KIRMIZI HALI

İçeriye girdiğin anda kendini kırmızı halıda yürüyen ve ikide bir durup poz veren yıldızlar gibi hissedip güzelce bir havaya giriyorsun... Adım başı çığlık atıp gerçekle hayal arasında gidip geldiğin garip haller içinde, sevdiğin ünlülere sarılıp, fotoğraf çektirip hayallerini hayalleriyle gerçekleştiriyorsun:)

Mesela ben M.F.Ö ile konser verip, Brad Pitt ile davete katıldım sonra fazlasıyla Hollywood yıldızı kıvamındaki Kıvanç Tatlıtuğ ile oturup arada Cesur ve Güzel' de neler olacağını sordum:). "Tiffany'de kahvaltı" filminin temasında Audrey Hepburn ile kahve içip, Marilyn Monroe ile poz verdim...Arda ve Messi ile aynı maçta oynayıp penaltı bile attım, sonra yorgunluk kahvesi içmek için Adile Naşit anamızın anaç kollarına koştum. Dinlendikten hemen sonra sakin kafayla Mevlana ile başka boyutlarda dolaştım... Durur muyum, oradan koşup adını yumruklarıyla tarihe kazıyan Muhammed Ali' nin yanına gittim ve biraz "savunma nasıl olur" dersi aldım:) Zeki Müren' i sahnede izleyip ruhumu dinlendirdim ve Bob Marley ile reggae dinledim sonra soluğu " Hayatı yaşamanın iki yoIu vardır: Biri hiçbir şeyin mucize oImadığını düşünmek, diğeri her şeyin mucize oIduğunu düşünmek." diyerek benim de hayata bakışımı değiştiren Einstein' ın yanında aldım, ona asistanlık yaptıktan sonra koşarak Steve Jobs' un yanına gittim, dedim "Steve, hem kendini hem ilişkilerimizi mahfettin" değdi mi? :)...

Şaka bir yana, tarihin önemli simalarının yanısıra, bilim, sinema, spor, müzik ve politika dünyasından ünlü isimlere dokunabildiğin interaktif eşsiz bir eğlence seni bekliyor! En başta seni bekleyen eşsiz insan, tarihin, şimdinin, geleceğin tek lideri ise kalbini titretiyor. Atatürk' ü ancak rüyalarımda görebiliyorken, ona dokunabilmek o kadar gerçek hissettirdi ki, bunu oraya gidince anlayacak, gördüğün zaman kendini tutamayıp ağlayacaksın...

Evet Madame Tussauds İstanbul Balmumu heykel müzesinden bahsediyorum. Gezerken Brad Pitt' i görüp donduğum anda beni de bir heykel sanıp hareket edince çığlık atan bayanlara buradan selam olsun:))

Madam Tussauds' un 21. merkezi sonunda İstanbul' da açıldı. Hem de en sevdiğim caddede, İstiklal'de. Grand Pera' da ziyarete açılan müze ile birlikte , Grand Pera' nın restorasyonu kentin hafızasını tazeledi diyebilirim. Kültürün, sanatın, mimarinin merkezi Beyoğlu' nda, böyle uluslararası bir müze markasının ağırlanmasıyla, inanıyorum ki turizm açısından oldukça yararlı dönüşler olacak. Ayrıca ortak değerlerin buluştuğu Grand Pera gibi mekanlarda, tarihi Emek sinemasının da yeniden hizmete girmiş olması çok sevindirici. 8 sinema salonu, mekanlar, Madame Tussauds ile kısaca "hepsi birarada Grand Pera" diyebilirim.

Müzede 55 eser var. Legoland Discovery Centre ve Madame Tussauds İstanbul' un Grup Müdürü Sarper Hilmi Suner' in belirttiğine göre her yıl 3-4 heykel daha eklenerek kapasite artırılacakmış. Yakın çevresinde, Grand Pera alışveriş merkezi, Emek Sahnesi, The House Cafe, Cinemo Sinemaları, Hard Rock Cafe, Pera Müzesi bulunuyor. Her gün 10:00- 20:00 saatleri arasında açık. Bilet satışı saat 19:00' da sona eriyor ve 20:00'de ziyarete kapanıyor. Müzeyi gezdikten hemen sonra hediyelik eşya mağazasında dolaşabilir, sevdiklerine harika hediyeler alabilirsin. Ayrıca tekerlekli sandalye ve bebek arabası ile de giriş yapılabiliyor.

250 yıllık büyüleyici bir tarihe sahip olan dünyanın en ünlü balmumu heykel müzesi Madame Tussauds' un 21. Merkezi, sadece bir müze değil, hayallerini gerçek gibi yaşayabileceğin, Mozart ile Lady Gaga' yı birlikte görebileceğin çağdaş ve inovatif bir deneyimin adresi.... Üstelik, istersen özel günlerini, doğumgününü yıldızlarla kutlayabiliyorsun

Ha unutmadan, hayallerimin röportajını da bakın kiminle yaptım;

" O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler
Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık..."

Dağlar , insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir barıştır diyor Yaşar Kemal ve ekliyor, insan düşleri öldüğü gün ölür....

Tüm değerlerimize, değerlilerimize selam olsun, ruhları şad olsun...