ERKEKSEN ÖFKENİ YEN

By | Çarşamba, Nisan 20, 2016
SIRA SANA GELMEDEN SES VER


"Dişisine zarar veren tek hayvan insanoğludur" cümlesiyle başlamak istiyorum. Bu seferki röportajımın konusu, hepimizi üzen ama maalesef artarak devam eden şiddet ve buna bağlı boşanmalar. Şiddetin adı mı olur? Ülkemde oldu. Şiddetin adı KADIN. 

Her yeni güne umutlarla uyansak da, izlediğimiz haberlerde gün geçmiyor ki bir kadın öldürülmesin ya da şiddet görmesin. 

Merhamet yoksunları bilmezler ki, "merhametle taçlanan empati, bizi bir bedenin uzuvları gibi kılar". Her dini inanca saygım sonsuz, benim inancımda kadın,  Allah' ın emaneti olarak görülür... Acaba emanet konusunu tamamen yanlış anlayanlar mı var?

"Sessizlik sır saklamaz" denir. 

Sesini duyuramayanlar, gördüğü şiddeti saklamak zorunda kalanlar , şiddet görüp de maddi imkansızlıklar yüzünden bir adım atamayanlar, "kocamdır döver de sever de " diye cehaletle birlikte ruhu hastalanmış olanlar, şiddete şahit olup da "amaan bulaşırsam benim de huzurum kaçar" diye bencilce susanlar, kadınların gelişmelerini, ilerlemelerini, birey oldukları fikrini halen idrak edememiş olan Taş Devri erkekleri ve henüz insanlıktan nasibini alamamış, sıfatlandırılamayan şiddet yanlıları bu röportaj sizlere gelsin...

Birazdan seni harika bir insanla tanıştıracağım. İyi bir eş, iyi bir anne ve çok başarılı bir avukat sevgili Pelin Taflan Alp. (Değerli eşi, benim de eski okul arkadaşım Erdinç Alp' e bizi bir araya getirdiği için tüm kalbimle teşekkür ediyorum) 

Sevgili Pelin' le ilk karşılaştığımda inanılmaz bir enerjisi olduğunu hissetmiştim keza söyleşi boyunca da karşılıklı olarak çok keyif aldık. Başarılı ve samimi bir dost daha kazandım...Röportajımızın konusu gereği hem üzüldük hem de umut vaat eden noktalara sevindik. Umarım tüm şiddet mağdurlarına yol gösterir.

PINAR: Kısaca sizi tanıyabilir miyiz ?

PELİN TAFLAN ALP : 1976 Trabzon doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara Yükseliş Koleji ve Trabzon Anadolu Lisesi’nde tamamladım. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Daha sonra Marmara Üniversitesi’ nde  İnsan Kaynakları ve Yönetimi üzerine yüksek lisans yaptım. Kadın ve çocuk hakları üzerine birçok eğitim ve seminere katılarak çeşitli sertifikalar aldım. Halen de bu alanda çalışmalarımı sürdürmekteyim.

PINAR: NEDEN BOŞANMA AVUKATLIĞINI SEÇTİNİZ?

PELİN TAFLAN ALP: Aslında boşanma, aile hukukunda yer alan bir kurumdur. Çalışma alanımı sadece boşanma olarak değil de daha geniş şekilde AİLE HUKUKU olarak düşünmek daha doğru olacaktır. 

Zira 4721 sayılı TMK ile AİLE HUKUKU ALANINA YENİ KAVRAMLAR GİRMİŞTİR. örneğin AİLE KONUTU, EŞİN TASARRUF HAKKININ KISITLANMASI, MAL REJİMLERİ, vb. düzenlemeler yapılmıştır.

Meslek hayatımın ilk yıllarında açıkçası aile hukuku ile ilgilenmiyordum. Evlendikten ve çocuk sahibi olduktan sonra İstanbul Barosunun Kadın Hakları Uygulamalarına aktif olarak katılmaya ve mağdur olan kadınlar ile çalışmaya başladım.

Toplumun temeli olan aile kurumunun temel taşının da kadın olduğunu düşündüğümden bu alanda çalışmalarımı yoğunlaştırdım. Burada biraz da kişisel özelliklerimin etkisi olduğunu düşünüyorum. Özellikle aile hukuku alanında çalışan bir avukatın mesleki becerilerinin yanında SABIRLI OLMASI, İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMASI ve İNSAN PSİKOLOJİSİNDEN anlaması gerekmektedir.

PINAR: BOŞANMALAR GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR, BUNU HANGİ SEBEBLERE BAĞLIYORSUNUZ?

PELİN TAFLAN ALP: Bunun birçok sebebi var...

Ekonomik sebepler, kadına karşı her türlü şiddet, ahlaki değerlere bakış açısı, aldatma v.b. Ama kanaatimce; Türkiye’ de eğitim oranı yükseldikçe boşanmalar artış göstermiştir. Kadınlar iş sahasında aktif olarak çalışmaya başlamış, ekonomik özgürlüklerini sağlamışlardır. Böyle olunca da kadın ataerkil yapıya bağlı imajından sıyrılmış, bilinçlenmiş, haklarını öğrenmiştir. Kısacası artık kadınların hayattan beklentileri yükselmiştir.
Ayrıca kadınlar artık; psikolojik, fiziksel, cinsel olsun hiçbir şiddeti kabul etmeyerek boşanmayı tercih ediyorlar. 

Özellikle, fiziksel şiddet ve kötü muamele en çok rastlanan boşanma sebebidir.

PINAR: İstatistikler ne diyor bu konuda? 

PELİN TAFLAN ALP:  TÜİK ‘in yaptığı istatistiklere göre boşanma oranları %1,6 oranında artış göstermiştir.

İlk 5 sırada; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa gelmekte. Doğu' da eğitim seviyesinin düşük olması, “Kol kırılır yen içinde kalır” anlayışı ile boşanma oranları daha az.

PINAR: BOŞANMA DAVALARI ANLAŞMALI VE ÇEKİŞMELİ OLARAK KATEGORİLENDİRİLİYOR, BUNU ŞARTLARI VE SONUÇLARIYLA BİRLİKTE AÇAR MISINIZ?
PELİN TAFLAN ALP: Boşanma davalarında; tarafların karşılıklı  olarak anlaşıp anlaşamamalarına göre boşanma davaları anlaşmalı veya çekişmeli olarak görülüyor. Şöyle ki;

Anlaşmalı boşanma davasında; Taraflar , en az bir yıl evli kalmış olmak şartıyla, kendi aralarında (velayet,mal paylaşımı,tazminat ve sair konularda) anlaşmış iseler  genellikle tek celsede anlaşmalı olarak boşanabiliyorlar. Dava süresi ve tarafların daha fazla yıpranmaması bakımından en sağlıklı boşanma şeklidir.

Çekişmeli boşanma davasında ise; taraflar boşanma ve fer’ileri hususunda anlaşamadıkları için mahkeme tarafından yargılama yapılmak suretiyle boşanmaya karar verilebiliyor.

Ülkemizin şartlarında, mahkemelerin iş yükü de göz önüne alınacak olduğunda bir dava yaklaşık 3-4 seneye kadar uzayabilmektedir (Yargıtay süreci ile birlikte)

PINAR: BOŞANMA DAVASINI HANGİ TARAFIN AÇTIĞI KONUSUNDA BİR AVANTAJ YA DA DEZAVANTAJ VAR MIDIR ?

PELİN TAFLAN ALP: Boşanma davasını açma hususunda taraflar için avantaj veya  dezavantaj söz konusu değildir. Yalnızca şu hususu belirtmek isterim ki; Kimse kendi kusuru ile sebep olduğu bir durumdan dolayı lehine bir sonuç çıkaramaz. Mesela adam karısını aldatıyor ve tam kusurlu olduğu halde boşanma davası açıyor ve tazminat talep ediyor. Bu durumda bir hak talep etmesi söz konusu değildir.

PINAR: BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR? MADDİ DURUMU OLMAYAN İÇİN DEVLET DESTEĞİ VAR MI?

PELİN TAFLAN ALP: Dava açmak isteyen taraflar birlikte veya bir tanesi bir dilekçe ile ikamet ettikleri yerde bulunan Aile Mahkemesi’ne başvurarak boşanma davası açabilecekleri gibi avukatları aracılığıyla da boşanma davasını açabilirler. Benim tavsiyem; hak kaybı yaşanmaması için bu süreci mutlaka avukat ile yürütmeleri hususunda olacaktır.

Maddi imkansızlıklar sebebi ile avukat tutamayacak durumda olan kişilere İSTANBUL BAROSU ADLİ YARDIM BÜROSU tarafından ücretsiz avukat yardımında bulunulmaktadır. İstanbul Barosu bu alanda yardım talep eden kadınlara ücretsiz olarak  , Kadın Hakları Uygulama Merkezi’nin eğitiminden geçmiş avukatlar atamaktadır.

PINAR: ŞİDDET VE ŞİDDETİN TÜRLERİ KONUSUNU AÇAR MISINIZ...

PELİN TAFLAN ALP: Kadınlara yönelik şiddet , ister kamusal ister özel hayatta olsun bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya özgürlükten keyfi olarak yoksun bırakma dahil olmak üzere , kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar veya acı verme sonucu doğuran veya bu sonucu doğurması muhtemel olan cinsiyete dayalı her türlü şiddet eylemidir.

Farklı şiddet türleri vardır. Şiddet çoğunlukla fiziksel olsa dahi cinsel, ekonomik ve sözlü-duygusal psikolojik olarak da cereyan etmektedir. Örneğin; aşağılama, dalga geçme , tecavüz, zorla çalıştırma veya çalışmaktan alıkoyma  şiddet türlerindendir.

PINAR: ŞİDDETE UĞRAYAN BİRİ İLK OLARAK NE YAPMALI, NEREYE BAŞVURMALIDIR?

PELİN TAFLAN ALP: Eğer evden çıkabiliyorsa aşağıdaki kurumlardan birine başvurmalıdır. 

  1. En yakın karakola/ jandarma komutanlığı
  2. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (Şönim)
  3. Aile ve Sosyal  Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü
  4. Cumhuriyet Başsavcılığı
  5. Kaymakamlık
  6. Valilik
  7. Aile Mahkemesi
  8. Hastanelerin acil bölümleri

Eğer evden çıkılamıyorsa; 
  1. 155 POLİS İMDAT
  2. 156 JANDARMA
  3. 112 AMBULANS
  4. ALO 183( Aile-kadın ,çocuk ve özürlü Sosyal Hizmetler Dayanışma Hattı)
  5. ALO BARO 4442618 
  6. MOR ÇATI(SALI GÜNLERİ HARİÇ 10.30-16.30 ARASINDA ULAŞILABİLMEKTEDİR)

PINAR: SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?

PELİN TAFLAN ALP: İlgili kurumlara başvurulması sonucunda başvuran hakkında koruma tedbirleri alınması için süreç başlatılır. 

Bunlar önleyici ve koruyucu tedbirlerdir. Koruma kapsamında  başvurular ücretsizdir. Mağdurlar genel sağlık sigortalısı olmasa bile kanun kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır. 

Rehabilitasyona ihtiyacı olanlar bakanlık bütçesinin ilgili tertiplerinden karşılanır.

PINAR: YA KORUMA KARARI?

PELİN TAFLAN ALP: Koruma kararı ile şiddet uygulayan taraf müşterek konuttan uzaklaştırılması ve konutun korunan kişiye tahsisi sağlanabilmektedir. Okula ve işyerine yaklaşması önlenebilmektedir. 

Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunulması önlenmektedir. 

Çocuklarla şahsi ilişki tesisi refakatçi eşliğinde sağlanabileceği gibi gerekli görülmesi halinde kişisel ilişkinin sınırlanması veya tamamen kaldırılması vb…gibi önleyici tedbirler alınabildiği gibi koruyucu tedbirler de alınabilmektedir.

PINAR: NEDİR BUNLAR?

PELİN TAFLAN ALP: Bunlar; uygun barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi. 

Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması. Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.

Kısacası önleyici ve koruyucu her tür tedbir alınmaktadır. Karara uymayanlara 3 ila 10 gün arasında zorlama hapsi uygulanmaktadır. Tekrarı halinde bu hapis cezası 15-30 güne kadar uzatılabilmektedir. Ancak toplam süre 6 ayı geçemez.

PINAR: ALINAN ONCA TEDBİR NEDEN YETERSİZ KALIYOR?

PELİN TAFLAN ALP: Alınan tedbirlerin yetersiz kalmasının sebebi ; maalesef devletin bu kanunları oluştururken , gerekli alt yapıyı oluşturmamasından kaynaklanıyor. 

Devlet kanunu çıkardıktan sonra alt yapıyı oluşturmaya çalıştığı için de bu süreçte mağduriyetler yaşanıyor. Ancak devlet bu hususta da çalışmalarını günden güne artırmaktadır.

PINAR: SİZCE BOŞANMA SÜRECİNDE YAPILAN EN BÜYÜK YANLIŞLAR VE/ VEYA EKSİKLER NELERDİR?

PELİN TAFLAN ALP: Boşanma davalarında yapılan en büyük yanlışlardan biri ; dava dilekçesinin adliye kapılarında bulunan arzuhalcilere yazdırılmasıdır. 

Bu sebeple birçok insan hak kaybına uğramaktadır. Yukarıda da belirttiğim gibi ekonomik olarak avukat tutamayacak olan vatandaşlara İstanbul Barosu tarafından avukat atanmaktadır. Buralara başvuracak vatandaşların ikametgah belgesi, fakirlik belgesi ve nüfus cüzdanları ile başvurması yeterlidir.

Boşanma sürecinde yapılan en büyük hatalardan biri de eşlerin, çocuklarını kullanarak birbirlerinden intikam almaya çalışmalarıdır. Oysa ki; bu süreçten en çok zarar gören, içine kapanan, sevilmediğini hisseden çocuklardır. Adeta küçücük dünyaları alt üst olmaktadır. 

Bu sebeple; bu süreçte boşanan ebeveynlere tavsiyem bir uzman ile bu durumu çocuklara açıklamak ve medeni insanlar olarak yeni hayatlarına devam etmek olacaktır. Asla annen böyle kötüdür,baban böyle yalancıdır…vb ifadeleri çocuklara kullanmamalıdırlar. 

Çocukların bu süreçte yaşamış olduğu psikolojik sorunların ileride telafisi yoktur.


PINAR: ÇOCUK EN HASSAS KONU BOŞANMALARDA ve çok da önemli bir gelişme var bu konuda. Çocuklar için avukat !
BUNUNLA BİRLİKTE VELAYET KONUSU DA AÇIKLAYABİLİR MİSİNİZ... PSİKOLOGLAR VE PEDAGOGLAR BU SÜRECE DAHİL OLUYORLAR MI? 

PELİN TAFLAN ALP: Kesinlikle öyle Pınar Hanım...

BOŞANMADA ÇOCUK İÇİN AVUKAT ÖNERİSİ söz konusu.

TBMM Aile Araştırma Komisyonu Hollanda ve Almanya'daki incelemelerde iki farklı uygulama ile karşılaştı. Bunlardan biri; boşanma sırasında çocuğa ayrı avukat atanması. İkincisi ise çocuk haklarının korunması için ebeveyn sözleşmesi yapılması. İncelemeler sonrası; TBMM Aile Araştırma Komisyonu şu anda bu sistemi inceliyor.
Kanaatimce çok iyi bir sistem. Aslında TMK 'ya göre aile hakimine önleyici tedbirler alınması hususunda geniş yetkiler tanınmıştır. Bu sistemin hayata geçirilmesi zor olmayacaktır.

Boşanma davası sürecinde hakim re’sen velayet hususunda psikolog ve sosyal hizmet uzmanından rapor aldırmaktadır. Ayrıca gerekli görürse, boşanma hususunda kanaati oluşmadıysa taraflara da süre vererek bir uzmana danışmaları sağlanabilmektedir.

Velayetin kime verileceği hususu en çok sorulan soruların başında geliyor. Velayet hususunda; yerleşmiş içtihatlar anne sevgi, ilgi şefkatine muhtaç 0-12 yaş grubu çocukların velayetinin genellikle anneye verildiği yönündedir. Bunun istisnası annenin iffetsiz bir hayat sürmesidir.

Bir de taraflar velayetin babaya verilmesi hususunda anlaşmış iseler ve hakim de şartları uygun görürse velayeti babaya bırakılabilmektedir.

PINAR: EN ÇOK MERAK EDİLEN KONULARDAN BİRİNİ DE SORMAK İSTİYORUM. AİLE KONUTU ŞERHİ NEDİR? AİLE KONUTUNA EŞLERDEN BİRİNİN RIZASI OLMADAN İPOTEK KONULABİLİR Mİ? 

PELİN TAFLAN ALP: Teşekkürler bu önemli soru için. Hemen cevap vereyim: Aile konutu üzerine, eşlerden birinin izni olmadan ipotek koyulamaz.

Bunu şu şekilde açıklayabilirim;

Aile konutu, eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve düzenli yerleşim amacıyla kullandıkları mekandır. 

Türk Medeni Kanunu md. 194: 
“Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."

Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.

Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. (Eşlerden biri, evlilik cüzdanı ve bu konutun, eşlerin yerleşim yeri olduğunu gösterir muhtardan alınan belgeyle Tapu Sicil Müdürlüğü’ne başvurur. Tapu memuru gerekli işlemi yaparak aile konutu şerhini koyacaktır. Önemli olan, evliliğin mevcut olduğunun ve bu konutun, aile konutu vasfına sahip olduğunun ispatıdır.)

Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.

PINAR: MADDİ MANEVİ TAZMİNAT VE NAFAKA DURUMUNU AÇIKLAR MISINIZ? BUNLAR NEYE GÖRE BELİRLENİYOR?  

PELİN TAFLAN ALP: Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir (TMK. m: 174/1). 
Iki türlüdür:

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK. m: 174/11).

İstenecek tazminat maddi ve manevi olmak üzere iki türlüdür.;

Maddi ve manevi tazminatın miktarı hakim tarafından belirlenir. Hakim maddi tazminat miktarını belirlerken göz önünde bulundurduğu noktalar her iki tarafın ekonomik durumları, evlilik süresi ve tarafların kusur dereceleridir. 

Manevi tazminatı belirlerken ise hakim, kişilik haklarının ne kadar zedelendiğini saptayarak, boşanmaya yol açan olayın ağırlığına göre manevi tazminat miktarını belirler. 

Bu miktar belirlenirken hakim aynı zamanda davalının mali gücünü de göz önünde bulundurur. Manevi tazminat olarak sadece belli bir miktar paraya hükmedilir, paradan başka bir şeye hükmedilemez.

Nafaka; boşanma davası sürerken ya da boşanma davasının sona ermesinden sonra maddi olarak zorluğa düşecek olan kişiye bağlanan ve her ay ödenmesi gereken para olarak ifade edilebilir. Her nafaka türü için farklı şartlar gerekir. Ancak bu şartların yerine getirilmiş olması durumunda alınabilir.

PINAR: BİR DİĞER ÖNEMLİ VE MERAK EDİLEN SORUYA GELELİM. DÜĞÜN TAKILARI KANUNEN KİME AİTTİR?

PELİN TAFLAN ALP: "Ziynet eşyaları" dediğimiz düğünde takılan takılar kadına aittir. Yargıtay’ın içtihatları da bu yöndedir.

PINAR: BOŞANMA SÜRECİNDE MAĞDUR OLAN ŞİDDET GÖREN KADIN, DEVLET KORUMASINDAYKEN ! EŞİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE Kİ BU ÜLKEMİZDE ÇOK SIKÇA OLAN BİR DURUM MAALESEF, BU DURUMDA VERİLEN CEZA NEDİR, DAVANIN SÜRECİ ve VELAYET DURUMU NASIL DEĞİŞİYOR ? 

PELİN TAFLAN ALP: Bu durumda verilecek ceza TCK 81 VE TCK 82 /E gereği nitelikli adam öldürme suçunun cezası olacaktır ki o da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Bu durumda çocuklara yakınları sahip çıkmazlarsa veya kimseleri yoksa, Sosyal Hizmetler Kurumuna yerleştirilmektedir.

PINAR: BU HASSAS KONUDA VERDİĞİNİZ YARARLI BİLGİLER İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM TÜM MAĞDURLAR ADINA. UMARIM YARDIMCI OLABİLMİŞİZDİR. SON OLARAK SİZİN EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ NELERDİR?

PELİN TAFLAN ALP: Ben de size bu hassas konuyu kaleme aldığınız için çok teşekkür ediyorum Pınar Hanım. Dediğiniz gibi, umarım söyleşimiz tüm mağdurlar için  iyi bir rehber olur...

En fazla şiddete uğrayan kişiler boşanmış ya da ayrılmak isteyen veya birlikte  yaşadığı erkekten şiddet gören kadınlardır. 

Bu durum toplumda kadın-erkek eşitsizliğinin bir yansımasıdır. Erkekler iç dünyalarında kadınları kendilerine mal ediyorlar. Kendilerine mal ettikleri kadının hayatlarından çıkmasını hazmedemiyorlar.

Kadına yönelik şiddetle gerçek mücadele ancak her alandaki kadın-erkek eşitsizliğini ortadan kaldırdığımız zaman zihinsel bir dönüşüm ile sağlanabilir.

Eğitim ailede başlar. Bu sebeple, çocuklarımızı yetiştirirken de bu hususlara dikkat etmemiz gerekir. Şiddet uygulayan erkeğin mutlaka babası da annesine şiddet uygulamıştır. Bu duruma ses çıkarmayan kadının da annesi mutlaka şiddete boyun eğmiştir. Bu sebeple çocuklarımızı özellikle de erkek çocuklarımızı yetiştirirken çok hassas davranmalıyız.

PINAR: Şiddet mağdurları, "çocuklarımın babasıdır bir kez daha konuşayım belki düzelmiştir" düşüncesiyle en büyük yanlışı yapıyorlar diye düşünüyorum. Bir kez yapılmış şiddet ikinciye gebedir. Denenmiş denenmez cümlesine çok inanırım. Eğer mahkeme sürecindeysen ve şiddet gördüğün eşin seninle görüşmek istiyorsa bunu mutlaka avukatına danışarak yapmalısın. Devlet ne kadar koruma tedbiri alırsa alsın eğer sen kendini korumuyor ve duygusallığına yenik düşüyorsan o zaman kötü sona da hazırsın demektir. 

Avukatını iyi seçmek de gerçekten çok önemli bence. Seçeceğin avukatla başkalarıyla konuşamadığın her şeyi konuşacak, paylaşacak bir bakıma sırdaş olacaksın. İyi bir dinleyici olmalı, vicdanlı ve sabırlı olmalı, empati yapabilmeli ve seni en doğru şekilde yönlendirebilmeli. Gecesi gündüzü olmamalı seninle savaşmalı.


Pelin Taflan Alp' e ulaşmak isteyenler aşağıdaki mail adresine yazabilirler.


Hiç tanışmadığımız halde ben seni çok iyi tanıyorum ve anlıyorum. Kalpten kalbe bir yol olduğunu biliyorum. Acılar ve yalnızlıklar olarak görüyorsun hayatını, bir çıkış arıyorsun ya da o çıkışı hayal ediyorsun. Her şey bitmiş gibi hissediyorsun ve ölmüş gibi yaşıyorsun. İyilikle yola çıkan kaybolmaz bilmelisin. Sana zulmedene sessiz kalma. Şimdi ayağa kalk ve inan. Yapabileceklerine, gücüne en çok da kendine inan. Bu dünyada tüm sorularına, sorunlarına cevap olacak melek avukatlar da var...

Sevgiyle dolu, mutlu aileler dilegiyle...
PINAR TOK



İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

Bu Blogda Ara

Translate