DÜNYA FARKINDA SEN DEĞİLSİN!

By | Çarşamba, Nisan 01, 2015
PRENSES CEREN 

"Otizm, yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden, sosyal etkileşim, sözel ve sözel olmayan iletişimde problemler, tekrarlayıcı davranış ve kısıtlı ilgi alanları ile kendini gösteren, karmaşık gelişimsel bir bozukluktur."Otizmin nedeni henüz tam olarak tespit edilememiştir.Otizmin tek bir nedeni yok.Pekçok nedeni olduğu artık bilinmekte.Otistik bireylerde beyin hücreleri farklı çalışmakta.Hücreler arasında mesaj taşıyan kimyasal ileticilerde eksiklik yada fazlalık olduğu düşünülmekte.Bazı genetik hastalıklar otizme yol açıyor.Genetiğin otizmin nedenleri arasında önemli bir yeri var.

Yapılan çalışmalar bir tek gen değil birden çok genin etkileşimi sonucu hastalık yapıcı etki oluştuğunu ortaya koymuş.Klinik tablodaki davranışsal çeşitlilik çevresel faktörlerinde etkili olduğunu düşündürmekte.Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası faktörler ile otizm arasında anlamlı bir ilişki saptanmamış.Eldeki bulgular genetik olarak otizme yatkınlığı olan çocukların doğum sırasında sorun yaşama riskinin daha fazla olduğunu göstermekte.Ayrıca,anne karnında geçirilen kızamıkçık virüsünün,pekçok anormalliğin yanında otizme de yol açabildiği biliniyor"

Ülkemizdeki kayıtlara göre 271.000 otistik özellikleri olan bireyin bulunduğu, bu rakamın 81.000’nin 0-14 yaş arası çocuklardan oluştuğu tahmin edilmekte.Her 110 çocuktan biri otistik özellikler göstermekte.
DÜNYA OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ'NE ÖZEL,OTİZMLİ ÇOCUKLARA "GÖNÜLLÜ" EĞİTİM VEREN ALTIN KALPLİ ARKADAŞIMI GÖREV YAPTIĞI OKULUNDA ZİYARET ETTİM VE BAKIN NELER KONUŞTUK
Öncelikle belirtmeliyim ki hayattaki en büyük zenginlik güzel dostlar biriktirmektir.Bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum ve çevremdeki birbirinden yetenekli,eğitimli,vicdanlı,sadık ve güzel dostlarımla gurur duyuyorum.Bunlardan biri de 26 seneyi devirdiğimiz çocukluk arkadaşım sevgili Çiğdem Balıkçı.
Çiğdem,iktisat fakültesi mezunu.Sosyal hizmet uzmanlığı, sosyoloji son olarak da çocuk ve ergen psikolojisi aile danışmanlığı terapisti sertifikasına sahip. 4 yıldır otizmli çocuklara öğretmenlik yapıyor.
ŞİRİNLER KÖYÜ GİBİ
Okula adım attığım an,tenefüse denk gelince şirinler köyünü basmış bir gargamel gibi hissettim kendimi:) Çığlık çığlığa ordan oraya koşan sevimli çocukların arasından zar zor geçebildim ve "özel eğitim sınıfı" nın bulunduğu yere ulaşmak için yaklaşık 4 kat yukarı çıktım.Okadar cıvıltının yerini derin bir sessizlik kapladı o sınıf kapısından içeriye girince...
Çiğdem ve sınıftaki 4 öğrenciden sadece Ceren içerideydi.Ceren'e görür görmez okadar sevgi dolu hissettim ki anlatamam.Çok değişik bir duygu.Karşımda zekası gözlerinden okunan ve ruhuyla konuşan bir çocuk vardı.Bir köşede oturmuş,kendi dünyasıyla bizimkisi arasında bağ kurmayı öğreniyordu...O gözler neler neler anlattı aslında ama anlayana tabi....
Biz konuşmaya başlamadan önce Ceren'den izin alarak çektiğimiz kareleri incelerken o çocuğun gözlerine iyi bakın.Vicdanı olan herkes eminim Ceren ve Ceren gibi bireylere yardım elini daha bir istekle uzatacaktır.Ben siz bu röportajı okurken çoktan röportajımın sonunda belirteceğim iletişim kısmından ulaşabileceğiniz yardım kampanyasını başlattım bile...
SİMDİ BUYRUN ÇİĞDEM BİZE ANLATSIN HERŞEYİ....
PINAR: Sevgili Çiğdem,burada kaç kişisiniz ve özel eğitim sınıfları her okulda var mı?
ÇİĞDEM: Arkadaşım öncelikle bu konunun altını çizdiğin ve sesimizi duyurabilmemize vesile olduğun için sana gönülden teşekkür ediyorum.
Otizm sınıfında 4 öğrenci iki öğretmeniz.Yani üst sınır 4 öğrenci,hafif düzeyde otizmlilerle ilgileniyoruz şuanda bizim sınıfımızda.Devletin her okulunda böyle bir sınıf zorunluluğu var ve okullarda bu sınıflar açılıyor fakat,öğretmen eksikliği var.
PINAR: Devlet destek veriyor mu?

CEREN KADAR FARKINDA MISIN?
ÇİĞDEM: Sadece sınıfı veriyor,başka birşey vermiyor.Şuan sınıfta gördüğün herşey öğretmen arkadaşla bizim getirdiğimiz şeyler.Devlet maalesef malzeme,materyal konusunda destek vermiyor
PINAR: Bununla ilgili bir talebiniz oldu mu peki?


ÇİĞDEM: Oldu olmaz mı,ilçeye dilekçe verdik ne istediğimize dair ama maalesef geri dönüş olmadı.Bu sınıfa birçokşey lazım.En önemlisi de alarm butonu ki bu olmak zorunda...
PINAR: Neden?

ÇİĞDEM: Çünkü otizmli çocukların ruh halleri değişebiliyor ve kendi iç dünyalarında yaşadıkları için herhangibir anda bunu dışarı vurabiliyorlar ve tehlikeli şeyler de olabilir bunlar,oyüzden öğretmenin kendi sağlığı açısından böyle bir buton olmalı.

PINAR: Otizm nedir Çiğdem?Birazönce hafif düzeyde otizm diye bir tabir kullandın mesela,nasıl ayırt edilir anlatır mısın?

ÇİĞDEM: Yaklaşık 150'ye yakın otizm çeşidi var bunları kolay ayıramıyoruz.Genelde otizmli çocuklar,kendi içdünyasında yaşayan asosyal olan çocuklar.Aslında zeka olarak çok fazla ilerdeler ve oldukça zekiler.Belki normal bir çocuktan daha zeki ve yetenekliler fakat kendi içdünyalarında yaşadıkları ve sosyalleşmedikleri için topluma karışmaları zor oluyor.Dediğim gibi,rahatlıkla normal sınıfta eğitim görebilecek kadar zekiler fakat uyumsuzluk problemleri yaşadıkları için özel eğitim sınıfında eğitim almaları gerekiyor.

PINAR: Peki aileler bu konuda destek alıyorlar mı devletten?
ÇİĞDEM: Evet alıyorlar,çocuğun okula gidiş geliş servis ücreti devlet tarafından karşılanıyor.Öğlen saati de varsa,yemekleri de karşılanıyor fakat ona pek gerek kalmıyor çünkü biz otizmli çocuklara 4 tam saat tenefüssüz olarak eğitim veriyoruz dolayısıyla öğlen saatine kalmıyorlar.
Bunun dışında özel rehabilitasyon okullarına gidiyorlar,o da devlet tarafından karşılanıyor.
PINAR: Ülkemizde nekadar merkez var bununla ilgili?
ÇİĞDEM: Yeterli sayıda var ama sistem tam oturmuş değil.Şöyle ki,çocukların okuldaki eğitim saatleri sonrasında rehabilitasyon merkezlerine gitmeleri gerekiyor fakat bu konu tam anlamıyla uygulanamıyor özellikle materyal eksiği yüzünden eğitimleri yarım kalıyor.
PINAR: Materyal derken biraz açabilir misin, neler gerekiyor?

ÇİĞDEM: 
Bu çocukların sınıflarında belli bir düzenin olması gerekiyor,minderli rahatlama köşeleri gibi.Fasulye masalarının olması çok önemli çünkü oturma şekilleri açısından çok rahat olamadıkları için,fasulye masalar sayesinde daha rahat oturabiliyor ve ders yapabiliyorlar.Bir nevi onları masanın şekli itibariyle kontrol altında tutabiliyoruz.
PINAR: Bir sınıf için ortalama maaliyet nedir bu metaryaller için,yani atla deve mi ki bunlar alınamıyor!!! ,çok mu pahalılar?

ÇİĞDEM: 
Kesinlikle pahalı değiller,aksine çok ucuz parçalar ve kolaylıkla alınabilir.Biz kendimiz temin ettik derken de şöyle,kırtasiyeler dönem başında kitapları tanıtmak için gelirler ve gönüllü olarak getirdikleri materyaller sayesinde biz de elimizden geldiğince çocuklar için ortamı uygun hale getirmeye çalışırız.
PINAR: Yani komik rakkamlar ama devlet buna destek vermiyor...Çiğdem özel eğitim sınıfı derken altını çizdiğimiz özel kelimesinin gerçekten anlaşıldığını düşünüyor musun?
ÇİĞDEM: Bu güzel soru için teşekkür ederim,evet diye cevaplamak isterdim fakat asla doğru algılanmıyor özel eğitim sınıfları,bu sadece lafta kalıyor çünkü bu çocuklar eylül'de başlayan normal eğitim dönemine dahil olamıyorlar ve en erken ekimin ortasında başlayabiliyorlar.Tam bir ay geç başlıyorlar....Servisleri ihale usulü olduğu için,normal eğitim sisteminin ihalelerinin bitmesi bekleniyor.
BEN DE ÖĞRENİYORUM:)
PINAR: Nasıl yani,bu çocukların ihale için 1 ay geç başlatılmalarının neresinde adalet var?Zaten oldukça zor olan hayatları bir de prosedürler yüzünden zorlaştırılıyor desene...İsyan etmemek mümkün değil.
Nasıl bir eğitim uyguluyorsunuz bu çocuklara,yani sıfırdan bir otizmli çocuk geldi ve ilk derse başladınız.Neler yapıyorsunuz?

ÇİĞDEM: Kesinlikle öyle Pınarcım,maalesef öncelikli olmaları gerekirken arka planda kalıyorlar....Bireysel eğitim uyguluyoruz,birebir çocuğun tepkilerine göre önce tanıyoruz ve nelerden hoşlanmadığını nelere tepki verdiğini gözlemliyoruz.Daha sonra uygun şekilde eğitimine başlıyoruz.
PINAR: Yaş gurubuna göre ayrılıyorlar mı?

ÇİĞDEM: Normal eğitim öğretim sisteminde olduğu gibi bu guruptaki öğrenciler de ilk 4 (ilkokul),ikinci 4 (ortaokul) ve daha sonrasında meslek liselerine yönlendirilmek üzere eğitimlerini tamamlamaları sağlanıyor.Şuanda iki çocuğumuz da aynı yaştalar fakat tamamen seviyeleri farklı.Çocuğun kapasitesine göre guruplandırıyor ve eğitim veriyoruz.
PINAR: En çok neyapmaktan hoşlanıyorlar?
ÇİĞDEM: Değişiyor yani,ruh halleri değişken olduğu için alacakları eğitim çok önemli.Bizden de önce aile çok önemli.Otizmli çocuğun ailesi şansı bence....
PINAR: Tam da bu noktada sormak istiyorum,ailelere bu konuda bir eğitim veriliyor mu?
ÇİĞDEM: Maalesef hayır.Zaten son 4 yıldır özel eğitim sınıfları düzenlemesi başladı,öncesinde aileler çocuklarını evde saklıyorlardı.Bu ülkemizin en büyük ayıbıdır!Onları topluma karıştırmakta zorluk yaşanması ailelerin de güvensiz ve kötü hissetmelerine sebep oluyordu.Aileler toplumun bilinçsizliği ve otizmin ne olduğunun farkında olunmaması nedeniyle çok zorluklar yaşıyorlardı.
Şimdi şimdi özel eğitim sınıfları sayesinde aileler de topluma karışmaya,çocuklarıyla ortaya çıkmaya başladılar.En azından çocuklarını bu özel eğitim sınıflarına göndererek birşeyler yapmaya çalışıyorlar ama daha bilinçli aileler de var tabi.
Eskiden çocuk 2 yaşındayken tanısı konuluyordu otizmin fakat şimdilerde artık 6 aylıkken anlaşılabiliyor.Bilinçli aileler derken şunu söylemek istiyorum,mesela bir öğrencimin otizm tanısı çok erken konulduğu için çok fazla ilerleme kaydetti eğitiminde.Aile tarafından erken farkedilmesi ve bilinçli bir eğitim verilmesi sayesinde çocuk normal sınıfta bile eğitim alabilecek düzeye gelebiliyor.Sistem oturduğu sürece devletin de bu noktada üzerine düşen görev çok çok önemli...
PINAR: Sistem demişken atamalardan da bahsetmek istiyorum.Nedir durum?

ÇİĞDEM: 
Ülkemizde şuanda çok fazla özel eğitim mezunu öğretmen yok.Mezun olanlar önce rehabilitasyon merkezlerinde çalışıyorlardı.Yeni yeni milli eğitimde çalışan öğretmenler var ama sayıları çok az.Avrupa'nın baskısıyla ülkemizde açılmak durumunda kalan bu özel öğretim sınıfları atanacak öğretmen sayısı yetersiz olduğu için pratikteki sistem,uygulamada oturmadı.
En son şöyle bir uygulama yaptılar.Sınıf öğretmenlerine 540 saatlik özel eğitim öğretmenliği adı altında bir kurs verdiler.Aralık ayında da geçiş hakkı tanındı.Bu şekilde biraz açığı kapatmaya çalıştılar ama okadar açık var ki,özel eğitim sınıflarına bu işten hiç anlamayan alakasız insanları öğretmen olarak yerleştirdiler.Bunun yarardan çok zarar vereceğine inanıyorum ve çözüm bulunmasını diliyorum.
Öğretmenlik vicdan işi,bu işi vicdanıyla yapan da var,sadece gelip çocukları oyalayıp zaman geçiren de var.
PINAR: Çok doğru,peki özel eğitim sınıflarındaki öğretmenlerin ne gibi özellikleri olmalı?
ÇİĞDEM: Öğretmenliğin en güzel tarafı çocuktan geri dönüş almaktır.Otizmli çocuklarda bu en büyük handikaptır çünkü geri dönüş alamıyorsunuz.Yani eğitim veriyorsunuz ama karşılığını göremiyorsunuz.Manevi tatmin sağlayamıyorsunuz ama vicdan işi bu...otizmli çocuklara bir parça bile bir şey öğretebilmek çok önemli.Onları topluma kazandırmak en büyük amaç zaten.Onların ilerideki hayatlarında profesör olmalarını beklemiyoruz belki ama en azından kendilerini kurtarabilmiş yetişkinler olmaları birinci amacımız.Oyüzden elimizden geleni yapıyoruz.
CEREN VE ÇOK SEVDİĞİ ÖĞRETMENİ ÇİĞDEM
PINAR: ALDIĞIN ÜCRETİ BİLEREK SORUYORUM!Bu birnevi gönüllü öğretmenlik diyebilir miyiz?
ÇİĞDEM: Ben şuanda tam da bunu yapıyorum Pınarcım.Aldığım ücret asgari ücretin çok altında ama bunu isteyerek yapıyor olmak diğer taraflarını görmemeni sağlıyor.Aksi zaten çok çok zor olur.

PINAR: Okula girdiğimde yaklaşık 4 kat çıktıktan sonra özel eğitim sınıfına ulaşabildim,bu sınıflar neden en son katta?
ÇİĞDEM: Bu gerçekten çok yerinde bir soru çünkü normalde kesinlikle bu şekilde üst katlarda bulunmaması gereken sınıflardır özel eğitim sınıfları...Aksine giriş katında olmalılar çünkü otizmli çocuklar,hareketlerini kontrol edemedikleri için sizin bir anlık gafletinizle pencereye bile tırmanabilir kendisine ya da başkalarına zarar verebilir.Okullarda sınoflar ayrılırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu sınıfların en uygun yerde bulunmasını sağlamak.
PINAR: Neden böyle?Bunda okul mu kusurlu yoksa tüm okullar bu şekilde dikkatsiz mi?
ÇİĞDEM: Şartlar bu şekilde,diğer okullarda da aynı.Çok fazla önemsenmediği için "bir sınıf verdik mi verdik"mantığı devrede.Kapısı olan dört duvarı olan bir sınıf varsa eğer sınıf da değil aslında şuanda gördüğün bu örnek ancak bir müdür yardımcısı odası olabilir mesela.Normalde sınıf oluşturulamayacağı için mecburen verilmiş bir oda bu hatta diğer okullara baktığımızda en vahim örnek burası değil sen düşün artık gerisini....
PINAR: Bunu denetleyen bir birim yok mu?
ÇİĞDEM: "Okulda yer yok " cevabı verilince konu kapandığı için denetleme diye bir birimin olması da hayal oluyor...Kanunlarda bu şartlar olduğu halde uygulanmıyor.
PINAR: Hepimizin bildiği gibi dönem dönem okul gezileri olur ve çocuklar çok keyifle katılırlar.Ya otizmli çocuklar? Onlar için de geziler düzenleniyor mu?

ÇİĞDEM: 
Senede bir sefer genelde mayısın ikinci haftasında onlar için düzenlenen bir şenlik oluyor.Özel eğitim şenliği adı altında gerçekleştirilen bu organizasyonda uçurtmalardan pikniğe kadar birçok aktivitenin yapıldığı ve yaklaşık 3 gün süren bu şenlikler çocuklar için yararlı bir değişiklik oluyor.
PINAR: Dışarıda nasıllar?
ÇİĞDEM: Tabi ki onlara özel extra dikkat ediyoruz ama her çocukta olduğu gibi normal problemler olabiliyor.Onlar da diğer çocuklar kadar hareketli oluyor ve ortamın keyfine varıyorlar...Olası tehlikeleri elimizden geldiğince engelliyoruz.
PINAR: Tenefüslerde çok fazla gürültü oluyor buna tepki veriyorlar mı öğrencilerin?
ÇİĞDEM: Kesinlikle içeriden çıkmak istemiyorlar,mesela öğrencim Ceren sınıfta oturmayı tercih ediyor.Hepsi değişik tepkiler verebiliyorlar.Başka öğrencileri tuvalete bile götüremeyebiliyorsunuz,altına yapan çocuklar da olabiliyor bu yüzden.Çok çeşidi var otizmin.
Mesela şuanda Ceren biz konuşurken, reklam ve film repliklerini tekrarlıyor görüyorsun,kendi iç dünyasında yaşıyor ama bizim de farkımızda.
BANA ÖZEL SANAT ÇALIŞMASI
PINAR: Oyun hamuruyla bana hazırladığı şeyler gerçekten inanılmaz,konuşurken biryandan gözüm Ceren'de....Bukadar ince işçilik ancak bir sanatçıdan çıkabilir diye düşünüyorum
ÇİĞDEM: Kesinlikle öyle....

PINAR: Senin eklemek istediklerin nelerdir Çiğdemcim?

ÇİĞDEM: 
Daha önce de söylediğim gibi donanımlar&materyal bunların sağlanmasını bekliyoruz.Materyal olmadan bu çocuklara birşeyler vermek çok zor.Onların dikkatini çekecek bir şeylere ihtiyacımız var,iç dünyalarına kapanmalarını engellemek için bu şart.Onun dışında,sınıfların giriş katlarda olmasını istiyoruz.Yerlerin ana sınıfı çocuklarına özel yapıldığı gibi parke olması çok önemli.Belli bir köşelerinin oluşturulması yani kendilerini kötü hissettiklerinde sakinleşebildikleri bir köşelerinin olması gerekiyor.
Tabi bir de,insanların bu konuda bilinçlendirilmeleri.Aileleri ve otizmli çocukları topluma rahat bir şekilde karıştırmalı.
PINAR: Birden aklıma gelmişken en önemi şeyi sormak istiyorum,otizm vakfıyla bir bağlantınız vardır diye düşünmek istiyorum,onlardan destek görüyor musunuz?Bir de,müfredattaki kitaplar nasıl ulaştırılıyor sizlere?

ÇİĞDEM:
Bizim yok maalesef.Onlar zaman zaman arıyorlar bir organizasyon olursa ama birlikte yürüttüğümüz bir program yok.Oçem vakfı ile yardım talebi yazışması yapılmıştı okulumuzca fakat herhangi bir geri dönüş olmamış.
Müfredattaki kitaplara gelince,bunları sizin dilekçe yazıp istemeniz gerekiyor fakat istediğimiz zaman o bile gönderilmiyor.Daha önceki dönemlerde de gelmedi maalesef.

PINAR: Nasıl olmaz,en büyük aracınızın bu gibi vakıflar olduğunu düşünüyordum.Devletle okullar arasında bir elçi olma misyonları yok demek,gerçekten şaşırtıcı.Şaşırmaktan ziyade üzücü...Müfredattaki kitapların yollanmamasına gerçekten yorum yapamayacağım....
Devlete bir dilekçe yazdığını düşünelim neler talep edersin?Araç gereçler,materyal zaten zaruri ihtiyaç olmak zorunda,denetleme de olmak zorunda,BAŞKA?

ÇİĞDEM: 
Evet kesinlikle denetleme olması gerekiyor.Mesela şöyle bir şey de var,bu sınıf açılmış,bu okulda 2. senem benim, müdürün açıkçası bu sınıfa çıktığını görmedim ben.Yani,okullarda olması gerek düşüncesi ile sınıf açılmış fakat müdür de dahil ilgilenen hiçkimse yok.
PINAR: Umarım bu röportajımız ardından tüm kapalı kapılar ve zihniyetler bir bir açılır!!! Son olarak şunu sormak istiyorum,bu işi paraya ihtiyacı olmayan ve gönül işi olarak yapanlar olduğu gibi paraya ihtiyacı olup da yine gönülden yapacaklar da var ama ücret yetersizliği yüzünden yapamıyorlar...Bunun için ne gibi çalışmalar yapılmalı?
ÇİĞDEM: Doğru, öğretmen açıkları kapatılamıyorsa,ben şundan yanayım;bu işin zaten sertifikalarını eğitimlerini alanlar var.Bu gibi kişilerin ücretlerinde iyileştirme yapılabilir ya da hiç yapılamıyorsa bu kişilere kadro verilir.
PINAR: Harika bilgilerdi teşekkürler,sana ulaşmak ve otizmli çocuklara ve ailelerine yardım elini uzatmak isteyenler için bir telefon numarası alabilir miyim...
ÇİĞDEM: Ben de sana teşekkür ediyorum Pınarcım buna vesile olduğun için.Umarım herkes bu konuya bir kez daha vicdanıyla bakabilir ve hepbirlikte bir şeyleri değiştirebiliriz...Bana 0535.688.89.82 nolu telefondan ulaşabilirler.

DÜNYALAR GÜZELİ CEREN'İN BANA HAZIRLADIKLARI
BU HAYAT HEPİMİZİN SINAVI,VİCDANLARIMIZLA VARIZ ÇÜNKÜ İNSANIZ...EMPATİ YAPMAYA DAVET EDİYORUM HEPİNİZİ.YARDIMLAŞMAK VE BİRİLERİNİ MUTLU ETMEK BU HAYATIN EN KEYİFLİ YANI.KISACIK ÖMÜRLERİMİZDE BİRİLERİNİN HAYATINA DOKUNUP,MUTLU EDEBİLİYORSAK İŞTE OZAMAN GERÇEKTEN VAROLUŞ SEBEBİMİZİN HAKKINI VERMİŞ OLUYORUZ...
HAYDİ SEN DE ELİNİ UZAT,
SEVGİYLE GÜZEL YARINLARA,

PINAR TOK
nartok77@gmail.com
SANATÇI CEREN
AKILLI PRENSES






HAMURA RUH KATAN MİNİK CEREN
CEREN'İN GÖZÜNDEN DÜNYA



CEREN'İN MİNİK ELLERİNDEN MUHTEŞEM ESERLER
CEREN'İN GÖZÜNDEN DÜNYA


CEREN'İN GÖZÜNDEN DÜNYA
CEREN'İN GÖZÜNDEN DÜNYA


CEREN VE ÇOK SEVDİĞİ ÖĞRETMENİ ÇİĞDEM ÇALIŞIYOR
MİNİK GÜZEL SANATÇI  PRENSES



BUNU YORUMLAMAK RUH İSTER
HARİKA DERSİMİZDE ESNEME KRIZIMIZ:)




PRENSES CEREN
BENİM HATIRIMA POZLAR:)


CEREN 'LE DERSİMİZDEN KARELER
CEREN'DEN ÖĞRENECEK NE ÇOK ŞEY VAR...


DERSİMİZDEN KARELER
DERSİMİZDEN KARELER


MİNİK PRENSESİN DERS ZAMANI



W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

Gülümse...

Gülümse...
Dünya tüm yanılsamaların merkezine koyar seni, büyü diye...

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

Bu Blogda Ara

Translate