The Latest

Kapadokya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kapadokya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hayattan kaçmak için değil, hayatı kaçırmamak için yollardayım yine... Derler ki; "seyahat etme mikrobu sana bir defa bulaştıktan sonra artık tedavisi yoktur." Hayatımın sonuna kadar bu mikropla mutlu bir şekilde yaşayacağımı bilmek çok güzel bir duygu...

Anadolu' nun ruhuna uzandı yollarım yine... Herkesin kendini iyi hissettiği yerler vardır, Kapadokya da benim için böyle bir yer. Tedavi edici bir enerjisi var. Arınıyorsun her şeyden. Ne var ne yok unutuyorsun aklından geçen... Her şeyin doğalına dönüş isteği varken, burası da bana göre en doğal yerlerden biri. Özellikle de insanın doğalına hasretse yüreğin, Kapadokya en iyi kaçış yerin...
.

KAPADOKYA' YA ÖZGÜ YAPISI İLE ANATOLİAN HOUSES' DA BAMBAŞKA BİR KONAKLAMA DENEYİMİ...

Anadolu' nun ruhunu keşfederken, kendi ruhunu ve bedenini dinlendirebileceğin harika bir yerdeyim. Kapadokya zaten başlı başına büyülü ve tarih dolu bir şehir. Ne yana baksan büyülüyor seni ama bu otel bir başka...

İçeriye girer girmez bambaşka bir boyuta geçiyorsun, nereye bakacağını şaşırıyorsun. Değişik bir enerjisi var. Tarihi eserlerle dolu sıcacık bir mimari. Bunun bir hikayesi olmalı diyorum ve hemen bilgi almak üzere otelin güler yüzlü karşılama ekibinin başı Mehmet Güreşçi le başlıyorum sohbete.

PINAR: Gerçekten büyülü bir otel burası, öncelikle muhteşem karşılama için teşekkürler. İnsan evinde gibi hissediyor. Mehmet Bey, kimdir bu fikrin sahibi?

Mehmet G. : Teşekkürler Pınar Hanım, ne mutlu bize ki bunu misafirlerimize hissettirebiliyoruz. Bu fikrin sahibi Hasan Kavcı. Bir Dorak Holding kuruluşu olan bu otel dışında kendisi Sur balık ve Wyndham otellerinin de sahibi.

PINAR: (şaşkınlık sesleri yükseliyor:) ) Biliyorum bilmez miyim Sur Balık, vazgeçilmez lezzetlerin mekanı... Peki ne zaman açıldı burası, mimarı kimdir, hikayesi nedir sizden dinleyebilir miyim?

OTELİN İLK MİSAFİRLERİ NATİONAL GEOGRAPHIC' İN SAHİPLERİ...

Mehmet G. : Hasan Bey burada olsaydı çok daha derin bir aktarım olabilirdi ama ben elimden geldiğince size aktarmaya çalışacağım. Burası 2006 yılında faaliyete başladı. Yapım aşaması oldukça uzun sürdü. 2006 sonrası, yolun karşı tarafına da otel inşaa edildi ve yer altından tünelle binalar birbirine bağlandı. Mimarlar farklı farklı, yabancı da var Türk de. Hepsi kendi alanlarında birer profesyonel. Hatta 5-6 ayda bir gelip ziyaret ediyorlar oteli. Öğrencilerine, arkadaşlarına gösteriyorlar.

PINAR: Otelin her yanında harika tarihi eserlerle karşılaşıyorum...

MEHMET G. : Evet, otelimizin genelinde 500'e yakın tarihi eser bulunuyor. Hepsi de müzeye kayıtlı ve yaklaşık her 6 ayda bir müzeden gelen yetkililer tarafından her hangibir değişiklik veya eksik olup olmadığı kontol ediliyor. Bu eserler, müşterilierimiz için sergileniyor...

PINAR: Her gezdiğim oda bir öncekinden değişik ve ayrı bir büyüde... Standart oda kavramım bu otelle birlikte kökten değişti diyebilirim:) Standart odası buysa, diğer odalar ne demeden geçemiyor insan... Sürekli bir şaşkınlık hali... Kapasitesini merak ediyorum ve müşteri profilini... Bir de çooook sıcak, neden?

MEHMET G. : Gerçekten haklısınız Pınar Hanım, odalar oldukça sıcak:) çünkü, tamamen orjinal kaya odalar, kışın soğuğu içeriye almıyor. Yerden ısıtma sistemi var ve odaların hepsi şömineli. Müşterilerimiz istedikleri gibi kullanabiliyor bunu. Her odası ayrı bir özenle dekore edildi, bölgeye uyumlu bir şekilde hazırlandı. Malzemelerin tamamı Türkiye' nin çeşitli yerlerinden ve yurt dışından özenle seçildi. Her odanın büyüklüğü ve kategorisi ayrı. Çocuklu misafirlerimiz için de aile odalarımız mevcut. Toplamda 33 oda yani yaklaşık 65-70 kişilik bir kapasitemiz var. Müşteri profilimize gelince, genelde uzak doğu ağırlıklı misafirlerimiz. Yüzde vermek gerekirse, %80 yabancı, % 20 yerli. Bayramlarda yerli misafirler çoğunlukta...

PINAR: BU OTELDE KAHVALTI SAATİ YOK! Gözün aydın sevgili misafir, birbirinden güzel odaların keyfini daha fazla çıkarabilirsin, bu odaları görünce dışarıya çıkmak istemeyebilirsin gayet doğal... Kahvaltı saati olmaması ne kadar ince bir düşünce...

MEHMET G. : Evet, misafirlerimizin keyfi ne zaman isterse o zaman kahvaltı alabilirler. Hatta ister terasta ister odalarında otelimizin serpme köy kahvaltısı keyfini yaşayabilirler.

PINAR: Hazır kahvaltı demişken, harika lezzetlerin mimarı kimdir peki? Bir de otelin restoranları hakkında bilgi alabilir miyim...

MEHMET G. : Yemeklerimiz Fatma anneden:) Kendisi buralı ve yöresel yemek konusunda uzman. Bir çok yarışmada da birincilikleri var. Uzun zamandır burada çalışıyor ve harika lezzetleri misafirlerimize sunmamızı sağlıyor.
İki adet restoranımız var, birisi osmanlı mutfağı, diğeri ise Hint mutfağı. Hint mutfağı' nın malzemeleri de tamamen orjinal yani Hindistan' dan geliyor ve bölgede oldukça popüler.

PINAR: BİR DE MUHTEŞEM SPA' DAN BAHSEDELİM. Harika bir dekor söz konusu spa kısmında da. Burada da bir tarih yatıyor. Bununla ilgili neler söyleyebilirsiniz?

MEHMET G. : Yine aynı özenle dekore edilmiş olan spa' mız 600 yılı aşkın süredir kullanılıyor yani Eski Roma döneminden beri... Eski Roma hamamı, otelle birlikte restore edilip bu şekilde günümüze uyarlanarak modernleştirildi. Türk hamamı, sauna, buhar odası, açık ve kapalı ( ısıtmalı) yüzme havuzu, 4 adet masaj odası ile birlikte tam bir arınma merkezi diyebilirim.

PINAR: Masaj derseniz akan sular durur bende, herkeste olduğu gibi... Masajı yapanlar da bu işin üstadıysa başka söze gerek yok. Peki otelin doluluk oranları ve en iyi dönemi nedir öğrenebilir miyim son olarak...

MEHMET G. :  Masajı bu konuda eğitimli olan Bali' li masözler yapıyorlar Pınar Hanım, yani kesinlikle bu konuda da en iyi hizmeti verdiğimiz söyleyebilirim. Yıl boyu otelimiz dolu, aralık ve ocak ayları en tenha zamanları. En iyi dönem ise mayıs ve temmuz arası. Haziran'da avupalılar geliyorlar. Rezervasyon yaptırmak için son ana kalmamakta yarar var, bu oda seçimi için de önemli.


PINAR: Yararlı bilgiler ve kusursuz ağırlama için çok teşekkür ediyorum, bir çok kişinin buranın müdavimi olacağı aşikar, tıpkı benim gibi:) . Sizin son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır...

MEHMET G. : Pınar Hanım, teşekkür ederiz güzel yorumlarınıza. Her zaman sizleri ağırlamaktan mutluluk duyarız. Yazınızı sabırsızlıkla bekliyoruz.

Herkesi,ayrıcalıklı bir konaklama için Anatolian Houses' a bekliyoruz. Rezervasyon için bizlere, www.anatolianhouses.com.tr 'den ulaşabilir, bilgi alabilirler.

Bu güzel sohbetimizden sonra, Mehmet Bey' e bizleri uğurlama şeklinden dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum. Anadolu insanı her zaman doğal ve içten.

Arkamızdan su dökerek uğurlanmak gerçek bir ayrıcalıktı. Gelenek ve göreneklerimizi yaşatan Mehmet bey' e, kendisinin aracılığıyla tüm ekibe ve tabi ki bu kusursuz mekanı bizlerle buluşturan sevgili Hasan Kavcı'ya sonsuz teşekkürler. Gönülden tebrik ediyorum sizleri...

NE KADAR UZAĞA GİDERSEM KENDİME O KADAR YAKLAŞIYORUM!

“Senede bir defa daha önce hiç görmediğin bir yere git.” der Dalai Lama... Burası da görmeyenler varsa gerçekten çok iyi bir seçim...

Seyahat etmek, hayal gücünü gerçeklerle dengeler ve bazı şeylerin nasıl olduğunu düşünmen yerine onları görmeni sağlar. Seyahat seni kendine geri getirir... Bir zamanlar insan ve evren arasında var olan uyumu tekrar kurarsın...

Bol seyahatlerin olsun!

Sevgiyle,
PINAR TOK

ANATOLİAN HOUSES İLETİŞİM:


Gaferli Mah 50180, Göreme, Nevşehir - TURKEY
+90 384 271 24 63 (pbx)
+90 384 271 22 29 (pbx)
info@anatolianhouses.com.tr




































60 MİLYON YIL ÖNCEYDİ....

Toroslar yükseldi, Anadolu platosu sıkıştı ve yanardağlar başladı kaynamaya. Erciyes, Hasandağı ve aralarındaki Göllüdağ lavları püskürttü. Biriken küller yumuşacık bir tüf tabakası oluşturdu. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtüldü. Bazalt çatlayıp parçalara ayrıldı. Yağmurlar çatlaklardan sızıp yumuşak tüfü aşındırmaya başladı. Isınan ve soğuyan hava ile rüzgarlar da oluşuma katıldı ve sert bazalt kayasından şapkaları bulunan koniler oluştu. İnsanlar bu oluşuma " peri bacası " dedi. Ben perilerin " cennet " isimli yeryüzü eseri diyorum.

Sonra, bazalt örtüsü olmayan tüf tabakaları erozyonla vadilere dönüştü. İlginç şekiller oluştu. Daha sonra insan eli, emeği ve duygusu işe koyuldu. Dokuz-on bin yıl öncesine ait yerleşimlerden ilk Hristiyanların kayalara oydukları kiliselere, büyük ve güvenli yer altı kentlerine kadar uzun bir dönemde bir uygarlık yaratıldı ve sonunda Osmanlı'nın oldu.

DUR KAÇMA
Merak etme ansiklopedi kıvamında devam etmeyeceğim :) Sadece olayın önemine ısın diyeydi bu giriş. Detaylara fazla girmeden odaklanman gerekenleri sana bir bir anlatıyorum Kapadokya' yı gezmek istiyorsan.

CENNET MANZARASINDA SUSARAK KENDİNİ DİNLE !

Bence ilk yapman gereken şey dünyada güneşin en güzel battığı yere yani Kızılçukur' a gitmen. Resim çekme & çektirme, etrafı keşfetme faslını bitirdikten sonra, varsa yanındaki katlanabilir sandalyeni bir güzel aç yoksa doğal takıl yere otur ( ben öyle yaptım ) sonra kopamadığın o telefonunu uçak moduna, yanında biri/birileri varsa onları da "manevi"  moda al ve manzarayı, güneşin batışını izlemeye başla. O kadar çok şeyin cevabını bulacaksın ki, "YE DUA ET SEV 2 " fragmanı gibi birşey....Henüz çekilmedi ama ben gördüm...

Bunu yaptıktan sonra boyut değiştireceğin için diğer gezeceğin yerler seni çok fazla heyecanlandırmayabilir. Böyle olmasın dersen bu kısmı en sona bırak ozaman...

İÇİMDEKİ ULUBATLI
Ben de dahil güzel ülkemin ve bu ülkeyi seven tüm insanların içinde bir Ulubatlı yatar ( halen Ulubatlı da kim diyen varsa aramızda, aydınlatmak adına: Bizans surlarına ilk sancağı diken Osmanlı askerimizdir Ulubatlı Hasan, ruhu şad mekanı cennet olsun) ve bu duygu yoğunluğu her kaleye tırmanışımızda doruklara çıkar. Bende de öyle oldu.

Uçhisar kalesi' ne tırmandığında ve o muhteşem Türk Bayrağı' mızı gördüğünde, sen de bir Ulubatlı dublörü olacaksın. İşte o noktada fotoğraf makinesinin duruş açısı veya çekecek olan kişinin hüneri çok önemli. "Şöyle de çek, bayrağı ben dikiyormuşum gibi çek, sadece beni değil bayrağı da çek :) " diye diye kafadan bir 10 dakikayı unut.

Kalenin içi dışı, eteği zirvesi tam bir canlı tarih ve coğrafi oluşumun en muhteşem karışımı. 

Sende de aynısından varsa dikkat, İstanbul' da aldığım ve alırken her yerde geçerli denilen ama aldığım yer dışında hiçbir yerde geçmeyen sevgili  müze kartım orada da bir işe yaramadı bilgine. Yaklaşık 6-7 TL ödeyerek gezebiliyorsun ama üzülme.

AŞK TEPESİ HERYERDE DE, AŞK NEREDE?
Şu aranan aşk kayıp da tepeleri heryerde. Milletçe ne meraklıysak aşıklar tepesi denmesine, işte burada da var o klişe tepeden. Manzara varsa bir tepede, hemen iki çay bir tabela hooooop oldu sana Aşıklar Tepesi ama bu tepenin hakkını vermek lazım, aşık değilsen bile aşkın var olabilme ihtimalini sevdiren muazzam bir manzaranın en tepesi bu tepe. Göreme' de görmedim deme! Kapadokya aşkına! git de gör yerinde.

Aşıklar tepesi' ne arabayla çıkma, yokuşu görünce de kaçma, hareket etmeye sebebin olsun. Sporsuz olmaz malum (Spor demişken, trekking, dağ bisikleti, atlı safari gibi bir çok doğa sporu seni bekliyor sen mangalı nereye kurayım derdindesin ) 

Hem tepeye ulaşana kadar harika sokaklardan butik otellerden ve restoranlardan geçeceksin. Demedi deme... Otel ve restoran demişken, kalabileceğin birsürü şirin mi şirin butik otel var. Kendini evinde gibi hissedeceğin, tarihi soluyabileceğin ve eşsiz doğa olayını seyredebileceğin harika yerlerde kalabilirsin. Balona bineceksen mutlaka hava şartlarını hesaba katmalısın yoksa bu gezideki tek eksiğim olan balon hayali bende olduğu gibi hayal kırıklığına dönüşebilir :( ama yılmak yok birdahaki sefere balondan yazıyor olacağım :)

TEPESİ DE NEYMİŞ, VADİSİ VARKEN !

Başına aşk eklenmese olmaz. İşte aşk demişken Göreme' deki aşk vadisine karşı oturup şöyle bir "ne istiyorsan onu iç " içmeden de dönme derim ;)


ÇANAK ÇÖMLEK PATLADI

Patlardı tabi eğer ki baştan ben yapmış olsaydım :) Resmi egom çekti yoksa öyle göründüğü kadar kolay değil bu iş. 10 yılda ancak "eh öğrendin " kıvamına gelinen bir meslek çömlekçilik. Bu işin üstadı bana birkaç ön bilgi verirken, denemem için de fırsat verdi. Aslında denememden ziyade " eline de bulaşsın ki sen yapıyormuşsun gibi olsun " isimli fotoğraf çekimiydi, olsun elim değdi, killi toprağın sayısız aşamalardan geçip de, nasıl şekillendirildiğini, bundan nasıl eşyalar üretilebildiğini öğrenmekle kalmadım bunun nasıl bir his olduğunu birebir yaşadım. Tavsiye ediyorum mutlaka -mış gibi resimler çekerken, ustanın anlatacağı hikayeyi dinle ve o toprağa dokun!

YANINA ALMAYI UNUTMA !

Kapadokya, Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, Açık hava müzesi, El Nazar Kilisesi, Aynalı kilise, Güvercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Ihlara vadisi, Selime Köyü, Çavuşin, Güllüdere Vadisi, Selime Köyü, Paşabağ-Zelve vs. ... herneyse ;) 
Onca güzel yeri gezerken yanında olmazsa pişman olacağın ilk 3 şey, fotoğraf makinesi, video kamera, spor ayakkabı.

ve diğerleri; mp3 çalar, ince eşofman, şort, güneş gözlüğü, şapka, yara bandı ( her an süpermen gibi uçabilirsin kayalara
tırmanırken ama sonun filmdeki gibi olmayabilir, sen tedbirini al  ) , sırt çantası, katlanabilir portatif sandalye ve ülkemde acil yardım çantası kadar önemli bir yeri olan pratik mangal seti :))))

Benim gibi yazmayı seviyorsan küçük bir kalemle birlikte not alabileceğin küçük bir defteri de çantaya atıver. 

Nooooolur magnet alma!!!!

Yöresel bir hediye al da emekçiler kazansın!  Bak mesela köylü kadınların yaptığı yöresel kıyafetli bebekler var. Ne bileyim, şallar var, taşlar var, tarih var... Nedir bu magnet takıntın yetmedi mi, kaç tane buzdolabın var evinde anlamadım ki...

Hatta, Kapadokya ziyaretime vesile olan Mehmet'in bileklikleri var, bir önceki yazımda kendisiyle röportajımız da var, okumadıysan oku, harikalar yaratıyor, ona da uğramayı unutma!

BENDEN ŞİMDİLİK BU KADAR BİRSONRAKİ KAPADOKYA YAZIM BALONDAN SÖZ ;)

GEZMEK SANATTIR 

Seni gündelik rutinden çıkarır, kendini de keşfetmeni sağlar. Seyahat sadece gözünü değil, zihnini de açar. En güzel bakan göz, gönlüyle bakandır bence. Gönlünle bak dünyaya, gönlünce....

Tek ihtiyacın olan şey HAYALGÜCÜ.... Mutlulukla dolu yeni yolculuklara.

SEVGİYLE,
PINAR TOK































                                                  

















İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
PROF.DR.SEVİL ATASOY

İlham aldıklarım...

İlham aldıklarım...
BETÜL MARDİN

Güzel ANNEM sen hep benimlesin💜

Güzel ANNEM sen hep benimlesin💜
Annem

W.SHAKESPEARE

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin, şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.

İLETİŞİM FORMU

Ad

E-posta *

Mesaj *


Bu Blogda Ara

Translate

Blog Arşivi

HER ŞEYE RAĞMEN GÜLÜMSE

HER ŞEYE RAĞMEN GÜLÜMSE
GÜLÜMSEMEK GÜLÜMSEMEYİ ÇEKER ;)

sporun her rengi

sporun her rengi
JET SKİ sevenler

PİLATES AŞKI

PİLATES AŞKI
SAĞLIKLI YAŞ ALMAK İÇİN