PERİLERİN CENNET İSİMLİ YERYÜZÜ ESERİ

By | Çarşamba, Temmuz 15, 2015


60 MİLYON YIL ÖNCEYDİ....

Toroslar yükseldi, Anadolu platosu sıkıştı ve yanardağlar başladı kaynamaya. Erciyes, Hasandağı ve aralarındaki Göllüdağ lavları püskürttü. Biriken küller yumuşacık bir tüf tabakası oluşturdu. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtüldü. Bazalt çatlayıp parçalara ayrıldı. Yağmurlar çatlaklardan sızıp yumuşak tüfü aşındırmaya başladı. Isınan ve soğuyan hava ile rüzgarlar da oluşuma katıldı ve sert bazalt kayasından şapkaları bulunan koniler oluştu. İnsanlar bu oluşuma " peri bacası " dedi. Ben perilerin " cennet " isimli yeryüzü eseri diyorum.

Sonra, bazalt örtüsü olmayan tüf tabakaları erozyonla vadilere dönüştü. İlginç şekiller oluştu. Daha sonra insan eli, emeği ve duygusu işe koyuldu. Dokuz-on bin yıl öncesine ait yerleşimlerden ilk Hristiyanların kayalara oydukları kiliselere, büyük ve güvenli yer altı kentlerine kadar uzun bir dönemde bir uygarlık yaratıldı ve sonunda Osmanlı'nın oldu.

DUR KAÇMA
Merak etme ansiklopedi kıvamında devam etmeyeceğim :) Sadece olayın önemine ısın diyeydi bu giriş. Detaylara fazla girmeden odaklanman gerekenleri sana bir bir anlatıyorum Kapadokya' yı gezmek istiyorsan.

CENNET MANZARASINDA SUSARAK KENDİNİ DİNLE !

Bence ilk yapman gereken şey dünyada güneşin en güzel battığı yere yani Kızılçukur' a gitmen. Resim çekme & çektirme, etrafı keşfetme faslını bitirdikten sonra, varsa yanındaki katlanabilir sandalyeni bir güzel aç yoksa doğal takıl yere otur ( ben öyle yaptım ) sonra kopamadığın o telefonunu uçak moduna, yanında biri/birileri varsa onları da "manevi"  moda al ve manzarayı, güneşin batışını izlemeye başla. O kadar çok şeyin cevabını bulacaksın ki, "YE DUA ET SEV 2 " fragmanı gibi birşey....Henüz çekilmedi ama ben gördüm...

Bunu yaptıktan sonra boyut değiştireceğin için diğer gezeceğin yerler seni çok fazla heyecanlandırmayabilir. Böyle olmasın dersen bu kısmı en sona bırak ozaman...

İÇİMDEKİ ULUBATLI
Ben de dahil güzel ülkemin ve bu ülkeyi seven tüm insanların içinde bir Ulubatlı yatar ( halen Ulubatlı da kim diyen varsa aramızda, aydınlatmak adına: Bizans surlarına ilk sancağı diken Osmanlı askerimizdir Ulubatlı Hasan, ruhu şad mekanı cennet olsun) ve bu duygu yoğunluğu her kaleye tırmanışımızda doruklara çıkar. Bende de öyle oldu.

Uçhisar kalesi' ne tırmandığında ve o muhteşem Türk Bayrağı' mızı gördüğünde, sen de bir Ulubatlı dublörü olacaksın. İşte o noktada fotoğraf makinesinin duruş açısı veya çekecek olan kişinin hüneri çok önemli. "Şöyle de çek, bayrağı ben dikiyormuşum gibi çek, sadece beni değil bayrağı da çek :) " diye diye kafadan bir 10 dakikayı unut.

Kalenin içi dışı, eteği zirvesi tam bir canlı tarih ve coğrafi oluşumun en muhteşem karışımı. 

Sende de aynısından varsa dikkat, İstanbul' da aldığım ve alırken her yerde geçerli denilen ama aldığım yer dışında hiçbir yerde geçmeyen sevgili  müze kartım orada da bir işe yaramadı bilgine. Yaklaşık 6-7 TL ödeyerek gezebiliyorsun ama üzülme.

AŞK TEPESİ HERYERDE DE, AŞK NEREDE?
Şu aranan aşk kayıp da tepeleri heryerde. Milletçe ne meraklıysak aşıklar tepesi denmesine, işte burada da var o klişe tepeden. Manzara varsa bir tepede, hemen iki çay bir tabela hooooop oldu sana Aşıklar Tepesi ama bu tepenin hakkını vermek lazım, aşık değilsen bile aşkın var olabilme ihtimalini sevdiren muazzam bir manzaranın en tepesi bu tepe. Göreme' de görmedim deme! Kapadokya aşkına! git de gör yerinde.

Aşıklar tepesi' ne arabayla çıkma, yokuşu görünce de kaçma, hareket etmeye sebebin olsun. Sporsuz olmaz malum (Spor demişken, trekking, dağ bisikleti, atlı safari gibi bir çok doğa sporu seni bekliyor sen mangalı nereye kurayım derdindesin ) 

Hem tepeye ulaşana kadar harika sokaklardan butik otellerden ve restoranlardan geçeceksin. Demedi deme... Otel ve restoran demişken, kalabileceğin birsürü şirin mi şirin butik otel var. Kendini evinde gibi hissedeceğin, tarihi soluyabileceğin ve eşsiz doğa olayını seyredebileceğin harika yerlerde kalabilirsin. Balona bineceksen mutlaka hava şartlarını hesaba katmalısın yoksa bu gezideki tek eksiğim olan balon hayali bende olduğu gibi hayal kırıklığına dönüşebilir :( ama yılmak yok birdahaki sefere balondan yazıyor olacağım :)

TEPESİ DE NEYMİŞ, VADİSİ VARKEN !

Başına aşk eklenmese olmaz. İşte aşk demişken Göreme' deki aşk vadisine karşı oturup şöyle bir "ne istiyorsan onu iç " içmeden de dönme derim ;)


ÇANAK ÇÖMLEK PATLADI

Patlardı tabi eğer ki baştan ben yapmış olsaydım :) Resmi egom çekti yoksa öyle göründüğü kadar kolay değil bu iş. 10 yılda ancak "eh öğrendin " kıvamına gelinen bir meslek çömlekçilik. Bu işin üstadı bana birkaç ön bilgi verirken, denemem için de fırsat verdi. Aslında denememden ziyade " eline de bulaşsın ki sen yapıyormuşsun gibi olsun " isimli fotoğraf çekimiydi, olsun elim değdi, killi toprağın sayısız aşamalardan geçip de, nasıl şekillendirildiğini, bundan nasıl eşyalar üretilebildiğini öğrenmekle kalmadım bunun nasıl bir his olduğunu birebir yaşadım. Tavsiye ediyorum mutlaka -mış gibi resimler çekerken, ustanın anlatacağı hikayeyi dinle ve o toprağa dokun!

YANINA ALMAYI UNUTMA !

Kapadokya, Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, Açık hava müzesi, El Nazar Kilisesi, Aynalı kilise, Güvercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Ihlara vadisi, Selime Köyü, Çavuşin, Güllüdere Vadisi, Selime Köyü, Paşabağ-Zelve vs. ... herneyse ;) 
Onca güzel yeri gezerken yanında olmazsa pişman olacağın ilk 3 şey, fotoğraf makinesi, video kamera, spor ayakkabı.

ve diğerleri; mp3 çalar, ince eşofman, şort, güneş gözlüğü, şapka, yara bandı ( her an süpermen gibi uçabilirsin kayalara
tırmanırken ama sonun filmdeki gibi olmayabilir, sen tedbirini al  ) , sırt çantası, katlanabilir portatif sandalye ve ülkemde acil yardım çantası kadar önemli bir yeri olan pratik mangal seti :))))

Benim gibi yazmayı seviyorsan küçük bir kalemle birlikte not alabileceğin küçük bir defteri de çantaya atıver. 

Nooooolur magnet alma!!!!

Yöresel bir hediye al da emekçiler kazansın!  Bak mesela köylü kadınların yaptığı yöresel kıyafetli bebekler var. Ne bileyim, şallar var, taşlar var, tarih var... Nedir bu magnet takıntın yetmedi mi, kaç tane buzdolabın var evinde anlamadım ki...

Hatta, Kapadokya ziyaretime vesile olan Mehmet'in bileklikleri var, bir önceki yazımda kendisiyle röportajımız da var, okumadıysan oku, harikalar yaratıyor, ona da uğramayı unutma!

BENDEN ŞİMDİLİK BU KADAR BİRSONRAKİ KAPADOKYA YAZIM BALONDAN SÖZ ;)

GEZMEK SANATTIR 

Seni gündelik rutinden çıkarır, kendini de keşfetmeni sağlar. Seyahat sadece gözünü değil, zihnini de açar. En güzel bakan göz, gönlüyle bakandır bence. Gönlünle bak dünyaya, gönlünce....

Tek ihtiyacın olan şey HAYALGÜCÜ.... Mutlulukla dolu yeni yolculuklara.

SEVGİYLE,
PINAR TOK































                                                  

















İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *

Bu Blogda Ara

Translate