Türkiye' nin en kalabalık yirmi yedinci şehri Erzurum' dayım. Dadaşların şehrindeyim (yani yiğit, delikanlı, mert, cesur, dost anlamında; geniş anlamıyla da Erzurum Bölgesi' nin efesi - Erzurum barlarını oynayan kişi- elele tutuşarak oynanan bir halk oyunu). Her anlamıyla güzel....
Tarihiyle ve kış sporları tesisleriyle insanda alışkanlık yapacak
bir güzelliğe ve derinliğe sahip. Kış turizminin belkemiği olması gereken bir
yer ama buna rağmen talep oldukça az. Bunun sebeplerini ve detaylarını "Palandöken'in
Fatihi" sevgili kayak öğretmeni Fatih Demir ile gerçekleştirdiğim
röportajımda birazdan okuyacaksın. Hemen öncesinde Erzurum' da, kayak sporu
dışında neler yaptım kısaca birlikte bakalım...
Tarih kokan bir şehir Erzurum. En güzeli de bu tarihin uzun bir cadde üzerinde yürüyerek tek tek gezilebilmesi. Ben de öyle yaptım. Gezdiğim yerleri uzunca kaleme alamayacağım kış turizmi odaklı bu yazımda, özet bir tanıtım yapmadan da geçmek istemedim...
Yakutiye Medresesi' nden Ulu Camii' ye, Çİfte Minareli Medrese' den
Üç Kümbetler' e, Erzurum Kalesi' nden Atatürk Evi Müzesi' ne kadar hepsi ayrı
ayrı büyülüyor insanı. Hele o Erzurum evleri yok mu! Girince çıkasın gelmiyor
içinden. Muhteşem bir tarihi doku söz konusu. Kıtlama usulü içilen yöresel çayını
eline alıp etrafı incelerken arkadan ince ince Erzurum türküleri yükseliyor.
Evlerin iklim koşullarına göre biçimlenişine mimarlar kadar hayran kalıyorum.
Kullanılan tüm taşlar hem depreme hem su basmasına özel dizayn edilmiş. Yöresel
kıyafetlerin sergilendiği bölümlerden, antikalara kadar harika bir konsepte
sahip bu evler. Kesinlikle gezmeden dönme. Bir de Taşhan' ı var ki, özellikle
kadınlar buraya hayran kalacaklar. En az benim hayran kaldığım kadar! Vitrinler
muhteşem modellerle taşlarla dolu. Kolyeler, bilezikler, yüzükler gerçekten
büyüleyici güzellikteler. Meşhur oltu taşı adeta al beni diye bağırıyor(
ağaçların reçinesi ile kil ve linyitin karışımından olan oltu taşı, kıymetli
bir maden olup sadece Oltu ilçesinden çıkarılmaktadır) Erkekler için de harika
tesbihler ve yüzükler var. Görülmeye değer...
Eee tabi alışverişin ve bu kadar gezmenin üzerine Erzurum' un meşhur
cağ kebabını, üzerine de kadayıf dolmasını parmaklarınla birlikte yiyebilirsin.
Harika lezzetler...
ŞİMDİ GELELİM KIŞ TURİZMİNE... Nasıl olur da Palandöken kış turizmi
konusunda zayıf kalır?
Bunun en iyi cevabını yıllarını bu işe vermiş, Erzurum'un ve kayak
sporunun aşığı sevgili Fatih Demir hoca verir dedim ve sordum;
PINAR: Sevgili Fatih , harika bir kayak sporu sonrası Erzurum çayı
eşliğinde sohbet ederken sana bazı sorularım olacak... Öncelikle kendini
tanıtır mısın okurlarıma?
FATİH DEMİR: Keyifle sevgili Pınar. 1982 Erzurum
doğumluyum. Atatürk Üniversitesi İşletme mezunuyum ve şu anda Dedeman Otel
Palandöken' de kayak öğretmenliği yapıyorum.
PINAR: Kayakla nasıl tanıştın?
FATİH DEMİR: 5 yaşından beri tanışıyoruz... Erzurum kayak
kulübü' nde sporcu olarak başladım. Yetenekli olan çocukları şu anda
bizim yaptığımız gibi yarışçı olarak milli takıma hizmet amaçlı yetiştiriyorlardı.
Ben de 9 yaşında henüz miniklerde yarışırken, Uludağ' da gerçekleştirilen
Uluslararası çocuk kupasında dereceye girerek ilk kez milli oldum 17 yaşına
kadar da sporcu olarak devam ettim.
Üniversite döneminde bir süre ara verdim.
FATİH DEMİR: İşletme fakültesi okudum çünkü
matematikte biraz iyiydim. Kayakta zaten iyiydim ve eğitimliydim. Aslında
hedefim hukuktu yeterli puanı aldım fakat ozaman Atatürk Üniversitesi' nde hukuk
bölümü yoktu ve ben kayaktan uzak kalmak istemiyordum. O yüzden Erzurum da
kalmayı ve burada okumayı tercih ettim. Bu sırada yarışırken, üniversiteyi
bitirdim ve yine Atatürk Üniversitesi' nde yüksek lisans yaptım ve
eğitimime devam ettim. Abim İsveç vatandaşı olduğu için satış pazarlama üzerine
mastır programına başladım fakat Erzurum yine ağır bastı ve yaeım bırakarak
döndüm yani buradan uzak kalamadım.
FATİH DEMİR: Üniversite zamanları snowboard popüler olmaya
başlamıştı. Sonra snowboard ciddi bir şekilde yaygınlaşmaya başladı ve ben
snowboard' a merak saldım. 2001 yılında ilk kez snowboard Türkiye şampiyonasına
katıldım ve Türkiye 2. si oldum. Milli takıma seçildim fakat o dönem fedarasyon
özerk değil devlete bağlıydı, maddi yetersizlikler yüzünden o sene Kanada ve
Avusturya' daki dünya şampiyonasına katılamadık.
Tekrar 2003 yılında Türkiye şampiyonasına katıldım ve 3. lük elde
ettim. Snowboard' da hiç Türkiye şampiyonu olamadım çünkü snowboard Türkiye' de
yaygınlaşmaya başladığı zaman özellikle Uludağ'daki kulüpler buna biraz daha
ağırlık verdi. Erzurum' da ise, Erzurum kayak kulübü'nün tek snowboard sporcusu
bendim. Kayak kulübü de eski sporcusu olduğum için bana böyle bir şans tanıdı
ama aynı zamanda şu şartı da koştu, "senin için bir bütçe ayıramayacağız,
sen kendi şartlarınla gidebilirsin". O dönemde genelde hep Alp disiplini
üzerine yoğunlaşıyorlardı ve snowboard' a bir bütçe ayıramıyorlardı. Şu anda
çok farklı.
Erzurum' da artık sadece snowboard yarışçısı yetiştirmek üzerine çok
kulüp var. 2006 yılında Türkiye'den ilk defa snowboard takımı yurtdışına çıktı.
4 erkek 2 kadın sporcu arasında ben de vardım. Rusya' nın Abzakovo bölgesinde
dünya şampiyonasına katıldık ve ülkemizi başarıyla temsil etmeye çalıştık daha
sonra 2007 yılında antrenör olarak göreve başladım. 2014 yılında da kayak
federasyonunda aktif olarak kayakla atlama dalında antrenörlük yaptım. Bunun
sonrasında da kayak öğretmeni oldum ve Dedeman otel' de çalışmaya başladım.
PINAR: Kayak sporunda en başarılı öğrenci profilin hangisi ve kayağa
başlama yaşı diye bir sınır var mı? Çok sayıda minik kayakçı gördüm bugün
dimdik tepelerde!
FATİH DEMİR: Kesinlikle çocuklar çok daha kolay öğreniyorlar. 5 yaş ideal başlama yaşı ama 2,5 yaşında da öğrencilerim oluyor. Çocukların öğrenme aşamalarının kolaylıkları da zorlukları da var. Çocuklara teorik olarak herhangibir şey öğretmenize gerek kalmıyor. Sadece hareketi göstermeniz yeterli oluyor. Onlar sizi taklit ederek hareketi yapıyor zaten.
Yetişkinler biraz daha zorlanabiliyorlar çünkü içlerinde biraz korku
oluyor. Bir sakatlık yaşarsam işimden ayrı kalırım korkusuyla biraz daha
tedirgin başlıyorlar. Kayağın öğrenme aşamasında bir de böyle psikolojik boyutu
var bu yüzden onlarla biraz sohbet ederek rahatlatmaya çalışıyoruz, bu sayede
daha relax bir şekilde kayabiliyorlar.
Bunun bir yaşı yok aslında biraz da kişiye bağlı, mesela 75 yaşında
bir öğrencim vardı Avusturalya' dan gelmişti ve hayatında ilk kez kayak
yapacaktı. Çok da iyi öğrendi ve kaydı. Kesinlikle öğrenmenin yaşı yok. Her yaş
için keyifli bir spor.
PINAR: Kayak bir tutkuya mı dönüşüyor zamanla? Kayak öğretmenliğinin
süreçleri neler?
FATİH DEMİR: Tam da öyle. Kayağa bir kez başlayan bir daha
bırakmak istemiyor. Bir kez başlayan "keşke daha önce başlasaymışım"
diyor... bunun gibi bir çok geri bildirim alıyoruz öğrencilerden.
Kayak öğretmeni olmak kolay bir şey değil. Bunun için, 1. Kademe 2.
Kademe 3. Kademe antrenör olmanız gerekiyor teorik ve pratik sınavlar,
eğitimler bu da yaklaşık 10 yıl demek bu yüzden herkes yapamıyor.
PINAR: Gelelim en merak ettiğim konuya... Kış turizminin tavan
yapması gereken bir yer bana göre Palandöken ama çok zayıf kalmış. Yetersiz
tanıtım mı alt yapı eksikliği mi?
Tabi ben de buraya gelmeden ve pistleri denemeden önce bu kadar
farkında değildim. Benim gibi farkında olmayan bir çok insanda farkındalık
yaratalım diyorum.... Genel görüşlerinle birlikte Erzurum' la Uludağ ve
Kartalkaya' yı karşılaştır dersem neler söylersin?
FATİH DEMİR: Bu soru için teşekkürler gerçekten...
Gerek antrenörlük döneminde gerekse turist olarak yurt dışında
birçok kez bulunduk. Ayrıca 2008 yılında Rusya' da Rixos otel' in kayak
öğretmenliği' ni de yaptım. Açıkçası üzüntüyle söylemek gerekirse kış turizmi
yaz turizmine nazaran Türkiye' de biraz geri kaldı. 2011 yılında bildiğiniz
üzere Erzurum' da üniveriste oyunları yapıldı. Bu ülkemiz açısından çok büyük
bir reklamdı ve yatırımlar yapıldı fakat organizasyondan sonra bu tanıtım
yetersiz kaldı yani bir sonraki aşamaya geçilemedi. O reklam iyi kullanılsaydı
yurt dışından birçok talep olabilirdi. Aksine şu anda Türkiye' den yurt dışına
kış turizmi için çok fazla talep var. İç pazarı dahi çekmekte
zorlanıyoruz.
Hem reklama bağlıyorum bunu hem de dediğiniz gibi alt yapı
eksiklikleri de buna sebep. Şahsi fikrim, mesela Rusya'da 2014 yılında
olimpiyat oyunları yapıldı 2015 yılında gördüm ki aslında Türkiye hizmet
anlamında yaz turizminde muhteşem hizmet verebiliyor fakat kış turizminde çok
zayıf kalıyor. Özellikle teknik elemanların biraz daha eğitimli olması ve doğru
yönlendirilme yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Uludağ ve Kartalkaya ile Erzurum' u karşılaştırırsak şunu net olarak
söyleyebilirim ki, Erzurum açık ara geçer. Erzurum' un oldukça uzun pistleri
var. En uzun pisti Ejder tepesidir tam tamına 12 km. Sizin maalesef havadan
dolayı göremediğiniz pist. İnşallah bir dahaki sefere gelince oradan da
kayarsınız. Muhteşem bir manzara ve orta seviyedeki bir kayakçı yaklaşık 45-50
dakika hiç teleski görmeden keyifle kayabilir, bir de mekanik tesisler yeni
olduğu için çok fazla sıra beklemiyorsunuz. Zaten pistler uzun olduğu için
beklemeniz söz konusu olmuyor.
Bunun dışında Konaklı' da 2011 yılında açılan bir kayak merkezimiz
daha var Erzurum'da. Orada konaklama şu anda yok fakat 6 adet mekanik tesis
var. Ayrıca kullanabileceğiniz, dinlenebileceğiniz kafeler ve dinlenme alanları
da mevcut. Buraya 30 km uzaklıkta, dileyen shuttle' la orada da kaymaya
gidebiliyor. Buradan aldığınız ski pass' ı aynen orada da kullanabiliyorsunuz.
Çok da güzel pistleri var. Aynen Palandöken' deki gibi her seviyeye uygun mavi,
kırmızı, siyah pistleri mevcut. Mesela 1 hafta Erzurum Palandöken' e
geldiyseniz , burada kalıp 3 gün de orada kayabilirsiniz.
PINAR: Bütün bu sebepler dışında eğlence hayatının olmaması da bir
neden mi Palandöken' in tuizm açısından zayıf kalması ? Üniversitelerin ilgisi
nasıl?
FATİH DEMİR: Genelde Erzurum' u çocuklu aileler tercih
ediyor. O yüzden çok fazla eğlence aradıklarını düşünmüyorum ama eğlence
anlamında tabi ki eksikliğimiz var.
İki yıldır her sene başı Üniversite şenlikleri yapılıyor. Bu yıl
ikincisi düzenlendi. Büyük şehir belediyelerinin katkılarıyla reklamlar
yapıldı billboar' larda, televizyonlarda. Sanatçılar geldi, dağda ve şehirde
konserler verdiler. Biraz daha halkı çekebilmek açısından oldukça yararlı oldu
aslında.
PINAR: Kapasite nedir peki ? Palandöken ne kadar misafiri
ağırlayabiliyor?
FATİH DEMİR: Yaklaşık konaklama kapasitesi 3000 civarı.
Yılbaşı ve sömestirde bu %100' e kadar artıyor. Bu dönemler haricinde maalesef
gereken ilgiyi göremiyor. Uludağ' ın İstanbul'a, Kartalkaya'nın da Ankara'ya
yakın olması ve eğlence hayatının baskın olması tabi ki avantaj olarak
görülüyor ve tercih sebebi oluyor fakat şunu hatırlatmakta yarar görüyorum Erzurum'
a gelmek aslında çok daha kolay. İstanbul' dan uçağa bindiğiniz zaman
1,5 saatte Erzurum havalimanına iniyorsunuz 20 dakika içinde de
konaklayacağınız dağ otellerine ulaşabiliyorsunuz. Aslında ulaşım açısından
bakınca çok çok daha avantajlı bir bölge burası. İnsanların Erzurum' a karşı
bir önyargısı var bunu kıracağımızı düşünüyorum. Büyük şehir belediyesinin şu
andaki tanıtım kampanyalarıyla da Erzurum' un hakettiği ilgiyi görmesini
umuyorum...
2017 Ocak ayında EYOF gençlik olimpiyatları Erzurum' da
yapılacak ve büyük bir organizasyon olacak bunun da yararlı olacağını
düşünüyorum.
PINAR: Kayak federasyonu neden sıkıntı çekiyor? Yatırım yapan,
destekleyen gönüllüler yok mu?
FATİH DEMİR: Türkiye' deki yarışmaların çoğu Erzurum' da
yapılıyor. Federasyonun amacı bir çok branşta iyi sporcular yetiştirmek, turizm
ayağında yer almak değil. Bu anlamda da otel işletmelerine büyük iş düşüyor
diye düşünüyorum. Eskiden daha iyiydi fakat son yaşanan politik gerginliklerle
oldukça azaldı talep. Ayrıca Polonya, Bulgaristan gibi ülkelerdeki kayak
merkezlerindeki imkanları burada maalesef sunamadık. İnsanlara biraz daha
kaliteli hizmet sunabilirsek daha iyi olacağını düşünüyorum.
PINAR: Peki pistler neden 16:00' da kapanıyor burada ?
FATİH DEMİR: Evet pistler burada biraz daha erken kapanıyor
doğuda olduğumuz için. Fakat bir sonraki güne arkadaşlar canla başla çalışıp
pistleri gayet güzel hazırlıyorlar. Ayrıca ille de geç saate kadar açık pist
isterim diyen kayak sporcuları için buradaki bazı tesisler akşam saatlerinde de
kayak sporu yapma lüksünü sağlıyor.
PINAR : Unutmadan sormak istiyorum, sohbetimiz sırasında
"Kimler kayak yapamaz? " diye sorduğumda harika bir ayrıntı vardı
cevabında, tekrarlar mısın lütfen?
FATİH DEMİR: Elbette seve seve. Herkes kayak yapabilir.
Mesela, bize down sendromlu çocuklar da geliyor. Onları fazla zorlamadan, çok
dik tepelere çıkarmadan kayak yaptırabiliyoruz. Böyle bir öğrencim vardı 14
yaşında down sendromlu, o da çok güzel öğrenmişti. Elimi sık sık tutuyor olsa
da çok mutluydu. Ailesi de tabi ki çok mutlu olmuştu bu duruma.
PINAR: Peki ders ücretleri nasıl Erzurum' da ?
FATİH DEMİR: Türkiye Kayak Federasyonu ve Kayak Öğretmenleri
Derneği ortak bir şekilde minumum taban fiyattan ders ücretlerini sezon başında
açıklarlar. Bunu bütün kayak okullarına dağıtırlar. Bu alt sınırdır. Bunun
üzerine çıkan kayak okulları da var, bu fiyatta kalanlar da var. Bu bölgeye
göre değişmez tüm Türkiye' de aynıdır. Kayak okulları " emeğin karşılığı
olmaz, emeğinizin karşılığını alın" der.... Şu andaki 1 saatlik özel
ders fiyatı 180 tl.
PINAR: T-shirt le ne zaman kayabiliriz burada?
FATİH DEMİR: Tshirt ten ziyade özellikle Polonyalı ve Rus
misafirlerimiz burada bikini ve şortla kayıyorlar:) malum güneş ışığına
hasretler.... Güneşi görünce de kayağa başlarken mutlaka bu şekilde kayarlar.
Mart ayı ideal bir kayak ayı. Kar yağsa bile arkası mutlaka pırıl
pırıl bir güneştir. Hava sıcak olur. Sezon başı aralık 15, sezon sonu ise nisan
15'tir. Bazen mayısa kadar devam eder.
PINAR: Ben bunu yaşayarak öğrendim, okurlarım adına soruyorum tekrar
"Neden Erzurum' a gelsinler? "
FATİH DEMİR: Bir kere kayağın merkezi Palandöken' dir. Her
seviyeye uygun ve oldukça uzun pistlerimiz var. Bunun dışında Erzurum tarihiyle
de oldukça derin bir şehir. Çifteminareli medreseden başlayıp bir çok tarihi
yeri gezebilirler. Hediyelik Erzurum oltu taşından alabilir, cağ kebabını
tadabilirler. Zaten şehir merkezi dağa çok yakın olduğu için büyük bir avantaj.
Sadece 6 dakikada merkezdesiniz. Herkesi Erzurum' a bekliyoruz.
PINAR: Kış turizmi ve kayak sporuyla ile ilgili yararlı bilgi ve
görüşlerine teşekkürler. Son olarak gelecek planların nelerdir ve eklemek
istediğin bir şey var mı?
FATİH DEMİR: Ben teşekkür ediyorum bütün bu yararlı
sorular için.
Kesin şöyle bir planım var diyemem. Bugüne kadar bir çok şey denedim
ama dönüş noktam hep burası oldu. Yani kayak dışında bir planım yok desem
yeridir.
Ben eğitimimden önce 3 yıl bankacılık yaptım ama beni çok tatmin
etmedi. Psikolojik anlamda etmedi... Kayak öğretmenliğinde özgürlüğe alıştık.
Ayrıca bir kayak öğretmeni olarak şunu söyleyebilirim ki, öğrencimin çok iyi
bir şekilde kayabilmesi, ailelerin çocukları bu sporu öğrendiklerinde
mutlulukla teşekkür etmeleri benim için en büyük haz. Bunu çok özlediğim için
de bankacılığı bırakıp dağlara geri döndüm. Bunun dışında İzmir' de zayıflama
ve güzellik merkezim var. Yani aynı zamanda ticaretle de uğraşmaktayım yaz
aylarında da zamanımı dolu dolu geçirmek adına. Zaten federasyonda görev
almıyorum artık. İşime yoğunlaşmış durumdayım.
KAYAK RUHUMUZDA VAR KAR SUYU KANIMIZA İŞLEMİŞ ÇIKMAZ KOLAY KOLAY!
Kaymadığım zamanlar gerçekten pistleri çok özlüyorum mesela geçen
yıl bir sakatlık geçirdim ve uzun süre kayamadım. Doktorumun çok büyük
telkinleri ve ısrarlarına rağmen, kaymamam gerekirken dayanamadım ve sezon sonu
ayağıma kayaklarımı taktığım gibi kendimi pistlere attım. Tabi yazın fizyoterapist
eşliğinde güçlendirmeler yapmıştım. Geçmişten gelen yarışçı ruhumun da etkisi
oldu kısa sürede yeniden kayak yapabiliyor olmamda..
Sevgili Pınar, çok teşekkür ediyorum bu harika söyleşi için. Hava
şartlarından dolayı kayamadığınız en uzun pistte kaymanız için tekrar sizi
buraya bekliyoruz. Hatta bir dahaki sefere bir gün de Konaklı kayak merkezinde
kayarsınız. Oradaki pistleri de görürsünüz, çok seveceğinize eminin.
Bir Erzurum atasözü der ki; Allah dağına bakar kar verir.... Gezmek,
yeni yerler görmek de bana bahşedilen "kar" ... Ben ay' ı hedefledim,
ıskalarsam bile yıldızların arasına inerim. Kendi gemimin kaptanıyım, ya sen?
Başka yerlerde görüşmek üzere, bol seyahatlere....
Sevgiyle
Pınar Tok