BOĞAZA KARŞI SANATÇI VE ZAMANI

By | Pazar, Aralık 20, 2015



"Ne içindeyim zamanın,
   Ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir anın
  Parçalanmaz akışında."

...diyen Ahmet Hamdi Tanpınar' ın sözlerini bir çıkış noktası olarak belirleyen bir sergideyim. İstanbul Modern' de gezdiğim Sanatçı ve Zamanı isimli bu sergi, aynı anda farklı zamanları hayal edebildiğimiz bir çağda, Tanpınar' ın tüm çalışmalarına merkez oluşturan zaman kavramı üzerinden sanatçıların zamanlar arası varoluş serüvenlerini anlamlandıracak bir yol haritası öneriyor. 

SANATÇININ GÖRÜŞLERİNİN KUŞATICI VE KAPSAYICI ZENGİNLİĞİNİ HATIRLATAN BİR SERGİ "SANATÇI VE ZAMANI" ...
Uç uca eklediğimiz zamanlarımızın bir gün sonlanacağını biliyor musun? Biliyorum ki, şimdiki teknolojide hep sonrayı yaşıyorsun, planlar yapıyorsun, endişeleniyorsun, hep bir diken üstü durumun var. Yorgunsun, mutsuzsun, hiç bir şeye halin yok hatta. İnternetle beraber seçme özgürlüğü ve çeşitlilik üşengeçliği ve ruhsuzluğu tavan yaptırdı sende. Etrafındaki hiç kimse gerçek değilmiş gibi hissediyorsun, iyi de sen de gerçek değilsin zaten. O kadar çok yalan söyleyerek hakikati dile getiriyorsun ki, kendin de inanır olmuşsun bunun doğru olduğuna... O kadar yoğunsun ki başkalarının hayatlarına, kısacık ömründe boşa harcadığın an' ların geri gelmeyeceğinin farkında bile değilsin. Ömür kısa, sanat uzundur oysa. Geçmiş ve geleceğin arasındaki şimdiyi yemeye doyamadın. Kalk yerinden, sanal dünyayı bırak ve bir iki sergi gez, kitap satın al, insanlarla gerçek iletişim kur, görüş, sohbet et, telefonun ve bilgisayarın değil, gerçek bir hobin olsun sana iyi gelecek... 

Şimdi sakinleş iki dakika dur ve şunu düşün; "geçmişi düşünmeden, anı değerlendiren, geleceği de kazanır, sahip olduğun ve kontrol edebildiğin tek zaman, içinde bulunduğun andır" YARIN BURADA OLACAĞININ GARANTİSİ YOK!

BİRÇOK ŞEYİ AYNI ANDA DERT ETME SANATINI BIRAK ve GERÇEK SANATA YOĞUNLAŞ...

Bütün sanatlarda, insanı şaşırtan bir yan var. Sanat ekmek peşinde koşmaz, hayal gücünün peşinde koşar. Sanatta yeteneğin değeri vardır ve sanat uygarlığın imzasıdır. 

Sanat eserleri medeniyetlerin şahitleridir. Yoksa nereden bilebilirdik arkeolojik kazılardan tescilli sanatı, sanatçıları, tarihi, medeniyetleri... Sanatçının ruhunu dışarıya yansıtmasıdır sanat. İşte tam da o ruhların peşinde gerçek hayat...

İstanbul Modern'de bu sergiyi gezerken tüm zamanların içinde dans ediyorsun. İlk başta "o da ne canım" diye baktığın bir esere, iki dakika kilitlendiğin an ANDASIN... Boş düşüncelerin hepsi çöpte, başka bir boyuttasın anlamaya çalışırken anlatılanı... Bu sergide; "Sanatçıların zaman fikri etrafında birey olarak kendilerini ve çalışmalarını nasıl konumlandırdıklarına odaklanıyorsun. Eserlerinde, sanatçılar geçmişten gelip geleceğe akan zaman karşısında duydukları endişe ve hayal kırıklıklarına, iç zamanları arasında kurdukları derin yakınlıklara işaret ediyorlar."

İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı'nın dediği gibi; "109 sanatçının 193 çalışmasını içeren serginin çıkış noktası Ahmet Hamdi Tanpınar. Sergi Tanpınar'ın zamana ve sanata dair Türkiye'nin köklü geçmişinden yola çıkarak oluşturduğu fikirlerinin izinde, farklı coğrafyalardan çalışmaları belirli ortak duygular ve temalar çerçevesinde yan yana getirerek sanatçıların geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki hesaplaşmalarını görünür kılıyor"

Resimden heykele, yerleştirmeden videoya uzanan bir çeşitliliğe ve çağdaş bir sergileme anlayışına sahip olan koleksiyon sergileri, güncel sanatın küresel dönüşümlerinde etkin rol oynayan uluslar arası sanatçıların çalışmalarına da yer vermeye özen gösterdikleri için İstanbul Modern' in tüm yöneticilerini ve ekibini gönülden tebrik ediyorum. 

Boğaza karşı sanat keyfi...

Sergiyi bitirdin mi? Dur nereye... Harika lezzetlerin olduğu üstelik harika bir manzarada boğazı seyredip, etkilendiğin eserleri içine derin derin boğaz havası çekerken düşünmenin keyfinden mahrum mu kalacaksın? Kalma, otur ve kendini dinle biraz... 

Biliyorum serginin etkisi geçer geçmez o içindeki teknoloji canavarı "paylaş paylaş" diye bağırmaya başlayacak ve sen o keyfi kendine yaşatmayacaksın. Yapma! Bu sefer gel anı yaşa, en azından bir süre gerçek anda kal ama paylaşımın sanat olacaksa hiç durma;)

Her hareketin her anın şeffaf ve izlenir olmuşken teknolojiyle, o meraklı bakışlar seni nasıl yiyor fark etmezsin. Topyekün bir şeffaflık sözde modernizm sayılırken aynı zamanda bir işkence biçimidir ki bu tarafını hep örter algıların. İçselliğe ihtiyacın var az da olsa. İlle de bir fesatlık ya da mahremiyet için değil, anı yaşayabilmenin güzelliğini farkedebilmen için...

Olguları biçimlendiren, değiştiren, yaratan, soyutlayan, çarpıtan, yeniden düzenleyen, eğip büken, allayıp pullayan, olgusal değil hayali yaratan, ruhu olan bir performans gösterisi sanat... 

"Derin olan her şey maske takmayı sever" demiş Nietzche ve eklemiş Oscar Wilde; "İnsan, en az kendi şahsında konuşurken kendisidir. Ona bir maske verin, size hakikati söyleyecektir..."

Kendini arıyorsan derinlere in, bırak sığlarında boğulsun seni anlamayanlar. Sen de bir esersin ruhu olan, o eseri ancak sanat yorumlar ...

Sevgiyle,
PINAR TOK





























İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

Bu Blogda Ara

Translate