliyor ve arkadaşlarıyla iletişimi çok iyi.Doktoru ailesine ne yapıyorsa çok faydası olmuş "sakın bıraktırmayın" demiş.Biz de onun aramızda olmasından çok mutluyuz.

PINAR: Bunun çok önemli ve ses getirecek bir örnek olduğunu düşünüyorum.Otizmli bireyleri topluma kazandırmak ve bunun öncesinde topluma otizmli bireylere nasıl davranacaklarını öğretmek çok çok önemli.Özellikle bu konuda da sizi gönülden tebrik ediyorum.
Peki,size ulaşmak isteyenler ne yapmalı?

SİFU: Teşekkür ediyorum.Toplumun bu gibi konularda daha hassas olması ve daha çok bilinçlendirilmesi gerekiyor.
Bize ulaşmak isteyenler için web adresimiz : www.wingchunturkey.com
Merkez okul iletişim numaramız: 0212 5428067

PINAR:Harika söyleşi için çok teşekkür ediyorum.Son olarak sizin eklemek istedikleriniz var mı?

SİFU: Ben herkese yaşı ve konumu ne olursa olsun wing chun çalışmalarını tavsiye ediyorum.Ip Ching Wing Chun Turkey'in farklarını görmek için okulumuza davet ediyorum. Size de bu röportaj için çok teşekkür ediyorum,başarılarınız daim olsun.
Wing Chun,başta da belirttiğim gibi,yayılmasını ve özellikle şiddet mağduru kadınların ve/veya potansiyel şiddet mağduru her kadının öğrenmesini istediğim eşsiz bir savunma sporu.
Bedene iyi gelmesinin yanında ruhu da besliyor.Her sabaha başka bir kadın cinayeti haberiyle uyandığımız bu günlerde en çok öğrenilmesini tavsiye ettiğim spor dalı.Problemli insanların da tedavi süreçlerinde tamamlayıcı olacağına inanıyorum.

Kökeninde sevgisizlik yatan herkes birer şiddet elçisi,buna karşılık nekadar sevgi dolu olsalar da şiddet elçilerinin kurbanları da maalesef biz kadınlar....İki tarafın da silkinmesi,kendine gelmesi gerekiyor.Wing Chun buna çözüm olabilir!

Özellikle,her konuda filozof kesilen sevgisiz,güvensiz,öfkeli,sabırsız,"şiddet" eğilimli insanlara sözüm.
"Wing chun'un felsefesiyle halen "gerçek insan" olabilme şansınız var! "

Sevgiyle,huzur dolu yarınlara..
PINAR TOK








"Booodrum Boooodrum" gibi klişe ve duyduğum zaman bende kaçma etkisi yaratan o şarkıdan ziyade "nereden başlasam nasıl anlatsam" demek yerine, tarihiyle başlamak istiyorum bir klasiğim olan Bodrum gezime ...

GÖRENİ KENDİSİNE AŞIK EDEN BODRUM' UN TARİHİ

Tarihin babası Heredot' un memleketi Bodrum, M.Ö. 386 yılında Persler‘ in egemenliğine girmiş. Halikarnassos en parlak devrini M.Ö. 353 yılında Karya bölgesinin başkenti olunca yaşamış. Dünyanın yedi harikasından biri olan Mausoleum bu dönemde Kral Mausolos‘ un anısına kız kardeşi ve aynı zamanda karısı olan Artemisia tarafından yaptırılmış... 

OSMANLI' YA GEÇİŞİ TAM BİR TENİS MAÇI...

Bodrum M.Ö. 192’de Romalıların eline geçmiş ancak bu dönemde önemli bir gelişme göstermemiş.M.S. 395 yılında Bizanslıların, M.S. XI. yüzyılda Türklerin eline geçmiş. I. Haçlı savaşlarında Bizanslıların, XIV. yüzyılda tekrar Türklerin eline geçmiş. 1415 yılında Rodos Şövalyelerinin eline geçmiş, 1522 yılında ise (Kanuni Sultan Süleyman döneminde) tekrar Osmanlı İmparatorluğuna katılmış.

Cumhuriyetin ilanından sonra adı Bodrum olarak değiştirilmiş...

BÜYÜK ŞEHİR İNSANLARININ UMUTLARINI DA YANLARINA ALARAK KAÇTIKLARI, DÜNYA ÜZERİNDEKİ CENNET' TE NELER YAPMALI?
Bodrum da gün geçtikçe kalabalıklaşan kaçış yerlerinden. Kiminle konuşsam ya Bodrum' a yerleştim diyor ya da yerleşme planı yapıyor. Bir yerin tadını kaçırmakta üzerimize yok, illa tenha kalan yerleri de insan seli yapalım, kalmasın nefes alacak alanımız. "Yerleşme işte, git gez gel neden yerleşiyorsun" diye sorma isteği uyandırsa da gördüklerim, ben nasılsa her daim  keşfedilmemiş yerlerin peşindeyim ;)
Bodrum' da nereler gezilir diye tek tek tanıtım yapmak istemiyorum, bir önceki yazımda tek bir Bodrum yazısına sıkıştırılmayacak bir değeri yani Zeki Müren'i zaten yazmıştım gez gör ziyaret et diye... Bu sefer, gezdiklerim arasında biraz daha kendi gözümden olanları aktarmak istiyorum sana. 

Kale zaten olmazsa olmazlardan, sualtı arkeoloji müzesi gerçekten ağzın açık gezeceğin bir yer. Ne yana baksan tarih yatıyor ve sen o tarihi 4 bir yanına alarak içinden yürüyorsun. Anlamaya çalışıyorsun bir yandan gezdiklerini okurken... Nasıl yaşamışlar diyorsun o şartlarda... Düşünsene, akıllı telefonu bırak akılsızı da yok, bilgisayarlar yok, televizyon yok. Herhalde ben çivileri kaya parçalarına çaka çaka yazardım yine yazılarımı... Kimlerle röportaj yapardım artık bilemem... Arkeoloji müzesinden kaleye tırmanırken, beni en etkileyen bölümlerden biri de Tunç Çağı Batıkları' ydı. Salon 3 bölümden oluşuyor. Giriş bölümünde, M.Ö. XII. yüzyıl Gelidonya Burnu Batığı ile, M.Ö. XVI. yüzyıl Şeytan Deresi Batığı eserleri sergileniyor. Bu bölümün sol tarafında, dünyanın ilk bilimsel sualtı kazısından çıkarılan eserler var. Bulunmuş en eski kitabı görmen lazım! Okuyamasan da ruhu yeter... Cam Salonu, Cam Batığı, Sikke ve Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses Salonu, İngiliz Kulesi, İşkence ve Katliam Odaları ve Alman Kulesi'ni de görmen lazım. Ayrıca, 33,5 dönüm genişliğindeki bir arazi üzerine kurulmuş olan kalede açık mekânlarda da eser sergilenmekte...
Kaleden çıkarken harika bir hediyelik mağazası da var, hatta Hürrem olmak istersen kıyafetler, fotoğrafçı ve ambians da hazır seni bekliyor. Ben hayatımın en keyifli anlarını fotoğraflarda yaşatmayı sevdiğim için bol bol çekiyorum her gezimde. Sen de yap...

Kaleden çıktıktan sonra biraz dinleniyorum deniz kenarındaki kafelerde ve yazacaklarımı düşünüyorum. Heyecan yine dorukta bende. Farkediyorum ki rüzgar benim saçları darmadağın etmiş, haydi kuaföre derken kan mı çekiyor bilmem İzmir Makedonya karışımı bir ailenin becerikli mi becerikli güzel mi güzel bir ferdinin dükkanından içeriye giriyorum. Dükkana girerken tabelası ilgimi çekiyor "FATMA ŞUT" Fatma kısmı tamam da Şut' u anlamaya çalışıyorum ve resmini çekiyorum. İroni resme daha da bir net taşınıyor ve çektiğim resimde "ATMA ŞUT" kısmı çıkıyor :) sen düşün artık muhabbetimizi...

Fatma o kadar doğal ve içten ki yazıma taşımasam olmazdı, tek sebebim bu da değil ayrıca çünkü gerçekten muhteşem yetenekleri var saçta ve makyajda...Kendisi eğitimci bir babanın kızı ve yaklaşık 10 yıldır da ailesiyle birlikte yaşadığı Bodrum' da mesleğini mükemmel bir şekilde icra ediyor. Ünlülerle de çalışıyor ve son 1 yıldır da kendi salonunu işletiyor. 

Fan' ları çok Fatma' nın, bunu da becerisi yanında güler yüzü ve samimiyetine bağlıyorum. "Başarının sevgiden geçtiğine inanırım" diyen başarılı bir kadın var karşımda, hayran olmamak ne mümkün. Aynı zamanda bir anne ve 5 yaşında dünyalar tatlısı Çınar adında da bir oğlu var. (kendi ismime çok uygun, "oğlum olursa kaparım bu ismi " diyorum Fatma' ya ve gülüyoruz "ne güzel olur" diyerek)...

"BİR KADININ EN GÜZEL MAKYAJI İÇTEN VE KOCAMAN GÜLÜMSEMESİDİR, GÜLEN GÖZLER HEP GÜZELDİR" sloganının sahibi Fatma' yı gönülden tebrik ediyorum bir kez daha. Yolun Bodrum' a düşer de saçını yaptırmak istersen ya da makyajını mutlaka uğra derim. Yeri tam da merkezde, Yelken Kulübü'ne çok yakın... (fatmaercansut@gmail adresinden ya da 0530.544.16.10 numaralı telefondan ulaşabilirsin.)

GELELİM HEDİYELİKLERE BAKARKEN VURULDUĞUM KABAKLARA, EL EMEĞİ MOBİLYALARA  VE BUNLARIN MİMARI GİZLİ BİR YETENEĞE, SANATÇIYA...

Vural Baskın tarafından 2015 mart ayında Dereköy'de kurulan küçük ama muhteşem ayrıntılarla dolu bir atölyedeyim. Yerin adı MESKEN. Yüz yaşına yakın eski bir taş ev burası. Hemen tanımak istiyorum bu değerli insanı ve başlıyoruz sohbete.
Otelcilikten emekli olduktan sonra elinin boyaya, ağaca değmesiyle başlayan bir üretim süreci. "Aslında bir ruhumun olduğunu hissetmeme yardımcı oldu burası " diyor Vural Baskın ve ekliyor;

"Yapılan işin bir parçası da, Mesken' e yolu düşen insanların üretim sürecine ve malzemeye tanık olmalarından geçiyor. Beğenilen bir obje veya ağaç ihtiyaca göre şekillenebiliyor. Genel olarak atık ahşap malzemelerin yeniden işlenerek sehpa, kitaplık, dolap, masa olarak tekrar hayata geçirildiği bir yer burası"...

Hemen siparişi soruyorum tabi ki;
Sipariş süresi istenen modele göre değişkenlik gösteriyor. Ortalama 10 gün içerisinde tamamlanarak kargo veya nakliyeye hazır hale geliyor...
İnternet sitesi henüz yok o yüzden bendeki resimlerle idare ediver ama resimlerin ötesinde şeyler var git ve gör lütfen...Bu arada kredi kartı da kullanılmıyor ona göre;) Vural Baskın Emin Anter Bulvarı Torba' da. 0532.152.25.81 nolu telefondan da ulaşabilir bilgi alabilirsin...


ZEKİ MÜREN' LE BAŞLADIĞIM BODRUM ZİYARETİMİ, MUHTEŞEM LEZZETLERİN ADRESİ OLAN TERZİ MUSTAFA' NIN YERİNDE YİNE ZEKİ MÜREN' LE SONLANDIRIYORUM...

Bodrum' a gittiysen ve burada yemek yemediysen sayılmaz o gidişin....
Ünlüsü ünsüzü bir çok kişinin müptelası olduğu bu samimi aile işletmesini tamamen tesadüf eseri buluyorum. Başka bir restorana gitmeye çalışırken arkadaşımla yol bizi inatla buraya getiriyor. 2- 3 defa aynı yere gelince var bunun da bir hikmeti diyoruz ve iniyoruz arabadan. Daha arabadan iner inmez bizi Zeki Müren' in sesi karşılıyor muhteşem kokuların içerisinde... Duygulanmamak elde mi? 

İyi ki yolumuz karışmış da keşfetmişiz sizi dedirten bir sıcak karşılamadan sonra Mustafa Bey' le kısa ama derin bir sohbete başlıyoruz. Bu arada ne yiyeceğimi şaşırmış durumdayım, tattığım her şey çok lezzetli ve çok taze. 

Mustafa Bey her misafirine aynı mesafe ve samimiyetle ev sahipliği yapıyor. Öğreniyorum ki, çalışanların hepsi aileden. Biri gelini biri oğlu biri hanımı. Torunu da uykudan kaçmış dolanıyor ortada tüm sevimli halleriyle. Daha iyi anlıyorum girer girmez insanı saran o "samimi sıcaklığın" nedenini....

Zeki Müren' i yazdım deyince Mustafa Bey tüm içtenliğiyle "ah diyor Pınar Hanım, bende öyle özel bir plağı var ki, beklerseniz hemen hanımla arayalım da bulalım bir türlü hatırlayamıyorum nerede olduğunu..."  :) (Mustafa Bey bulamadı o plağı ama söz verdi bulursa yollayacak kopyasını) "Allahım" diyorum "ne kadar doğal, ne kadar içten insanlar var bu Bodrum' da..."

Harika bir yemek ve sohbet için;

Terzi Mustafa'nın yeri Atatürk Caddesi No:10 Gündoğan' da. Telefon numarası: 0252.387.70.89/ 0535.925.09.12 


Yemek demişken kahvaltıyı da söylemeden geçemeyeceğim...Bitez dondurması bir yana dursun sahildeki Limon' da kahvaltı keyfinden kendini lütfen mahrum bırakma!
Ben yazımın büyük bir kısmını deniz kenarında neredeyse içinde diyebileceğim kadar kenarında yazdım çayımla, kahvemle, bol oksijenimle ve harika bir güneşle...

Yeni yerleri keşfetmeyi sevdiğim kadar eski yerlerdeki yeni insanları ve mekanları da keşfetmeyi çok seviyorum. Bu gezimde de bir çok değerle tanıştım sayısını hatırlayamayacağım kadar sık gittiğim bir yerde olsam da...

Her zaman söylediğim gibi, seyahat seni kendine geri getirir... Hem ne demiş Paulo Coelho; "tekne limanda güvenlidir ama teknenin amacı bu değildir."


Bol seyahatli günler dileğiyle,

Sevgiyle, sağlıkla
PINAR TOK












































































































İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

Güzel ANNEM sen hep benimlesin💜

Güzel ANNEM sen hep benimlesin💜
Annem

W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *


Bu Blogda Ara

Translate

Blog Arşivi

HER ŞEYE RAĞMEN GÜLÜMSE

HER ŞEYE RAĞMEN GÜLÜMSE
GÜLÜMSEMEK GÜLÜMSEMEYİ ÇEKER ;)

sporun her rengi

sporun her rengi
JET SKİ sevenler

PİLATES AŞKI

PİLATES AŞKI
SAĞLIKLI YAŞ ALMAK İÇİN