GEÇİP GİDEN ZAMANLARI BİR YERLERDE BULSAK

By | Pazartesi, Ekim 30, 2017

"Hani erken inerdi karanlık 
Hani yağmur yağardı inceden 
Hani okuldan, işten dönerken 
Işıklar yanardı evlerde 
Hani ay herkese gülümserken 
Mevsimler kimseyi dinlemezken 
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken 

Hani herkes arkadaş 
Hani oyunlar sürerken 
Hani çerçeveler boş 
Hani körkütük sarhoş gençliğimizden 
Hani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezken 
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden ..." dizelerini hatırlatan yerlerden birindeyim. Hüzünle, sevinç karışık bir geçmişteyim...

Naaaayııııııırrrr dediğini duyar gibiyim:) 

Geçmiş geçmişte kalmalı tabi ama bu, değerlerimiz için geçerli değil....Gelecek nesiller de öğrenmeli hangi zor şartlarda nasıl güzel işlerin çıkarılabilmiş olduğunu. Bunda az da olsa katkım olsun istedim ve bak senin için nereyi ziyaret ettim, ne kadar eskilere gittim...

"Türk Sineması, Türk Televizyonculuğu ve Türk Tiyatrosuna hizmet etmek; mesleki okullar açarak çağdaş bilgilerle donatılmış elemanlar yetiştirmek, meslekte çalışanları teşvik etmek için maddi ödüller vermek, zor durumdaki sinema emekçilerine sağlık ve maddi konularda yardımda bulunmak ve yetenekli gençlere yurt içi-yurt dışı eğitim bursları vermek için TÜRVAK- Türker İnanoğlu Vakfı'nı kurdum." diyor Sayın Başkan Türker İnanoğlu 

Türker İnanoğlu bu müzeyi kurarken “yıllarca emek verdiği kariyeriyle ilgili sonsuza kadar adını yaşatacak bir imza bırakmak istemiş”. Türk Sineması ve Tiyatrosu’nun geçmişine ait belge, fotoğraf, afiş, cihaz ve aksesuarları bir müze çatısı altında toplayarak bu muhteşem arşivi gelecek nesillere aktarmayı amaçlamış. Bugün TÜRVAK Sinema-Tiyatro Müzesi’nin arşivinde 1000’nin üzerinde cihaz, 6000’in üzerinde yerli film afişi, 10.000’in üzerinde sinema-tiyatro fotoğrafları bulunuyor ki bunları yakından görmek, sanki o dönemlerdeymişim gibi hissedebilmek fotoğraflarla ölümsüzleştirdiğim muhteşem bir tecrübeye dönüştü bile...

Bu değerli müze, Galatasaray Lisesi ile karşı karşıya, İstiklal Caddesi'ne 100m., Alman Kültür Evi ile yan yana, bayıldığım rengarenk Cezayir Sokağı' nın hemen girişinde yer alıyor. Girişindeki şirin kafesinden tut, 5. kattaki harika Boğaz manzaralı teras restaurantı'na kadar sanat ve kültür ile iç içe geçirebileceğin çok keyifli bir gün seni bekliyor. Özel etkinliklerin, kutlamaların, toplantıların için de sıra dışı bir mekan.

Müzenin ana giriş bölümündeki, taaa 1904' de üretilen ilk film gösteri cihazından 30' lu yılların 3 objektifli kamerasına, kömürle çalışan projeksiyon cihazından, 5000'lik arklara kadar sinemamızın geçmişinden izler taşıyan mekanik parçaları ve diğerleri tüm müzenin çok iyi düşünülmüş bir özeti gibi...Gezinin sonunda alabileceğin hediyelik eşyalar da burada yer alıyor.

Katlarda neler olduğunu tek tek yazmayacağım, büyüsünü bozmaya gerek yok. Şu elindeki sözde akıllı telefonunu bırakıp, dışarıda bir hayat olduğunu, ne kadar gururlanacağın bir tarihe sahip olduğunu ve keşfedeceğin ne çok mekan olduğunu hatırlarsan "şimdiye dek neden yapmamışım" diyeceğin harika bir gün geçirebilirsin.

23 aralık 2017'ye kadar devam edecek olan Emin Taşdemir yönetimindeki “Müzede Karagöz” eğitimi görülmeye değer. Katılımcılar, kültürel mirasımız gölge oyununun tarihini öğrenirken deriden geleneksel yöntemlerle uygulamalı olarak gölge oyunu karakterlerini de yapacaklar. Karagöz oynatımı derslerini de içeren program sonunda ise katılımcılarla birlikte doğaçlama bir Karagöz gösterisi hazırlanacakmış... Harika öyle değil mi!

Türker İnanoğlu Vakfı, Türkiye'nin ilk özel 'Sinema Televizyon Müzesi' nin yanı sıra bir Sinema Kitaplığını da Türk halkının hizmetine sunmakta.


Müzenin üçüncü katındaki, 60.000 ciltlik dermeye sahip olan kütüphane öğrencilere, akademisyenlere, araştırmacılara, yazarlara kaynak sağlayabilecek nitelikteki son derece kapsamlı sinema, tiyatro, genel kültür arşiviyle hizmet vermekte. Bu kitaplığın kurulmasına tiyatrocu Ulvi Uraz’ın eşi Selçuk Uraz, tiyatrocu Deniz Uyguner, sinemacı Kadri Yurdatap ve SİNE-SEN (Naki Turan Tekin Sav Arşivi) bağışlarıyla katkıda bulunmuşlar...

"Türvak Sinema Tiyatro Müzesinin 2. kat sergi salonunda yer alan Türvak koleksiyonundan oluşan sergi, matbaa ressamlığına ve kitle iletişim araçlarının yaygınlık kazanmadığı dönemde filmlerin tanıtımlarının seyirciye aktarımının kimler tarafından, nasıl ve ne şekilde yapıldığına odaklanıyor.

Sergide İbrahim Büyükenez,  Arzu Kalkavan gibi farklı ressamlara ve grafik sanatçılarına ait eski Türk sineması afişlerinin orijinal tabloları ve yağlı boya tekniği ile yapılmış dönemin yıldız sanatçılarının oynadığı film sahneleri yer alıyor. TÜRVAK – Türker İnanoğlu Vakfı koleksiyonunda bulunan Yeşilçam ve Türk sineması temalı sergide farklı dönemlere ait kültleşmiş yapıtların el çizimi ve el boyaması afişleri bir araya getiriyor."

Müzenin Adnan Öztrak Televizyon cihazları salonunda, hayatımıza girdiği günden itibaren televizyonun geçirdiği tüm evrimler ve yakın tarihi sergileniyor. 2 inch, 1 inch Ampex kayıt cihazları, TV kameraları, siyah beyaz dönemi sinyal tabelaları, 70’li yılların stüdyo monitörleri, TRT’nin ilk siyah beyaz ve renkli kamerası, video kaydediciler, özel efekt cihazları (ağır çekim, hızlı çekim), stüdyo ve aktüel kameraları yakından görebilir, benim gibi o günlerde çekim yapıyor havasına girebilirsin:) 

***(üstelik, henüz çocukken, babamın çok değerli plak koleksiyonu dışında alışık olduğum fotoğraf makinalarını da burada buldum ve çocukluğum film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden...)


Duvarlarda ise nostaljik siyah-beyaz dönemi TV program fotoğrafları ve spikerlerin portreleri ile daha sonraki yıllarda televizyonla şöhreti yakalayan ünlülerin fotoğrafları yer alıyor.

Müze Pazartesi hariç 10:00-18:00 arası ziyarete açık. Yaratıcı çocuk atölyelerini, sergi ve eğitim programlarını, etkinlikleri www.turvak.com adresinden takip edebilirsin. Umarım, bu güzellikleri yerinde görmek seni de benim kadar mutlu eder. Eski bir Türk filminin içindeymişim gibi çektirdiğim, yaklaşık 500 :) fotoğrafın içinden senin için seçtiklerime yazımın sonunda ulaşabilirsin...

Yaşayanlardan esirgenen değer, pek kolayca ölülere verilir...Yaşayan değerlerimize de, kaybettiklerimize de sahip çık. Dünya işlerinde payımız sınırlı olabilir ama değerlidir. Bize değer katan şeyler de, yaptığımız işlerdir.

Sevgiyle,

PINAR TOK































































































W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

Gülümse...

Gülümse...
Dünya tüm yanılsamaların merkezine koyar seni, büyü diye...

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

Bu Blogda Ara

Translate