NE NERDEYDİN? :)

By | Pazartesi, Ağustos 17, 2015

Cem Yılmaz ironisi olan bu cevabı duymak istiyorsan sor, ama ben derim ki ne kendini ne de karşındakini bu duruma düşürme. Özgür bırak sevgini...

Artık otuzlu yaşlarındasındır belki de daha ileride ve bu yaşlar "kemal" yaşlarıdır... ama benim yazımın  içeriği otuzlu yaşlarda değil. Uyanışın yaşında.  Bilinçli ve şuurlu yaşama, sevme yaşında ama genç...

Karmaşa içinde olabilirsin, doğru dürüst bir düşünce sistemiyle eğitilmemiş olabilirsin, dağınık okumuş & okuyamamış ya da bölük pörçük yaşamış da olabilirsin ama sonuç hep aynıdır. GEÇ UYANIRSIN!

Halil Gibran der ki; Bırak birlikteliğinde mesafeler kalsın ve cennetin rüzgarları aranızda dans etsin. Birbirinizi sevin, ama aşktan bağlar üretmeyin:
BIRAK AŞK RUHLARINIZIN KIYILARI ARASINDA GİDİP GELEN BİR DENİZ GİBİ KALSIN.

Eğer beraberliğin arzulardan ibaret değilse, aşkın her geçen gün derinleşecektir. Aşk içinde şüpheyi barındırmaz. Kendi istediğini zorla kabul ettirmeye çalışmaz. Aşk özgürlük sunar ve bu özgürlük ilişkinde mesafe varsa mümkündür... huuuuu! iç sesler yükseldi hemen  duyuyorum:) "Ne özgürlüğü piiişt! Öyle ilişki mi olurmuş, neden bahsediyor bu kız yine:)"  Sen giderli (o nedemekse) şarkıları açıp intikam peşinde koşadur o zaman, ben sevgiden bahsediyor olacağım. Sakinleşince beklerim;)

"İkili ilişkilerde bir şeyi yapma demek onun tercih hakkını elinden almak olur. Birisinin kendi iradesiyle bir şeyi yapmasına engel olduğun anda onun kendi deneyimini yaşaması hakkını da elinden alıyorsun" diyordu okuduğum bir kitap... Ben de buna tüm UYANANLAR adına katılıyorum çünkü körü körüne salt itaatin olduğu yerde gerçek sevgi olmaz diyorum. Bu elbette, gerçekten sevenler ve gerçek sevgideki özgürlüğü, arzularının özgürlüğü olarak değerlendirip kullanmayanlar için geçerli. Zaten böyle düşünenler hiç bir zaman gerçek bir sevginin ne olduğunu daha doğrusu doğru sevmenin sevilmenin ne olduğunu deneyimleyemeyecekler....ÜZGÜNÜM:)

"EVLENSEYDİM AYRILIRDIK, O KADAR ÇOK SEVDİM Kİ YAŞADIĞIMIZ BÜYÜK AŞKIN GÜZEL BİTMESİNİ İSTEDİM, ÖYLE DE OLDU. İYİ Kİ HAYATIMDA OLMUŞ, BENİ GERÇEK BİR ADAM YAPAN O'DUR.."

Geçenlerde sevdiğim bir arkadaşım, geçmişte yaşadığı ve dinlerken ağzını açık bırakan cinsten sevgi, aşk, tutku ve fedakarlığı içinde barındıran bir hikayesini paylaştı benimle. Bu konu üzerinde yazmamın kıvılcımları da ilk o anda atıldı zaten:)

O hikayeyi sana birebir aktarmak hiç de kolay olmaz inan, özetlemek ise haksızlık olur. Diyeceğim şu ki, tırnak içindeki cümleler o hikayenin en güzel kısmıdır. Hani demin o hiç tercih etmediğim "giderli" şarkılardaki gibi aşk;  nefret değil, minnettarlık içeriyor bu hikayede. İki insan birbirini gerçekten çok seviyor olabilir ama bir taraf çok kıskançsa, çok hırçınsa, egolarının kurbanıysa, kısaca uyanmamışsa, uyanması için her şey yapılıyor ama halen uykuda kalıyorsa geçmiş olsun. Evlenince geçer saçmalığı yerine, severek ayrılma şerefine nail olursun... Yıpratmaz, suçlamaz, onu özgür bırakırsın. Kötü bir sonu tetiklemektense, sevgini kalbine gömer onun için sadece iyilik dilersin...

Arkadaşımı bu konuda gönülden tebrik ediyorum, tüm gerçek sevgiler adına....Zoru başarmış ve öngörüsü sağlammış... Anılarını da hatırlanacak kadar değerli kılmış....

KENDİNİ SEV

Bunu yapamazsan kimseyi gerçekten sevemezsin. Kendi değerini gör, özel olduğunu hisset. Yaptığın tonlarca hata olabilir, zaten olmadı diyorsan yalancının önde gidenisindir:) Hatalarla varsın, insansın. Önemli olan bu hataları bir daha yapmayacağın o uyanışı yakalaman. Kimse tek başına hatalı değildir bunu da unutma. Bencil olma, empati yap biraz.

Kendine saygı duymazsan hayatın başkalarını lanetleyerek geçer. Herşeyde ve herkeste kusur ararsın. Tüm kendini suçlamalardan, kendine karşı saygısızlıklarından kurtulduğun gün, kendini değerli hissedeceksin ve varlığının kıymetini bileceksin. İşte o zaman gerçek aşk, sevgi seni gelip bulacak;) 

He! bu kadar tüyo ardından halen uyanmadıysan al sen bu ve bu gibi şarkılarla gider yap o zaman. Bu sözleri cayır cayır söyleyip de sakın "çok sevdim amaaaaa" deme, deme ben de derim ki Allah kurtarmış sevdiğini sandığın kişiyi senden  :)))

"Çoktandır anladım senin gözün dışarda 
  Eskisi gibi bağlı değilsin bana 
  Gelmem bu oyuna bırakmam yanına 
  Ne işler açarım başına 


 Seveceğim gezeceğim 
 Görürsün sana neler edeceğim 
 Bir yerine bin cezayla 
 Hakkından geleceğim senin "


"HER İNSAN BİR UYUMSUZLUKTUR ÖLÜ OLMADIKÇA"

Sıradışı bir yazar VİRGİNİA WOOLF der ki; "Kişi erkekse, aklının kadın olan bölümü de etken olmalıdır ve bir kadın da aynı ölçüde içindeki erkekle ilişkide bulunmalıdır. Ancak bu içiçe geçme gerçekleşebilirse akıl tam anlamıyla verimli olabilir ve tüm gücünü kullanabilir. Katışıksız ve basit bir biçimde kadın ve erkek olmak öldürücüdür" İlişkiler empatiyle yürür...


GÜÇ MÜCADELELERİNE SON VER,  "NE İSTİYORUM" 'A CEVAP VER....

P.S. Bunu biliyor muydun? :

İngilizce' deki aşk (love) sözcüğünün Santrikçe' deki lobha sözcüğünden kaynaklandığını...
Lobha açgözlülük anlamına gelir. İngilizce' deki love sözcüğünün kökeninin Santrikçe'de açgözlülük anlamına gelen bir sözcükten türemiş olması tamamen tesadüf olabilir ama bana kalırsa değildir...
Bunun arkasında daha gizemli bir şeyler olmalı;)

Kendine bir ışık ol, kendi hakikatının içine doğru tut. İnsanlar arasında nehri geçip karşı kıyıya ulaşan azdır. Büyük bir çoğunluk nehrin kıyısında bir aşağı bir yukarı doğru koşup durur... 



Gerçek Aşk' a, uyanış' a ...
Sevgiyle,
PINAR TOK





W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

Gülümse...

Gülümse...
Dünya tüm yanılsamaların merkezine koyar seni, büyü diye...

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

Bu Blogda Ara

Translate